İşe yabancılaşma nedir, İşe yabancılaşma ne demek

İşe yabancılaşma; İktisat alanında kullanılan bir terimdir.

İktisat terim anlamı:

Fordist üretim sürecinde işçi ile makine arasında sürekli bir ilişkinin kurulduğu hareketli montaj hattında işçinin işin bütününden ve karar alma sürecinden koparılması nedeniyle çalışma güdüsünü yitirmesi.

İşe yabancılaşma anlamı, kısaca tanımı

İşe : Fidan. Şey

Yaba : Harman savurmakta kullanılan, çatal biçiminde, tahtadan tarım aracı.

Yaban : İnsan yaşamayan ıssız yer. Yabancı, el, yerli halktan olmayan kimse. Vahşi olan, evcil olmayan canlı. Aile ocağından uzak olan yer. Kendi kendine yetişen bitki. Issız.

Yabancı : Başka bir milletten olan, başka devlet uyruğunda olan (kimse), bigâne, ecnebi. Aynı türden, aynı çeşitten olmayan. Belli bir yere veya kimseye özgü olmayan. Bir konuda bilgisi, deneyimi olmayan. Aileden, çevreden olmayan (kimse veya şey), özge. Başka bir milletle ilgili olan. Tanınmayan, bilinmeyen, yad.

Yabancıl : Uzak, yabancı ülkelerle ilgili, bu ülkelerden getirilmiş, egzotik.

Yabancılaşma : Yabancılaşmak işi. Belli tarihsel şartlarda insan ve toplum etkinlikleri ürünlerinin, bu etkinliklerden bağımsız ve bunlara egemen olan ögelerin değişik biçimde kavranması.

Üretim süreci : Aramallarının üretim faktörleri aracılığıyla farklı bir çıktıya dönüştürülme süreci, diğer bir deyişle üretim aşamalarının tümü.

 

Karar alma : Karar birimlerinin belirlenmiş bir ya da daha fazla amaca ulaşmak için varolan çeşitli seçenekler arasında seçim yapmalarına yönelik davranış biçimi.

Hareketli : Hareketi olan, yer değiştirebilen, devingen, müteharrik, mobilize. Canlı, kıpırdak.

Koparılma : Koparılmak işi.

Sürekli : Kesintisiz olarak süren, kalıcı, devamlı, baki, daimî. Yumuşak. Uzun süreli olarak, daima.

İlişkin : İlgisi, ilişiği olan, bağlı, ilgili, ait, merbut, müteallik.

Hareket : Bir cismin durumunun ve yerinin değişmesi, devinim, aksiyon. Vücudu oynatma, kıpırdatma ya da kımıldanma. Deprem. Kas ve eklemlerin, belli doğal şartlar içerisinde işlemeleri sonucu vücut bölümlerinde düzenli ve olumlu etkilerle oluşturdukları yer değişimi. Yola çıkma. Belirli bir amaca varmak için birbiri ardınca yapılmış olan ilerlemeler, akım. Davranış, tutum. Demir yollarında katarların düzenlenmesi ve hangi saatlerde yola çıkıp hangi duraklarda karşılaşacaklarını düzenleme işleri. Devinim. Bir parçanın yavaşlık, çabukluk derecesi.

Yitirme : Yitirmek işi.

Çalışma : Çalışmak işi, emek, say. Bilimsel ve sanatsal amaçlı ürün. Bünyesindeki suyun azalması veya çoğalması sonucu ağacın biçim ve boyutlarının değişmesi. Bir yapı elemanının yük altında biçim değiştirmesi, az veya çok zorlanması.

Montaj : Kurgu. Bir makine, cihaz veya mobilyanın parçalarını yerli yerine takma, monte.

Hareke : Arap alfabesiyle yazılmış metinlerde üstüne ve altına konulduğu ünsüzlerin birer ünlü ile okunmasını sağlayan işaret.

 

İlişki : İki şey arasında karşılıklı ilgi, bağ, münasebet, temas. Bağlantı, temas.

Makine : Herhangi bir enerji türünü başka bir enerjiye dönüştürmek, belli bir güçten yararlanarak bir işi yapmak veya etki oluşturmak için çarklar, dişliler ve çeşitli parçalardan oluşan düzenekler bütünü. Araba, otomobil. Bir alet veya taşıtın hareket etmesini sağlayan mekanizması.

Üretim : Belirli faaliyet ve işlemler sonucu yeni bir mal veya hizmet meydana getirme, istihsal, tüketim karşıtı.

Diğer dillerde İşe yabancılaşma anlamı nedir?

İngilizce'de İşe yabancılaşma ne demek ? : alienation to work, alienation to job