Sinirsel boru nedir, Sinirsel boru ne demek

Sinirsel boru; Zooloji alanında kullanılan bir terimdir.

Zooloji'deki anlamı:

(karşılık: nöral, boru), Kordalı hayvanlarda embriyonun gelişmesi sırasında, sinirsel oluğun önde ve artta birer delik bırakarak tüm bir biçimde birleşmesiyle meydana gelen boru.

Sinirsel boru tanımı, anlamı

Sinir : Duyu ve hareket uyarılarını beyinden organlara, organlardan beyne ileten beyazımsı teller ve bu tellerin oluşturduğu demet. Rahatsız edici, hastalık derecesine varan özellik. Herhangi bir şey, bir olay karşısında tepki gösterme duyarlığı ve kişinin ruhsal niteliği. Hoşa gitmeyen, can sıkan. Kas kirişi ve zarı. Lastik. Diz kapakla ayak bileği arası. Sınır, bk. sinor// sinir sepet: hudut, bk. sinor sepet. Birçok sinir telinin bir araya gelmesi ile oluşan yapı. Duyu ve hareket uyartılarını beyinden organlara, organlardan beyine ileten beyazımsı teller ve bu tellerin oluşturduğu demet. Beyni ve omuriliği vücudun öteki bölgelerine bağlayan ve herbiri birkaç sinir teli demetlerinden yapılmış olan beyaz iplikler

Sinirse : Islak odun, yaş ağaç.

Boru : Bir yerden başka bir yere sıvı, gaz vb. aktarmaya yarayan, içi boş, uçları açık, uzun ve dar silindir. Borazan.

Sini : Üzerinde yemek de yenilebilen, yuvarlak, bakır veya pirinçten büyük tepsi.

 

Sinirsel : Sinirle ilgili, asabi.

Nöral boru : Kordalı embriyosunda sırt tarafta oluşan nöral safihanın iki kenarının boydan boya kıvrılıp birleşmesiyle oluşan boru. [Bakınız: sinirsel boru].

Sırasında : Gerekince, yerinde ve zamanında.

Hayvanlar : (Animalia), Canlı varlıklardan bitkiden farklı olarak yer değiştirebilen, uyartılara cevap veren, besinlerini vücudu içinde sindirebilenleri içine alan bir âlemdir. Birgozeliier (Protozoa) ve çokgözeliler (Metazoa) olmak üzere 2 altâlemi vardır.

Birleşme : Birleşmek işi.

Embriyon : Yumurtadan meydana gelen, yumurta zarı, yumurta kabuğu ya da vücudu içinde bulunan ve gelişmesinin erken evrelerinde olan genç bir organizma.

Karşılık : Bir davranışın karşı tarafta uyandırdığı, gerektirdiği başka davranış, mukabele. Bir iş için ayrılmış para, ödenek, tahsisat. Bir şey alınırken karşı tarafa verilen başka şey, bedel. Cevap, yanıt. Bir dildeki bir sözü başka bir dilde aynı anlamda karşılayan söz.

Gelişme : Gelişmek işi, inkişaf, neşvünema, tekâmül, evolüsyon. Olan biten şey. Yazılarda giriş bölümlerinden sonra konunun türlü yönlerden açılıp genişlediği, zenginleştiği, olgunlaştığı bölüm.

Embriyo : Oğulcuk.

Hayvan : Duygu ve hareket yeteneği olan, içgüdüleriyle hareket eden canlı yaratık. At, eşek, katır gibi türlü hizmetlerde kullanılan yaratık. Kızılan bir kimseye söylenen bir söz. Akılsız, duygusuz, kaba, hoyrat (kimse).

Meydan : Alan, saha. Fırsat, imkân ya da vakit. Bulunulan yer ve çevresi, ortalık. Mevlevi tekkelerinde ayin yapılmış olan yer. Yarışma, eğlence veya karşılaşma yeri.

Korda : Tahta kurusu. Bir çeşit eğri kılıç. Kiriş, kolan. [Bakınız: sırt ipliği]. Sırt ipliği. Kordon, kiriş, tel.

Birer : Herkese bir.

Hayva : Ayva. Tenekeyi lehimlemek için kullanılan bakır ya da demir araç. [Bakınız: hayva demiri].

Diğer dillerde Sinirsel boru anlamı nedir?

İngilizce'de Sinirsel boru ne demek ? : neural tube