Endorfinler nedir, Endorfinler ne demek
Endorfinler; Biyoloji alanında kullanılan bir terimdir.
Biyoloji'deki anlamı:
Bağırsak, beyin ve hipofiz bezinde meydana gelen, opyum reseptörlerine bağlanarak uyuşturucu maddeyi taklit eden, enkefalinlerle beraber endojen opyumlar olarak da bilinen bir grup peptit.
Endorfinler tanımı, anlamı
Endorfin : Opiyaterjik almaçlar aracılığında MSSde etki oluşturarak başta ağrı kesilmesi olmak üzere bir çok görevi olan, alfa, beta ve gama endorfin ile enkefalin, metenkefalin ve löenkefalin gibi çeşitleri bulunan peptit yapılı fizyolojik bileşikler, endojen opioit peptit.
Uyuşturucu madde : Morfin, kokain, eroin, afyon, esrar gibi duyulara uyuşukluk veren madde.
Enkefalinler : Beyin, bağırsak ve adrenal bezde bulunan, morfini taklit ederek opyumları beyindeki reseptörlere bağlayan, endorfinlerle beraber endojen opyumlar olarak kabul edilen bir pentapeptit.
Uyuşturucu : Uyuşturma özelliği olan, uyuşturan (madde), narkotik. Hareketten, gereği gibi düşünmekten alıkoyan.
Bağırsak : Sindirim organının mideden anüse kadar olan, ince bağırsak ve kalın bağırsaktan oluşan bölümü.
Reseptör : Almaç.
Endojen : Hücre ya da sistem içinden gelen; dokularda biyosentez ve yıkım olayları. Hücre veya sistem içinden gelen. Dokularda biyosentez ve yıkım olayları.
Hipofiz : Beynin alt bölümünde bulunan, salgısını kana vererek fizyolojik olaylarda önemli rol oynayan sinirsel organ. Omurgalılarda ara beynin ventralinde kısa bir sapla hipotalamusa bağlı bulunan ve adenokortikotropin, prolaktin, gonadotropinler, tiroit uyarıcı hormon, oksitosin, vazopressin gibi çok sayıda önemli hormonu salgılayan, bez yapısında olan adenohipofiz ile nöroendokrin yapıda olan nörohipofiz olmak üzere iki kısımdan yapılmış bir iç salgı bezi. Omurgalılarda ara beynin ventralinde kısa bir sapla hipotalamusa bağlı bulunan, büyüme ve üremede etkin çok sayıda önemli hormonu salgılayan, adenohipofiz ve nörohipofiz olmak üzere iki kısımdan yapılmış bir iç salgı bezi. Os sphenoidaledeki fossa hypophysialis içine yerleşmiş, organizmada birçok fizyoloik olayın düzenlenmesinde önemli etkinliğe sahip olan büyüme hormonu, adrenokortikotropik hormon, tiroit uyarıcı hormon, prolaktin, folikül uyarıcı hormon, lüteinleştirici hormon, antidiüretik hormon, oksitosin, melanosit uyarıcı hormon gibi hormonlar salgılayan, ön, ara ve arka üç ayrı loptan oluşan çok önemli bir iç salgı bezi, pitiüter bez, glandula pituitarya. Adenohipofiz veya distal bölüm adı verilen ön hipofiz lobu; ön lop, tuberal parça ve ara loptan oluşur. Nörohipofiz adını alan hipofiz arka lobu ise sinirsel kökenli hipotalamustan gelen miyelinsiz sinir telleriyle gliya hücrelerinden biçimlenir. Ara-beyinin ventralinde bulunan ve çok sayıda hormona sahip olan bir iç-salgı bezi olup ön ve ard olmak üzere 2 lop ile bir gövdeden yapılmıştır.
Beraber : Birlikte, bir arada. -e rağmen, -e karşın. Aynı düzeyde.
Bilinen : Değeri belli olan (nicelik), bilindik, malum.
Peptit : Birbirine peptit bağlarıyla bağlanmış iki amino asit (dipeptit) ya da daha fazla sayıda amino asidin (tripeptit, oligopeptit, polipeptit) meydana getirdikleri molekül. Peptit bağlarıyla birbirine bağlanan iki veya daha çok amino asidin meydana getirdikleri molekül. İki veya daha fazla aminoasidin peptit bağlarıyla bağlanmasıyla oluşan molekül.
Taklit : Belli bir örneğe benzemeye veya benzetmeye çalışma. Benzetilerek yapılmış şey, imitasyon. Birinin davranışlarını, konuşmasını tekrarlayarak eğlenme.
Meydan : Alan, saha. Fırsat, imkân ya da vakit. Bulunulan yer ve çevresi, ortalık. Mevlevi tekkelerinde ayin yapılmış olan yer. Yarışma, eğlence veya karşılaşma yeri.
Bağlan : Sev, sevdiğine bağlı kal anlamında kullanılan bir isim . Diyarbakır şehri, Kayacık nahiyesine bağlı bir yerleşim birimi. Iğdır şehri, Tuzluca ilçesi, merkez bucağına bağlı bir bölge.
Bilin : Balçık ve elenmiş saman karıştırılarak yapılan, tahıl saklamaya yarayan kap.
Gelen : Gelme işini yapan (kimse ya da nesne). Bir ışık kaynağından çıkıp bir aynanın yüzüne veya saydam bir cismin yüzeyine düşen (ışın).
Bağla : Buğday ve arpanın içinde bulunan burçak, mercimek şeklinde siyah tanecikler. Bakla yaprağına benzeyen ve pişirilip yenilen bir bitki. Fasulye. Değirmen çarkını firenleyen ağaç. Su bendi tıkacı. Ufak göl. Akarsuların seviyesini yükseltmek, suları toplamak veya başka yöne çevirmek için yapılan bent. Duvarların arasına yatay olarak konulan ağaç. Çoban köpeklerinin boynuna takılan, üzerinde sivri dişler bulunan demir halka. (Adalıkuzu, Hacılar Güdül Ankara) (bakla) : (Akbaş Güdül Ankara).
Bağır : Göğüs. Ciğer, bağırsak vb. vücut boşluklarında bulunan organların ortak adı, ahşa. Ok yayı ve dağda orta bölüm.
Beyin : Kafatasının içinde beyin zarları ile örtülü, iki yarım küre biçiminde sinir kütlesinden oluşan, duyum ve bilinç merkezlerinin bulunduğu organ, ensefal, dimağ. Muhakeme, usa vurma. Bilgisi, eğitimi, düşüncesi yüksek düzeyde olan kimse. Akıl, anlayış. Bir şeyi yönetmede önemli görevi olan kimse.
Diğer dillerde Endorfinler anlamı nedir?
İngilizce'de Endorfinler ne demek ? : endorphins
Bu kısımda Endorfinler nedir? Endorfinler ne demek? gibi ya da benzeri soruları üye olmadan pratik bir biçimde hemen sorabilir, daha sonra kısaca Endorfinler tanımı, açılımı, kelime anlamı hakkında ansiklopedik bilgi verebilir veya dilerseniz Endorfinler hakkında sözler yazılar ile ingilizce veya almanca sözlük anlamı paylaşabilir, diğer web sitelerinden de birçok kaynaklar sunabilirsiniz. Spam veya çok kısa yazılan mesajlar yayınlanmayacaktır.