Bagancak nedir, Bagancak ne demek

Yerel Türkçe'deki anlamı:

Koyunların kaçmasını önlemek için çobanın uyumadan önce bir ucunu kendine, bir ucunu da koyunlardan birine bağladığı ip.

Bagancak tanımı, anlamı

Baga : Hayvan yemliği. Hayvanların ayağının altında, zorlamadan ileri gelen şiş, ur. Kaplumbağa

Koyunlar : Boynuzlugiller (Bovidae) familyasının, keçiler (Caprinae) alt familyasından, tıknaz yapılı, çevik olmayan, boynuzlarının yassı ve yana doğru kıvrık oluşu ve erkeklerinde sakal bulunmayışı ile keçilerden ayrılan bir cins. Boynuzlugiller (Bovidae) familyadan keçiler (Caprinae) alt-familyasına giren Ovis cinsi olup tıknaz yapıları, çevik olmayışları, boynuzlarının yassı ve yana doğru kıvrık oluşu ve erkekde sakal bulunmayışı ile keçilerden ayrılırlar. Kanada koyunu (Ovis canadensis), Tanrıdağı koyunu (O. ammon poli), bozkır koyunu (O. vignei), evcil koyun (O. aries), argali (O. ammon), muflon (O. musimon), ve yeleli koyun (Ammotragus lervia) türleri iyi bilinirler. Aydın şehri, Yenipazar belediyesi, merkez nahiyesine bağlı bir yer.

Önlemek : Bir şeyin olmasına veya yapılmasına engel olmak. Ortaya çıkan veya çıkacağı düşünülen bir tehlikeyi durdurmak, önüne geçmek.

Önleme : Önlemek işi.

Koyun : Geviş getirenlerden, eti, sütü, yapağısı ve derisi için yetiştirilen evcil hayvan (Ovis aries). Verilen buyruklara uyan, kendi kişiliğini gösteremeyen kimse. Kollar arası, kucak. Koruyucu, şefkatli çevre. Göğüsle giysi arası.

 

Uyuma : Uyumak durumu.

Önlem : Kötü veya yanlış bir şeyi önleyecek yol, tedbir.

Bağla : Buğday ve arpanın içinde bulunan burçak, mercimek şeklinde siyah tanecikler. Bakla yaprağına benzeyen ve pişirilip yenilen bir bitki. Fasulye. Değirmen çarkını firenleyen ağaç. Su bendi tıkacı. Ufak göl. Akarsuların seviyesini yükseltmek, suları toplamak veya başka yöne çevirmek için yapılan bent. Duvarların arasına yatay olarak konulan ağaç. Çoban köpeklerinin boynuna takılan, üzerinde sivri dişler bulunan demir halka. (Adalıkuzu, Hacılar Güdül Ankara) (bakla) : (Akbaş Güdül Ankara).

Kendi : İyelik ekleri alarak kişilerin öz varlığını anlatmaya yarayan dönüşlülük zamiri, zat. Kişinin özel olarak vurgulandığını anlatan bir söz. "Kendisi, kendileri" biçiminde bazen saygı duygusuyla veya söz konusu olanları amaçlayarak "o" ve "onlar" yerine kullanılan bir söz. Yaptığı, giriştiği bir işte başkalarının herhangi bir etkisi bulunmadığını belirten bir söz.

Çoban : Koyun ve keçi sürülerini otlatan kimse.

Kaçma : Kaçmak işi, firar.

Kend : Kasaba, şehir.

Çoba : Çalgıcıların topladığı para. Omuz. Çorba.

Uyum : Bir bütünün parçaları arasında bulunan uygunluk, ahenk. Bir cismin görüntüsünü tam ağ tabaka üzerine düşürebilmek için göz merceğinin dışbükeylik derecesini çoğaltıp azaltması olayı, mutabakat. Toplumsal çevreye veya bir duruma uyma, uyum sağlama, intibak, entegrasyon. Ortak özellikleri açısından sesler arasındaki uygunluk, harmoni.

 

Önce : İlk olarak, başlangıçta, sonra karşıtı.

Biri : Bir tanesi. Bilinmeyen bir kimse.

Koyu : Yoğunluğundan dolayı güç akan, sulu karşıtı. Yazı karakterinin daha belirgin olarak yazılmış biçimi. Rengi açık olmayan, daha belirgin, açık karşıtı. Derin, hararetli. Aşırı (davranış, düşünce vb.).

İçin : Amacıyla, maksadıyla. Düşüncesince, kendince, göre. Özgü, ayrılmış. Ant deyimleri yapan bir söz. Karşılığında, karşılık olarak. Oranla, göz önünde tutulursa. Uğruna, yoluna. -den dolayı, -den ötürü. Neden ve sonuç belirten bir söz. Hakkında. Süre belirten bir söz.

Bir : Sayıların ilki. Tek. Ortaklaşa olan, birleşik, müşterek. Eş, aynı, bir boyda. Bu sayıyı gösteren 1 ve I rakamlarının adı. Bir kez. Değer, önem bakımlarından birbirinden farksız, birbirine eşit, birbirine benzer. Herhangi bir varlığı belirsiz olarak gösteren (sayı). Beraber. Aynı, benzer. Bu sayı kadar olan. Ancak, yalnız. Sadece.

İp : İplik. Asarak öldürme cezası.

Diğer dillerde Bafır anlamı nedir?

İngilizce'de Bafır ne demek ? : buffer