Eğitilebilirlik nedir, Eğitilebilirlik ne demek

Eğitilebilirlik; Eğitim alanında kullanılan bir kelimedir.

Eğitim alanındaki anlamı:

Bir kimsenin öğretimden, deneylerden yararlanabilme, yeniden karşılaştığı koşullara uyabilmesi durumu.

Eğitilebilirlik anlamı, tanımı

Eğit : Kemençe. Kabadayı, yiğit

Eğitilebilir : Anlık gelişimi bakımından geri olan çocuklar arasında sınırlı da olsa bir okul öğrenimi gücü gösterenler. (Genel olarak Z. B.'leri 50-75 arasındadır.).

Yararlanabilme : Yararlanabilmek işi.

Koşullar : Şerâit.

Uyabilme : Uyabilmek işi.

Yeniden : Gene, yine, bir daha, tekrar.

Öğretim : Belli bir amaca göre gereken bilgileri verme işi, tedris, tedrisat, talim. Öğrenmeyi kolaylaştıracak etkinlikleri düzenleme, gereçleri sağlama ve kılavuzluk etme işi.

Öğreti : Bilimde, felsefede bir görüşü bir sistem içinde belli bir anlayışa, düşünceye dayalı olarak oluşturan ilke ve dogmalar bütünü, doktrin. Belli bir görüşe dayalı çalışma anlayışının bütünü. Birbirine bağlı bilimsel veya felsefi düşünceler birliği, meslek. Toplumda herhangi bir alanda çığır açan bir düşünce adamının ortaya koyduğu görüşler, ilkeler bütünü, doktrin.

Yarar : Bir işten elde edilen iyi sonuç, fayda, avantaj. Çıkar. Yarayan, elverişli, uygun.

Kimse : Herhangi bir kişi, kim olduğu bilinmeyen kişi.

 

Karşı : Bir şeyin, bir yerin, bir kimsenin, esas tutulan yüzünün ilerisi. İçin, hakkında. Bulunan yere göre önde, ileride olan. Karşılık olarak, mukabil. -e doğru. Karşıt, zıt, muhalif. Yol, deniz, ırmak vb.nin öbür kıyısı veya yanı. Ön, kat, huzur. Yüzünü bir şeye doğru çevirerek.

Öğret : Saç örgüsü.

Durum : Bir şeyin içinde bulunduğu koşulların hepsi, vaziyet, hâl, keyfiyet, mevki, pozisyon. Duruş biçimi, konum, tavır. Ad soyundan kelimelerin birbirleriyle edatlarla ve fiillerle ilişkilerini belirleyen biçim, hâl. Bireyin toplum içindeki ilişkileriyle belirlenen yeri.

Deney : Bilimsel bir gerçeği göstermek, bir yasayı doğrulamak, bir varsayımı kanıtlamak amacıyla yapılmış olan işlem, tecrübe. Deneyim, tecrübe.

Koşul : Şart. Bir antlaşmada belirlenen hükümlerden her biri.

Öğre : Eğitim.

Duru : Bulanıklığı olmayan, temiz, berrak. Pürüzsüz (ten). Arınmış, karışık olmayan (dil, üslup vb.).

Yeni : Kullanılmamış veya az kullanılmış olan, eski karşıtı. Tanınmayan, bilinmeyen. O güne kadar söylenmemiş, görülmemiş, gösterilmemiş, düşünülmemiş olan. Biraz önce, çok zaman geçmeden. Daha öncekilerden farklı olan. Eskisinin yerine gelen. En son edinilen. İşe henüz başlamış. Oluş veya çıkışından beri çok zaman geçmemiş olan.

Koşu : Koşma. Koşarak yapılmış olan yarış. At yarışı.

Yara : Keskin bir şeyle veya bir vuruşla vücutta oluşan derin kesik. Dert, üzüntü, acı. Bir şeyin iç veya dış yüzünde herhangi bir etki ile oluşan ve tehlikeli olabilen oyuk, gedik, yarık. Vücutta işlemekte olan çıban.

Diğer dillerde Eğitilebilirlik anlamı nedir?

İngilizce'de Eğitilebilirlik ne demek ? : educability