Koryoit pleksus papillomu nedir, Koryoit pleksus papillomu ne demek

Koryoit pleksus papillomu; Veteriner alanında kullanılan bir terimdir.

Veterinerlikte sözlük anlamı:

Beyinde; karıncıkların içerisinde yerleşim gösteren ve koryoit pleksus epitelinden köken alan, kapsülsüz, sınırlı, memebaşı gibi çıkıntılar yapan iyicil tümör.

Koryoit pleksus papillomu anlamı, tanımı

Papi : Ördek

Papillom : Deri ve mukoza yüzeyinde gelişen iyi huylu epiteliyal tümör, siğil, verrü. Çok katlı yassı epitelin iyicil tümörü. DNA virüslerindan papova virüsler tarafından oluşturulur. Sığır papillomu dışındakiler türe özgüdür. Sığırların meme derisinde görülen filiform ve genç sığırların papillamatosisi olan fungiform olarak iki çeşidi vardır.

Pleksus : Örgü, ağ, şebeke. Sinir veya damar ağı.

İyicil tümör : Hücreleri köken aldıkları doku hücrelerine benzeyen, sınırlı, yavaş ve genişleyerek büyüyen, kapsüllü, bazal zarını bozmayan, mitotik indeksi düşük, metastaz ve invazyon yapmayan hücrelerden oluşan tümörlerin genel adı, benign tümör, selim tümör.

Gösteren : Gösterilenle birleşerek göstergeyi oluşturan ses veya sesler bütünü.

Yerleşim : Yerleşme, iskân.

Karıncık : Vücudun çeşitli organları içinde bulunan boşluk. Kalbin alt bölümünde bulunan ve biri sağdaki akciğere kan pompalayan, öbürü soldaki akciğerden vücuda pompalanacak kanı alıp vücuda göndermeye yarayan iki boşluk.

 

Sınırlı : Sınırı olan, bir sınırla ayrılmış olan, hudutlu. Az sayıda. Sınırlanmış, belirlenmiş, belirli, limitet.

Çıkıntı : Bir yüzeyde ileri doğru çıkan bölüm. Bir metni düzeltmek veya ona bir şey eklemek için satır dışına yazılan yazı, çıkma. Her şeye itiraz eden, huzursuzluk çıkaran (kimse). Kambur.

İyicil : İyilik etmeyi seven, hayırhah. İyi huylu.

Kapsül : Ateşli silahlarda horozun veya iğnenin çarpmasıyla ateş alan, bir tür özel barutla dolu, küçük, yuvarlak metal parça. Oyuncak tabancalarda kullanılan, şerit biçiminde iki kâğıt tabaka arasına konmuş patlayıcı madde. Bir organı veya yapıyı çevreleyen kese biçiminde zar. Bazı bitkilerde tohumları içinde taşıyan kuru kabuk. Şişe kapağı. Laboratuvarlarda kullanılan yarım küre biçimindeki kap. Raflı mobilyalarda rafları taşımak için yan tablalara açılan deliklere çakılan ortası delik ve silindir biçimli metal veya plastik araç. Oturma mobilyalarının, masa, sehpa vb. eşyaların ayaklarının altına çakılan, genellikle üç tırnaklı veya ortadan çivili, tepesi bombeli, kalın sacdan pres yapılarak elde edilen araç. Bazı ilaçların, kolay yutulmak üzere içine konulduğu, ilacın yapısını etkilemeyen jelatinden kap.

Göster : Gösteriş eyleminin yapılması için kılıçoyunu öğretmenince verilen komut.

Epitel : Tek veya çok hücreden oluşan, vücudun bütün dış ve iç yüzeylerini kaplayan doku, epitelyum.

Yapan : Ardıç ve gomalak ağacının, yatay büyüyen dalları.

Tümör : Ur.

 

Sınır : İki komşu devletin topraklarını birbirinden ayıran çizgi, hudut. Değişken bir büyüklüğün istenildiği kadar yaklaşabildiği durağan büyüklük, limit. Komşu il, ilçe, köy veya kişilerin topraklarını birbirinden ayıran çizgi. Bir şeyin yayılabileceği veya genişleyebileceği son çizgi, uç. Uç, son. Bir şeyin nicelik bakımından inebileceği veya çıkabileceği en alt ve en üst yer, limit.

Köken : Bir şeyin çıktığı, dayandığı temel, biçim, neden veya yer, menşe. Tulumbacı hortumlarının uç kısmındaki sarı maden sap. Bir malın üretildiği veya yapıldığı, alındığı, getirildiği yer, menşe, orijin. Soy, asıl. Kavun, karpuz, kabak vb. bitkilerin toprak üstünde yayılan dalları.

İçeri : İç yan, iç bölüm, dışarı karşıtı. İç yüzeyde, iç bölümde olan. Hapishane. İç, iç yüzey. Gönül, yürek. İç yana, iç yana doğru.

Çıkın : Bir beze sarılarak düğümlenmiş küçük bohça, çıkı.

Diğer dillerde Koryoit pleksus papillomu anlamı nedir?

İngilizce'de Koryoit pleksus papillomu ne demek ? : choroid plexus papilloma