Azel piyasası nedir, Azel piyasası ne demek

Azel piyasası; İktisat alanında kullanılan bir sözcüktür.

İktisat terim anlamı:

Sunumun birkaç satıcı tarafından yapıldığı ve bu az sayıdaki satıcının birbirlerinin üretim kararlarından etkilendiği piyasa türü.

Azel piyasası kısaca anlamı, tanımı

Azel : Sunumun birkaç satıcı tarafından yapıldığı ve bu az sayıdaki satıcının birbirlerinin üretim kararlarından etkilendiği piyasa türü, oligopol

Piyasa : Satıcıların mal satmak için bir araya geldiği yer, pazar. Ortalık. Alışveriş fiyatı, geçerli fiyat. Arz ve talebin karşılaştığı alan. Bir yol üzerinde gidip gelerek gezinme.

Azel piyasasında çözümleme : Az sayıda firmanın bulunduğu piyasada firmaların kârlarını ençoklaştırırken rakiplerinin davranışlarını dikkate alarak farklı varsayımlar çerçevesinde fiyatın nasıl oluştuğunu gösteren rekabet, Bertrand, Cournot, Stackelberg, Bowley ve kartel çözümlemeleri. karşılığı Bertrand çözümlemesi, Cournot çözümlemesi, Stackelberg çözümlemesi, Bowley çözümlemesi, kartel çözümlemesi.

Farklılaştırılmış azel piyasası : Mal farklılaştırmasının yapıldığı azel piyasası. karşılığı saf azel piyasası.

Saf azel piyasası : Türdeş malların satıldığı azel piyasası. karşılığı farklılaştırılmış azel piyasası.

 

Üretim : Belirli faaliyet ve işlemler sonucu yeni bir mal veya hizmet meydana getirme, istihsal, tüketim karşıtı.

Birbir : Yabancı olmayan, akraba, yakın. Akraba, yakın.

Satıcı : Alıcıya bir şey satan kimse.

Birkaç : Çok olmayan, az sayıda, az.

Sunum : Sunma işi. Bir bildirinin çeşitli yollarla dinleyenlere aktarılması. Lokma, parça.

Karar : Bir iş veya sorun hakkında düşünülerek verilen kesin yargı. Değişmez olma. Değişmeyen, düzenli durum, düzenlilik, yöntemlilik. Türk müziğinde, taksim yaparken ana makama dönüş. Herhangi bir durum için tartışılarak verilen kesin yargı, hüküm. Bu yargıyı bildiren belge. Tam ölçüsünde, ne az ne çok.

Taraf : Ön, arka, sağ, sol, üst, alt vb. yanların her biri. Bir şeyin belli bölümü, kısmı. Yöre, yer. Yön, yan, doğrultu. İstekleri, düşünceleri karşıt olan iki kişiden veya iki topluluktan her biri. Bir kişinin soyundan gelenlerin hepsi.

Tara : 1.Bağ budamaya ya da ağaç kesmeye yarayan, eğri bir çeşit bıçak. 2.Ağaç kökü çıkarmaya yarayan bir araç. Süpürge sapı. Odun keskisi, satır.

Yapı : Barınmak veya başka amaçlarla kullanılmak için yapılmış her türlü mimarlık eseri, bina. Yapma, oluşturma, ortaya konulma, meydana getirme. Bütünün bir araya getirilişinde uyulan dizge, strüktür. Ögeleriyle somut bağımlılığı olan bütün. Parçaları ve ögeleri arasında yasaya uygunluk, durağan bağlar ve karşılıklı ilişkiler bulunan dizge veya bütün, strüktür. Yapılmakta olan konut, yol, köprü vb. inşaat, konstrüksiyon. Canlı bir varlığın ruh veya beden özelliklerinin tümü, bünye, strüktür. Bir hücrede, bir dokuda, karmaşık oluşumlu bir organizmada elemanların düzeni.

 

Sunu : Sunulan şey. Arz. Ön söz, takdim.

Kara : Yeryüzünün denizle örtülü olmayan bölümü, toprak. Kötü, uğursuz, sıkıntılı. Yüz kızartıcı durum, leke. En koyu renk, siyah, ak, beyaz karşıtı. Esmer. Bu renkte olan. İftira.

Etki : Bir kimse veya nesnenin başka bir kişi veya şey üzerindeki gücü, tesir. Bir kimse üzerinde bırakılan izlenim. Bir etken veya bir sebebin sonucu, yardım.

Sayı : Sayma, ölçme, tartma vb. işlerin sonunda bulunan birimlerin kaç olduğunu bildiren söz, adet. Gazete, dergi vb. sürekli yayınların bir bütün oluşturan, değişik tarih, numara taşıyan baskılarından her biri, nüsha. Bir spor karşılaşmasında taraflardan her birinin başarı derecesini gösteren nicelik, skor.

Satı : Satma işi, satış. Adanmış.

Diğer dillerde Azel piyasası anlamı nedir?

İngilizce'de Azel piyasası ne demek ? : oligopoly