Uygulayımcıerki nedir, Uygulayımcıerki ne demek

Uygulayımcıerki; Sosyoloji alanında kullanılan bir kelimedir.

Sosyoloji'deki terim anlamı:

Ekonomik yaşamın ve devlet yönetiminin siyasacıların değil, uygulayımcıların ve iş adamlarının elinde olması.

Bu tür bir düzeni savunan görüş.

Uygulayımcıerki anlamı, tanımı

Uygu : [Bakınız: bağıntı]. Uyum, uygunluk

Uygulayım : Fizik, kimya, matematik vb. bilimlerden elde edilen verileri iş ve yapım alanında uygulama, teknik. Genel anlamda bir işin doğru yolu yordamı, yöntemi. Bu uygulamaya ilişkin.

Uygulayımcı : Uygulayımla ilgili herhangi bir alanda bilgi ve becerisi olan kimse, tekniker, teknikçi, teknisyen, teknokrat. Bilimsel, teknik bilgi ve verileri, işe ve yapıma dönüştüren kimse.

Ekonomik : Ekonomi ile ilgili olan, iktisadi. Az masraflı, hesaplı, iktisadi. En az çabayla en çok verim alınan, kazançlı. Kolay kullanılabilen.

Yönetim : Yönetme işi, çekip çevirme, idare. Dümen.

Ekonomi : İnsanların yaşayabilmek için üretme, ürettiklerini bölüşme biçimlerinin ve bu faaliyetlerden doğan ilişkilerin bütünü, iktisat. Bu ilişkileri inceleyen bilim dalı, iktisat. Tutum.

Düzeni : İki tepe arasındaki düz yerler, vadi.

Yöneti : Yönetme işi.

Devlet : Toprak bütünlüğüne bağlı olarak siyasal bakımdan örgütlenmiş millet veya milletler topluluğunun oluşturduğu tüzel varlık. Bu tüzel varlığın yönetim organları. Mutluluk. Büyüklük, mevki. Talih.

 

Siyasa : Politika.

Yaşam : Doğumla ölüm arasında yaşanan süre, ömür, hayat.

Yönet : Yön. Uygun, iyi, doğru, yerinde. [Bakınız: yönelge]. Alnaç. Yatkın, becerikli. Düz. Doğru, uygun. Şekil, tarz, usûl, suret, vecih. Uygun, doğru. İyi, güzel. Uysal. Becerikli, yatkın. Biçim, tarz, usul.

Savun : “. “Karşı koy, kendini koru, müdafaa et” anlamında kullanılan bir isim. Şölen, ziyafet.”.

Değil : Cümle içinde art arda kullanılan iki veya daha çok özneyi, tümleci, yüklemi, aralarından bazılarına olumsuzluk kavramı vererek birbirine bağlayan veya yüklemin olumsuz çekimini sağlayan kelime.

Düzen : Belli yöntem, ilke veya yasalara göre kurulmuş olan durum, uyum, nizam, sistem. Topluca ve gizlice yürütülen herhangi bir plan, dolap, komplo. Dolap, hile. Soyut ve somut nesnelerin bir sıraya, bir hedefe, bir amaca göre sıralanması, konsept. Bez dokuma tezgâhı. Toplumsal bir yapı içinde ögelerin bütüne, bütünün ögelere ve ögelerin birbirlerine göre ilişkileri. Yerleştirme, tertip. Bir devletin belli başlı ilkeleri bakımından yönetimde tuttuğu yol, yönetim biçimi, rejim. Müzik aletlerinde ses ayarı, akort. Bir kimseye, bir kuruluşa karşı toplu olarak alınan gizli karar, dolap, komplo. Alet edevat takımı.

Görüş : Görme işi. Cezaevi veya hastanedeki birine yapılmış olan ziyaret. Gözle bir şeyi algılama yetisi. Benzerlerinden ayıran özellik, konsept. Bir olay, varlık veya düşünce üzerinde varılan yargı, fikir.

Savu : Yas, sağu. def’, defi (bk. kaçını).

Yaşa : Hoşnutluk, sevinç ve benzerleri duyguları anlatmak için söylenen bir söz, yaşasın, ole. Ak koyunların üstüne süs ya da im olarak sürülen kırmızı boya. Kırmızı toprak. “Sağlıklı ol, varlığını sürdür, rahat bir yaşamın olsun” anlamında kullanılan bir isim”.

Diğer dillerde Uygulayımcıerki anlamı nedir?

İngilizce'de Uygulayımcıerki ne demek ? : technocracy