Turunç nedir, Turunç ne demek

Turunç; bir bitki bilimi terimidir. kökeni farsça dilinden gelmektedir.

  • Turunçgillerden, bütün Akdeniz ülkelerinde yetişen, kışın yaprağını dökmeyen bir ağaç, narenç (Citrus aurantium amara).
  • Bu ağacın portakala benzeyen, suyu acımtırak meyvesi

"Turunç" ile ilgili cümle

  • "Lübnan portakal, turunç, hurma ve muz memleketiydi." - R. H. Karay

Biyoloji'deki anlamı:

Turunçgiller (Rutaceae) familyasından, ülkemizde de yetiştirilen, her dem yeşil ağaçlar.

Veterinerlik alanındaki anlamları:

Tıpta meyve kabukları, yaprakları ve çiçeklerinden elde edilen uçucu yağı kullanılan, kabuğu tentür, şurup, ekstre biçiminde iştah açıcı ve sindirimi kolaylaştırıcı olarak turunç çiçeği suyu ve esansı galenik preparatlarda tat ve koku düzeltici olarak kullanılan sedef otugiller familyasından bir ağaç.

İngilizce'de Turunç ne demek? Turunç ingilizcesi nedir?:

seville orange

Fransızca'da Turunç ne demek?:

bigaradier

Gezilecek görülecek bir yer, şehir olarak tanımı:

Muğla şehri, Marmaris ilçesinde, merkez bucağına bağlı bir yerleşim yeri.

Turunç hakkında bilgiler

Turunç (Citrus aurantium), sedef otugiller ailesi içinde bir alt grup olan turunçgillerden olan bütün Akdeniz'e kıyı ülkelerde, Güneydoğu Asya kıyılarında yetişen, kışın yaprağını dökmeyen ağaca ve bu ağacın portakala benzeyen, fakat suyu acımtırak olan meyvesine verilen addır.

 

Vatanının Güneydoğu Asya olduğu tahmin edilen bitki binlerce yıldan beri Akdeniz havzasında yabani olarak yetişmekte ve de yetiştirilmektedir. Turunç Amerika’nın keşfinden sonra bu kıtanın hemen her yerinde (soğuk bölgeleri hariç) yetiştirilmeye başlanmıştır.

Turunç 2,5-5m boyunda, tacı oldukça çok çatallaşır, dikenli ve yapraklarını dökmeyen bir bitkidir. Yaprakları 12–17 cm uzunluğunda, 8–12 cm eninde, kenarları bütün, oval veya eliptik şekilde, derimsi tazesi sarımsı yeşil, olgunları koyu yeşil renklidir. Çiçeklerinin taç yaprakları 5 adet dil veya oval şekilde, beyaz renkli, ortada 15-30 adet beyaz döllenme tozluğu ve topuzcuğu sarımsıdır. Meyveleri 7–10 cm çapında altın sarısı renkte üzeri gözenekli, kabuğu 0,5–1 cm kalınlığında ve acımsı bir tadı vardır.Görünüş bakımından portakala benzemekle beraber meyvelerinin ekşi-acı tadı ile portakaldan farklıdır.

Soğuğa ancak kısmen dayanabilen bir tür olup, bitkinin kışın çok uzun süreli -4 derecenin altına düşen sıcaklıklarla karşılaşmaması gerekir.Bu duruma göre Turunç Türkiye’nin Akdeniz ve Ege bölgesinde Akdeniz ikliminin görüldüğü sahil kesiminde çok kolay yetişir,ama özelllikle Aydın ve Nazilli çevresinde yetiştirilmektedir.

Turunç anlamı, tanımı:

Turunçgiller : Sedef otugillerin, turunç, portakal, limon, mandalina vb.ni içine alan bir alt familyası, narenciye.

Akdeniz : Mersin iline bağlı ilçelerden biri.

Ülke : Devlet. Bir devletin egemenliği altında bulunan toprakların tümü, diyar, memleket. Bir özelliği ön plana çıkarılarak düşünülen bölge.

 

Dökme : Kalıba dökülmek yoluyla yapılmış. Kapların içinde olmayan, yığın biçiminde ortaya dökülmüş olan. Dökme yük. Dökmek işi. Bir yerden bir yere dökülen, aktarılan.

Portakal : Bu ağacın turuncu renkli, yuvarlak ve kabuğu güzel kokulu meyvesi. Turunçgillerden, Akdeniz ülkelerinde yetişen, yaprakları sert bir ağaç (Citrus aurantium).

Acımtırak : Acımsı.

Meyve : Bitkilerde çiçeğin döllenmesinden sonra yumurtalığın gelişmesiyle oluşan tohumları taşıyan, genellikle yenebilen organ, yemiş. Ürün, sonuç, kâr.

Ağaç : Meyve verebilen, gövdesi odun veya kereste olmaya elverişli bulunan ve uzun yıllar yaşayabilen bitki. Bu gibi bitkilerin gövdesinden ve dallarından yapılan. Tahta, kereste.

Aile : Birlikte oturan hısım ve yakınların tümü. Evlilik ve kan bağına dayanan, karı, koca, çocuklar, kardeşler arasındaki ilişkilerin oluşturduğu toplum içindeki en küçük birlik. Temel niteliği bir olan dil, hayvan veya bitki topluluğu, familya. Aynı soydan gelen veya aralarında akrabalık ilişkileri bulunan kimselerin tümü. Eş, karı. Aynı gaye üzerinde anlaşan ve birlikte çalışan kimselerin bütünü.

Grup : Ortak özellikleri olan varlıklar, nesneler bütünü. Çeşitli sınıf veya birliklere bağlı elemanların, belirli bir taktik görevi gerçekleştirmek üzere, tek komutanın emri altında birleştirilmesinden oluşan kıta topluluğu. Küme. Görüşleri, çıkarları bir olan kimseler bütünü, ekip.

Kıyı : Kenar, periferi. Issız, tenha yer. Kara ile suyun birleştiği yer. Sahil.

Güneydoğu : Güneyle doğu arasındaki yön.

Asya : Dünya üzerinde yer alan kıtalardan biri.

Fakat : Ancak, ama, lakin.

Turunç heybesi : Bir çeşit heybe.

Turunç kilimi : Bir çeşit kilim.

Turunçgil çekirdeği pres küspesi : Portakal ve greyfurt gibi turunçgillerin çekirdeklerinin mekanik basınç suretiyle yağının çoğu alındıktan sonra ele geçen ürün.

Turunçgil kırmızı örümceği : Yalnız turunçgiller üzerinde yaşayan ve yılda 10-15 kuşak üreyebilen minik eklembacaklı.

Turunçgil kök solucanı : Turunçgil köklerine yerleşerek, yaprakların sararmasına ve meyve dökümüne, bulaşmanın yoğun olduğu yıllarda ağaçların büsbütün kurumasına yol açan küçük iplikkurdu.

Turunçgil melası : Kurutulmuş turunçgil posası fabrikasyonundan elde edilen ve suyu kısmen uzaklaştırılmış olan ve en az % 45 toplam şeker içeren bir yan ürün.

Turunçgil pamuklubiti : Turunçgillerden başka, çeşitli süs bitkilerine de üşüşen, esmerimsi kırmızı pamuklubit.

Turunçgil tomurcuk akarı : Limonlarda, en çok tomurcuk olmak üzere, çiçek, yaprak ve filizlere üşüşerek önemli bozukluklar doğuran yumru akarı.

Turunçgil unu : Kurutulmuş, öğütülmüş turunçgil posası.

Turunçgil yaprakbiti : Turunçgillerden başka çay sürgünlerine de saldıran, esmer ya da koyu kırmızı yaprakbiti.

Diğer dillerde Turunç anlamı nedir?

İngilizce'de Turunç ne demek? : n. bitter orange, seville orange

Fransızca'da Turunç : orange amère, bigarade [la]

Almanca'da Turunç : die Pomeranze

Rusça'da Turunç : n. померанец (M)