Dünürşü nedir, Dünürşü ne demek

Yerel Türkçe'deki anlamı:

Evlenenlerin anne ve babaları.

[Bakınız: düğür].

Gelin almaya giden kadınlar.

Gelinin yanında bulunan yenge.

Dünürşü kısaca anlamı, tanımı

Dünür : Eşlerin baba ve analarının birbirlerine göre durumu

Babalar : Karabük ilinde, Eskipazar ilçesinde, merkez nahiyesine bağlı bir yerleşim yeri.

Yanında : Bir şeye, bir kimseye göre, nispetle.

Babal : Vebal, günah.

Giden : Çevre, etraf, taraf: Şu gidenlere kurt inmiş. Geçen: Giden ay. İçel ilinde, Çamlıyayla ilçesi, merkez bucağına bağlı bir bölge.

Yanın : Gaz tenekesinin yarısı oylumunda bir tahıl ölçeği.

Düğür : Elendikten sonra geriye kalan en ince bulgur. Evlenenlerin anne ve babaları. [Bakınız: dünür, dünür]. Bacanak. Kalın, pürüzlü. Kabarcık. Kız görmeye giden kimse, görücü. Kız istemeye giden kimse, elçi. Bulgur. Bir nesnenin üstündeki küçük kabarcık, pürüz. Eski türkçe tün-gür: Gelin alayı (Erzincan Merkez). Dünür.

Yenge : Bir kimsenin kardeşinin, dayısının veya amcasının karısı. Düğünde geline kılavuzluk eden kadın. Bir erkeğin kendi karısından söz ederken kullandığı ad. Kadınlar için söylenen bir seslenme sözü.

Gelin : Evlenmek için hazırlanmış, süslenmiş kız veya yeni evlenmiş kadın. Aileye evlenme yoluyla girmiş olan kadın.

Kadın : Erişkin dişi insan, hatun, hatun kişi, zen. Analık veya ev yönetimi bakımından gereken erdemleri, becerileri olan. Bayan. Hizmetçi bayan.

 

Yanı : Yana, konusunda: Ahmet'ten yanı sana birşey demem. Yani. Yani, bk. yani. Yahni, et yemeği.

Baba : Çocuğu olan erkek, peder. Kazılarda çıkarılan toprağın miktarını hesaplayabilmek için yer yer bırakılan toprak dikme. Çok kaliteli, üstün nitelikli. Tarikatların bazısında tekke büyüğü. Çocuğun dünyaya gelmesinde etken olan erkek. Koruyucu, babalık duyguları ile dolu kimse. Çatı merteği. Bir ülkeye veya bir topluluğa yararlı olmuş kimse. Gemi veya iskelede halatın takıldığı yuvarlak başlı iri demir, ağaç veya beton dikme. Anlayışlı, iyi huylu erkek. Silah kaçakçılığı, kara para aklama ve uyuşturucu madde ticareti vb. kirli ve gizli işler yapan çetenin başı. Ata. Bir merdivende, tırabzanın sahanlıkla birleştiği yerde bulunan dikey öge. Bu gibi kimselere verilen unvan.

Anne : Çocuğu olan kadın, ana, valide, kocakarı, mader, nene, aba. Yavrusu olan dişi hayvan.

Yeng : Renk. Şekil, tarz, üslûp, usul, biçim, suret.

Gide : Koyunları kovalama ünlemi.

Evle : Öğle. Öğle vakti. Öğle, öğleyin.

Alma : Almak işi, ahiz, derç, ittihaz, kabız. Bir iş adamının veya profesyonel sporcunun para karşılığı başka bir işe veya kulübe geçmesi, transfer.

Kadı : Tanzimata kadar her türlü davaya, Tanzimat ile Medeni Kanun arasındaki dönemde ise yalnız evlenme, boşanma, nafaka, miras davalarına bakan mahkemelerin başkanları.

Düğü : Elendikten sonra geriye kalan en ince bulgur. Pirinç.

Geli : Gel. Ardıç ağacının meyvesi. Düğün çağırıcısı.

Diğer dillerde Dülger balığıgiller anlamı nedir?

İngilizce'de Dülger balığıgiller ne demek ? : john dorys