Nöraminidaz nedir, Nöraminidaz ne demek

Nöraminidaz; Biyoloji alanında kullanılan bir sözcüktür.

Biyoloji'deki anlamı:

Glikoproteinlerde karbohidrat yan zincirinden uçtaki N-asetil nöraminik asidi çıkaran enzim.

Bazı virüslerin yüzeyinde olan ve hücrelerde bu virüsler için bulunan reseptörleri tahrip eden bir enzim.

Nöraminidaz tanımı, anlamı

Nöraminidaz enzimi : Oligosakarit yapılarının siyalik asit kısımlarını parçalayan bir enzim

Nöraminidaz proteini : İnfluenza virüslerin zarfının yapısında bulunan ve nöraminidaz enzimi etkinliğine sahip olan bir protein türü.

Glikoprotein : Proteinlerin karbohidratlarla birlikte oluşturdukları ve zarların yapısına giren bileşik protein. Karbonhidrat zinciri, plazma zarında (glikoforin vb.) dış yüzeye doğru, çekirdek zarlarında perinükleer aralığa, mitokondri zarlarında dış kompartımana doğru, salgı glikoproteinlerinde (mukus maddesi, hormon vb.) ise genellikle reaksiyona giren tarafa doğru bulunur. Glukoprotein. Proteinlerin karbonhidratlarla birlikte oluşturdukları ve zarların yapısına giren bileşik protein, glükoprotein. Proteinlerin karbonhidratlarla kovalent bağlarla birleşmesiyle oluşan zarların yapısına giren bileşik protein.

Karbohidrat : Karbon, oksijen ve hidrojenin birleşmesiyle meydana gelmiş olan maddeler: Şekerler, glikojen, sellüloz, nişasta.

 

Yan zincir : Amino asitlerde, -C, -COOH ve -NH2 grupları dışında alfa karbonuna bağlanan ve çeşitli amino asitlerin meydana gelmesini sağlayan kimyasal gruplar. Karbon atomlarından oluşan uzun bir zincir veya bir halkadan dallanan, 2 ya da fazla atomlu, genellikle karbon atomlarından oluşan grup.

Virüsler : Bir protein kılıf ve nükleik asit olarak tek ya da çift iplikli, düz ya da halkasal DNA ya da RNA'dan oluşan, influenza virüsü gibi bazı virüslerde nükleik asidi birkaç parçadan oluşabilen, bazılarında protein kılıfın dışında zardan oluşan düz ya da üzerinde çıkıntılar bulunan bir kılıfları olan, hastalık yapıcı, bakterilerden daha küçük, yaşamak için bir başka hücrenin içine girmek zorunda olan ve ancak elektron mikroskobunda görülebilen zorunlu parazitler. Nükleik asidi DNA ya da RNA oluşuna göre, morfolojilerine ve kılıf bulunup bulunmadığına göre gruplara ve alt gruplara ayrılırlar. Helikal virüsler, çok şekilli virüsler, kılıflı virüsler, kompleks virüsler, tek iplikli DNA virüsleri, çift iplikli DNA virüsleri, tek iplikli RNA virüsleri, tek iplikli ve kılıflı RNA virüsleri gibi.

Reseptör : Almaç.

Zincir : Birbirine geçmiş bir sıra metal halkadan oluşan bağ. Altın ya da gümüşten yapılmış takı. Taşıtların kar veya buzda kaymaması için tekerleklerine takılan alet. Hükümlülerin eline, ayağına vurulan demir bağ. Art arda gelen şeylerin oluşturduğu dizi.

Tahrip : Yıkma, kırıp dökme, harap etme, bozma.

Karbo : Odun kömürü, bitkisel ya da hayvansal kömür.

Yüzey : Bir cismi uzaydan ayıran dış ve yaygın bölüm, satıh, yüz (II).

 

Virüs : Hastalık yapıcı, bakterilerden daha küçük, yaşamak için bir başka hücrenin içine girmek zorunda olan ve ancak elektron mikroskobunda görülebilen parazit. Veri girişi yoluyla bilgisayarlara yüklenen, sistemin veya programların bozulmasına, veri kaybına veya olağan dışı çalışmasına neden olan yazılım.

Çıkar : Dolaylı bir biçimde elde edilen kazanç, menfaat, yarar.

Enzim : Bir kimyasal tepkimeyi gerçekleştiren ve onu hızlandıran, çoğunlukla protein yapısında olan organik madde.

Hücre : İnce bir zar içindeki protoplazma ve çekirdekten oluşmuş, bir organizmanın yapı ve görev bakımlarından en küçük birimi, göze. Tutukluların veya hükümlülerin yalnız olarak kapatıldıkları küçük oda. Küçük oda. Siyasi bir inançla gizli olarak çalışan bir örgütün genellikle aynı yerde çalışanlarının oluşturduğu topluluk.

Olan : Oğlan. Oğlan, erkek çocuk. Vakia, olan. Oğul, evlat.

İçin : Amacıyla, maksadıyla. Düşüncesince, kendince, göre. Özgü, ayrılmış. Ant deyimleri yapan bir söz. Karşılığında, karşılık olarak. Oranla, göz önünde tutulursa. Uğruna, yoluna. -den dolayı, -den ötürü. Neden ve sonuç belirten bir söz. Hakkında. Süre belirten bir söz.

Bazı : Birtakım, kimi. Bazen.

Çıka : Kız çocuğu. Yaramaz çocuk.

Yan : Bir şeyin ön, arka, alt ve üst dışında kalan bölümü, profil. Birlikte, beraberinde olma. İkinci derece olan. Üst. Tali. Savaş düzenindeki ordunun iki kanadından her biri. Üstte, altta, arkada veya önde olmayan. Bir denklemde "=" işaretiyle ayrılmış olan iki anlatımdan her biri. Futbol veya hentbolda, topun, alanın yan çizgileri dışına çıkması, taç. Sağ ve solun ortak adı, yön, taraf, cihet. Yer. Bir tarafa yönelerek. İstekleri karşıt olan iki kişiden veya topluluktan biri.

Diğer dillerde Nöraminidaz anlamı nedir?

İngilizce'de Nöraminidaz ne demek ? : neuraminidase