Orbuk nedir, Orbuk ne demek

Yerel Türkçe'deki anlamı:

Doymak bilmeyen.

Yazın bile karı erimeyen yüksek dağlardaki mağaralar (peynir, yağ tulukları konulur).

Su biriken oyuk yer, doğal kuyu.

Çam ormanı.

Ormanın kuytu yeri.

Toprağın çökmesi nedeniyle oluşan delik.

[Bakınız: obruk].

Çayın oyduğu yer.

Hendek.

Yerüstü sularının içinde kaybolduğu doğal oyuklar.

Ovalardaki doğal çukurlara yağmur sularının dolmasıyla oluşan göl.

Taştan oyulmuş ağzı dar, dibi geniş su oluğu.

Huni biçiminde çukur yer.

Orbuk anlamı, tanımı

Orbuk gibi sormak : Çok ve başkasının hakkını yemek

Yüksek dağlar : Eksenucu dolayları dışında kalan bölgelerde, sürekli kar sınırını aşan, buzul taşıyan ve daha alçak kesimlerinde dördüncü çağ buzullaşmasının izlerini taşıyan dağlar.

Konulu : Konusu olan, mevzulu.

Yüksek : Altı ile üstü arasındaki uzaklık çok olan, alçak karşıtı. Yukarıda, üst tarafta olan yer. Toplum içinde para, ün vb. bakımından üstünlüğü olan. Normal değerlerin üstünde olan. Belirli bir yere göre daha yukarıda bulunan. Güçlü, şiddetli. Derece ya da makamı bakımından üstün. Erdemli, faziletli. Etkili.

Yağmur : Atmosferdeki su buharının yoğunlaşmasıyla oluşan ve yeryüzüne düşen yağışın sıvı durumda olanı, yağar, yağış, baran, bereket, rahmet. Çokluk, bolluk. Çok ve sık düşen, gelen şey.

 

Doymak : İsteği kalmayıncaya kadar yemek, açlığı kalmamak. Yeter bulmak, kanmak, tatmin olmak. Bir gereksinimini yeteri kadar karşılamak.

Peynir : Maya ile katılaştırılarak sütten yapılmış olan ve birçok türü olan besin.

Hendek : Geçmeye engel olacak biçimde uzunlamasına kazılmış derin çukur. Sakarya iline bağlı ilçelerden biri.

Birike : Hazine, mahzen, sarnıç.

Taştan : Taş gibi güçlü.

Mağara : Bir yamaca veya kaya içine doğru uzanan, barınak olarak kullanılabilen yer kovuğu, in. Karst bölgelerinde kireç taşlarının erimesiyle oluşan, büyük, birbirine koridorlarla bağlı yer altı kovukları.

İçinde : Süresince, zarfında. ile dolu bir biçimde. Ortamında.

Kuytu : Issız, sessiz ve göze çarpmayan, tenha (yer). Uğrak olmayan, içerlek, sapa (yer). Güneş ışığı veya rüzgâr almayan (yer).

Neden : Bir olayı doğuran başka bir olayı sormak için kullanılan bir söz; niçin. Bir varlığı veya olayı etkileyen, oluşturan, doğuran şey, sebep, illet. Bir olayı ve durumu gerektiren, doğuran başka olay veya durum, sebep.

Biçim : Biçme işi. Yazı ve simgelerin bilgisayarda kullanılmaya elverişli çerçevesi, düzeni, format. Disket vb.nin bilgisayarda kullanılabilir durumu. Yakışık alan şekil, uygun şekil. Herhangi bir şeyin benzeri. Sanat ve edebiyat eserlerinde dış görünüş, form. Şiirlerin kuruluş ve uyak düzenlerine göre olan dış görünüşü, şekil. Bir nesnenin dış çizgileri bakımından niteliği, dıştan görünüşü, şekil, eşkâl. Tarz.

Orman : Ağaçlarla örtülü geniş alan. Bu ağaçların bütünü.

Yazın : Yaz mevsiminde, yaz aylarında. Edebiyat.

Ovala : Yemli, yemsiz olta.

Topra : Torba.

Mağar : Pınar, çeşme.

Diğer dillerde Orbivirüsler anlamı nedir?

İngilizce'de Orbivirüsler ne demek ? : orbiviruses