Syngamidae nedir, Syngamidae ne demek

Syngamidae; Veteriner alanında kullanılan bir terimdir.

Veterinerlikte sözlük anlamı:

Cyathostoma, Mammomonogamus ve Syngamus cinslerini içeren genellikle kanatlı ve memelilerin solunum yollarında parazitlenen nematod ailesi.

Syngamidae anlamı, kısaca tanımı

Cyathostoma : Syngamidae ailesinde bulunan ve kuşların üst solunum yollarında parazitlenen nematod cinsi

Memeliler : Doğurarak üreyen, memeleri olan, sıcakkanlı, iki akciğerli, kalbinde dört boşluğu olan, vücutları genel olarak tüylerle örtülü omurgalı hayvanlar sınıfı.

Syngamus : Syngamidae ailesinde bulunan kümes hayvanlarında ve diğer kanatlılarda parazitlenen nematod cinsi.

Solunum : Bütün canlılarda, oksijen alıp karbondioksit verme biçiminde görülen hareket, teneffüs. Bitkilerde geceleri oksijen alıp karbondioksit verme, gündüzleri ise karbondioksit alıp oksijen verme biçiminde görülen hareket.

Parazit : Asalak. Radyo, televizyon, telsiz vb. aygıtların yayınına karışan yabancı ses veya cızırtı. Herhangi bir işte, olayda sorun çıkaran kimse.

Kanatlı : Kanadı olan.

Nematod : Yuvarlak solucanlar.

Memeli : Memesi olan.

Genel : Bir şeye veya bir kimseye özgü olmayıp onun bütün benzerlerini içine alan, umumi. Bir genelleme sonucunda elde edilen. Herkesin yararlanabileceği (yer, nesne). Yetkisi ve sorumluluğu çok olan. Ayrıntıları göz önüne alınmayarak bütünü bakımından ele alınan.

 

İçere : İçeri.

Kanat : Kuşlarda ve böceklerde uçmayı sağlayan organ. Fırıldak biçiminde olan şeylerde kol. Meclis, parti vb. topluluklarda düşünce yönünden özellik gösteren taraflardan her biri. Balıklarda yüzgeç. Angıç. Yan, taraf. Futbol, hentbol vb. takım oyunlarında hücum hattının sağ ve sol bölümü. Bir uçağın havada durmasını sağlayan taşıyıcı aerodinamik güçlerin etkilediği yatay yüzey. Kapı, pencere, dolap gibi dikine açılıp kapanan şeylerin kapağı. Savaş düzenindeki ordunun iki yanından her biri, cenah.

Cins : Tür, çeşit. Soy, kök, asıl. Pek çok ortak özellikleri bulunan türler topluluğu. Diğerlerine göre üstün nitelikleri olan. Garip, tuhaf.

İçer : Oda, oturma odası.

Nema : Büyüme, gelişme, çoğalma. Faiz, ürem.

Meme : Yavrularını emzirmek için, memelilerin göğsünde türlü biçim ve sayıda bulunan, meme başı denilen çıkıntıları olan organ, bicik, emcek, emcik. Bazı araçların meme başına benzeyen bölümü. Ateşli silahların veya bazı patlayıcıların ateşlendiği çıkıntı. Vücudun herhangi bir yerinde oluşmuş küçük çıkıntı. Gemi çıpasında kolların birleştiği şişkin yer.

Kana : Geminin çektiği suyu göstermek için baş ve kıç bodoslamaları üzerine konulan işaretler.

Aile : Evlilik ve kan bağına dayanan, karı, koca, çocuklar, kardeşler arasındaki ilişkilerin oluşturduğu toplum içindeki en küçük birlik. Eş, karı. Aynı gaye üzerinde anlaşan ve birlikte çalışan kimselerin bütünü. Temel niteliği bir olan dil, hayvan veya bitki topluluğu, familya. Aynı soydan gelen veya aralarında akrabalık ilişkileri bulunan kimselerin tümü. Birlikte oturan hısım ve yakınların tümü.

 

Gene : Yine.

Para : Devletçe bastırılan, üzerinde değeri yazılı kâğıt veya metalden ödeme aracı, nakit. Kuruşun kırkta biri. Kazanç.

Ve : Türk alfabesinin yirmi yedinci harfinin adı, okunuşu. İki kelime veya iki cümle arasına girerek aralarında bir bağ olduğunu anlatan söz.

Diğer dillerde Sylvius yarığı anlamı nedir?

İngilizce'de Sylvius yarığı ne demek ? : fissure of sylvius