Sisterna nedir, Sisterna ne demek

Sisterna; Biyoloji, Anatomi, Veteriner alanlarında kullanılan bir sözcüktür.

Biyoloji'deki anlamı:

Endoplâzmik retikulumun ya da Golgi kompleksinin sıvı kapsayan kapalı keseleri.

Veterinerlikte sözlük anlamı:

Süt sarnıcı.

Su saklayan kap.

Lenf damarı.

Sisterna anlamı, tanımı

Sisterna kili : Lenf sarnıcı

Endoplazmik retikulum : Ökaryotik hücrelerin sitoplazması içinde kompleks, üç boyutlu yapıya sahip zar kanallarının labirentli bir yapı oluşturmasıyla zardan başlayarak çekirdeğe doğru uzanan çift zardan oluşmuş, salgı proteinlerinin, zar proteinlerinin ve lipitlerin sentezlenmesi ve taşınmasıyla görevli olan zarlarının stoplazmaya dönük yüzünün ribozomlarla kaplı veya ribozomsuz olmak üzere iki tipi bulunan hücre içi zar sistemi. (Yun, endon: içinde; plasma: şekil) Ökaryot hücrelerde çekirdeğin dış zarı ile devamlı olan ve içinde devamlı bir aralık, lümen bulunan iç zar sistemi. Salgı proteinlerinin, zar proteinlerinin ve lipitlerin sentezlenmesi ve taşınması ile görevli olan, zarlarının sitoplâzmaya dönük yüzünün ribozomlarla kaplı (granüllü endoplâzmik retikulum, gER, RER) ya da ribozomsuz (granülsüz, agranüler, düz endoplâzmik retikulum, aER, dER, SER) olmak üzere iki tipi bulunan hücre içi zar sistemi.

 

Golgi kompleksi : Golgi aygıtı. Ökaryot hücrelerin sitoplazmasında, zarlardan yapılmış birkaç tane iç içe yassı keseler şeklinde, toplu ya da dağınık hâlde bulunan, lipoproteinlerin ve karbohidratların sentezinde, proteinlerin paketlenmesinde, akrozom ve orta lamel teşekkülünde görev yapan bir organel. Granüllü endoplazmik retikulumdan kopan parçaların birleştiği yassı Golgi kesesi cis Golgi retikulum olarak, en dış bağımsız keseler cis Golgi, en iç keseler trans Golgi, ikisi arasındaki keseler medial Golgi, en içte küçük zar keselerin koptuğu yassı keseler ise trans Golgi retikulum olarak adlandırılır. Golgi cihazı, Golgi aygıtı, diktiyozom. Golgi cisimciği.

Lenf damarı : İçinde lenf bulunan damarlar. Lenf sıvısı denilen renksiz veya sarımtırak renkteki sıvıyı toplardamarlara taşıyan damar, vaz limfatikum. (anlamdaş, akkan damarı),Lenfin içinde dolaştığı damarlar.

Süt sarnıcı : Memenin corpus ve papilla mammae’si içinde bulunan, sütün toplanmasına yarayan boşluk, sinus laktifer, laktiferöz sinus, sisterna. Burada toplanan süt meme başı kanalından dışarı açılır. Her meme sarnıcına 10-12, bazen de 20 veya daha fazla kanal açılır.

Retikulum : [Bakınız: börkenek]. Börkenek.

Saklayan : Müstevda', vedia alan.

Kompleks : Karmaşık. Karmaşa. Vitamin ya da proteinlerin oluşturduğu bileşik. Karmaşıklık, karmaşa. Aynı ekonomik etkinliği gerçekleştiren sanayinin tesisler bütünü, kuruluşlar bütünü.

Komple : Dolu. Bütünü aynı şeyden olup bir takım oluşturan. Üstün nitelikleri kendinde toplayan, mükemmel. Eksiksiz, gerekli her şeyi tamam olan, tam.

Kapalı : Kapanmış olan, açılmamış, açık karşıtı. Açık ve kesin söz kullanmadan söylenen, müphem. İçe dönük yaradılışta olan. Dış çevreyle ilişki içerisinde olmayan. Geçilmez durumda olan. Açık olmayan (giyecek). Bulutlu, karanlık (hava). Çalışma süresi sona ermiş (iş yeri). Başı örtülü (kadın). Gizli, saklı.

 

Kesele : Soyu bozuk olan köpek yavrusu.

Kapsa : Çitten ya da aralıklı çakılan tahtalardan yapılmış bahçe kapısı. Büyük kulplu ya da kulpsuz sepet, sele. Tohum ve yem kabı, tahta sandık. Çubuklardan yapılmış bahçe kapısı. Kırda, tarlada çocukları güneşten korumak için yapılan küçük sığınak. Aralıklı tahtalardan yapılmış bahçe kapısı. Kutu.

Damar : Canlı varlıklarda kanın veya besleyici sıvıların dolaştığı kanal. Mermerde, bazı taşlarda ve tahta kesitlerinde renk ayrılığı gösteren dalgalı çizgi. İçinde ongun besi suyunun dolaştığı odunsu dokudan boru. Başka türden katmanların arasında bulunan sıvı, maden veya mineral katmanı. Böceklerde kanat zarını dik tutmaya yarayan organ. Huy. Soy, yaradılış.

Ya da : Seçeneği, çeşitliliği veya tercihi belirten bir söz.

Kesel : Gevşeklik, tembellik.

Dama : Karelere ayrılmış zemin üzerinde on altı taşla iki kişi arasında oynanan oyun.

Sıvı : Bulunduğu kabın biçimini alabilen ve üstü yatay bir düzlem durumuna gelebilen akışkan cisim, mayi, likit.

Kese : Cepte taşınan, içine para, tütün vb. konulan, kumaştan veya örgüden küçük torba. Kısa, kestirme (yol). Beş yüz kuruşluk para birimi. Bazı şeylerin üzerine geçirilen, kumaştan çanta biçiminde kap. Bir kimsenin mal varlığı. Su bitkilerinde içi hava ile dolu olan ve bitkinin suda yüzer durumda kalmasını sağlayan şişkinlik. Organizmanın bazı boşlukları. Bu küçük torba miktarında olan. Yıkanırken kir çıkartmak için ele geçirilen, vücudu ovmaya yarayan, bürümcükten, cep biçiminde bez.

Endo : İç, içinde, içte olan.

Lenf : Damarlarda dolaşan kanla, doku ögeleri arasında aracı görevi yapan, kan plazması ve lenfositten oluşan saydam, sarı renkte bir sıvı, ak kan, lenfa.

Diğer dillerde Sisterna anlamı nedir?

İngilizce'de Sisterna ne demek ? : cisterna