Külliye nedir, Külliye ne demek

Külliye; kökeni arapça dilinden gelmektedir.

  • Bir caminin çevresinde cami ile birlikte kurulmuş medrese, imaret, sebil, kitaplık, hastane vb. yapıların bütünü

"Külliye" ile ilgili cümle örnekleri

  • "Fatih külliyesi."

Güzel Sanatlar alanındaki anlamı:

(Mimarlık) Bir caminin çevresinde cami ile birlikte kurulmuş medrese, imaret, sebil, kitaplık, hastane gibi çeşitli yapıların tümüne verilen ad.

Almanca'da Külliye ne demek?:

komplex

Külliye hakkında bilgiler

Külliye, cami ile birlikte hamam, medrese, mektep, imaret, türbe, kütüphane, aşevi, darüşşifa, kervansaray, çarşı, tekke, zaviye binalarından oluşan yapılar topluluğu.

İslam toplumunun oluşumunda şehirlerde mahalle hayatı külliyeler çevresindeki mimari yapıda yoğunlaşıyordu. Külliye, İslam toplumunun vakıf hukuku sistemi ve hayrat kavramını geliştirmesiyle ortaya çıktı. Merkezindeki yapı camidir. Cami en az cuma namazlarındaki zorunlu toplanma yeri olması yanında bir forum ve ilim, tören ve müzakere merkeziydi. Külliye bu merkezi tamamlayan yapılardan oluşur.

Kentin en önemli yapısı olan cami zamanla kurumsallaşarak genişlemiş ve yeni işlevler eklenmiştir. Cami yanında küçük yapılarla başlayan külliyeler zamanla yerini büyük külliyelere bırakmışlardır. Osmanlı Dönemi külliyeler açısından en ünlü örneklere sahiptir. Külliye içinde ve dışında han, çarşı, fırın, değirmen, mum imalathanesi, boyahane, sal-hane, bayram ve pazar yerleri gibi ticaret amacıyla kurulmuş yapılardan elde edilen gelirler külliye giderlerine ayrılırdı. Sosyal hizmet olarak üretilen külliye kavramının temelinde halka parasız hizmet ilkesi vardır.

 

Külliyenin merkezinde genellikle cami vardır. Diğer her şey camiyi çevreler. Manisa Ulu Camisi ve Medresesi (1376), İlyas Bey Camisi ve Türbesi (1403) önemli ilk örneklerdir. Osmanlı Beyliği'nde ilk külliye örneği cami ve hamamdan oluşan İznik Orhan Gazi Külliyesi'dir. Bursa Orhan Bey Külliyesi (1340) ise cami, medrese, mektep, hamam ve şifahaneden oluşur. İstanbul'un alınmasından sonra Fatih Sultan Mehmet, Fatih'te 16 medrese, tabhane, kervansaray, darüşşifa, türbe, aşhane ve saire yapılardan oluşan geniş bir külliye oluşturmuştur.

Külliye ile ilgili Cümleler

  • Ali külliyen yalan söylüyordu.
  • Az önce söylediklerim külliyen yalandı.
  • Bu iddia külliyen yalandır.

Külliye anlamı, tanımı:

Cami : Toplayan, bir araya getiren, bir arada bulunduran. Müslümanların ibadet etmek için toplandıkları yer.

Çevre : Bir birimden önce veya sonra gelen aynı türden birimlerin tümü, bunların oluşturduğu küçük grup, kontekst. Düzlem üzerindeki bir şekli sınırlayan çizgi. Bir kimse ile ilişkisi bulunanlar, muhit. Kişinin içinde bulunduğu toplumu oluşturan ortam. Aynı konu ile ilgisi bulunan kimselerin tümü, muhit. Hayatın gelişmesinde etkili olan doğal, toplumsal, kültürel dış faktörlerin bütünlüğü. Yağlık. Bir şeyin yakını, dolayı, etraf, periferi.

 

Birlik : Bağlılık, benzerlik, bağlantı, vahdet. Bir taneden oluşmuş, bir tane alabilen. Tek, bir olma durumu, vahdaniyet. Konunun bir ana düşünce çevresinde toplanması. Belli bir topluluğun yararlarını korumak için kurulmuş dernek. En büyük değerdeki nota, dört dörtlük. Bölünmezliği içeren yalın bütün. Bölük, tabur, alay vb. bir bütün sayılan topluluk. Bir arada olma durumu, vahdet.

Kurul : Bir işi yapmak, yönetmek veya bir kurum ve kuruluşu temsil etmek için görevlendirilmiş kişilerden oluşmuş topluluk, heyet, konsey, asamble.

Medrese : İslam ülkelerinde, genellikle İslam dini kurallarına uygun bilimlerin okutulduğu yer. Fakülte.

İmaret : İmarethane.

Külli : Tümel. Bütüne ve genele ilişkin.

Külliyen : Bütünüyle, tamamıyla, tamamen.

Külliyet : Çokluk, bolluk. Bütünlük, tümlük.

Külliyetli : Pek çok, bir hayli.

Sebil : Meyan kökü şerbetini bir hayır için dağıtma. Genellikle camilere bitişik özel bir biçimde yapılmış, karşılık beklemeden hayır için içme suyu dağıtılan taş yapı, sebilhane. Kutsal günlerde karşılık beklemeden hayır için dağıtılan içme suyu.

Kitaplık : Belli bir sayıda kitabı olan. Kitapların yerleştirildiği raflardan oluşan mobilya, kütüphane. Kitap olabilecek kadar. Kitap yapmaya elverişli. Kuruluş amaç ve görevine uygun kitap, film, plak gibi her türlü düşünce ve sanat ürününü toplayan, düzenleyen ve genel olarak ilgilenen okurlara sunan kuruluş, kütüphane, bibliyotek. Evlerde ve iş yerlerinde içinde kitapların bulunduğu oda.

Hastane : Hastalara yatarak veya ayakta tanı, tedavi ve bakım hizmetlerinin hekim, hemşire ve diğer sağlık çalışanları tarafından verildiği sağlık kuruluşu.

Hamam : Para karşılığında yıkanma işinin yapıldığı yer. Yıkanılacak yer, yunak, ısıdam.

Mektep : Okul.

Türbe : Genellikle ünlü bir kimse için yaptırılan ve içinde o kimsenin mezarı bulunan yapı.

Kütüphane : Kitap satılan dükkân, kitabevi. Kitaplık.

Diğer dillerde Külliye anlamı nedir?

İngilizce'de Külliye ne demek? : college