Gnomonik izdüşüm nedir, Gnomonik izdüşüm ne demek

Gnomonik izdüşüm; Matematik alanında kullanılan bir sözcüktür.

Matematik'te terim anlamı:

Kürenin merkezinden herhangi bir teğet düzlemi üzerine yapılan merkezil izdüşüm. Alttaki şekil, küre üzerindeki bir çemberin kürenin bir teğet düzlemi üzerindeki gnomonik izdüşümünü göstermektedir.

Gnomonik izdüşüm kısaca anlamı, tanımı

İzdüşüm : Belirli bir uzam bilgisel (geometrik) yolla, uzayın bir noktasına ya da maktaların bir kümesine, bir doğrunun ya da bir yüzeyin bir noktasını ya ida noktaların bir kümesini karşılık getirme işlemi. Bir ışık kaynağından çıkan ışınlar yoluyla aygıta sürülen diyapotifizin görüntüleme eylemi. Bu yolla oluşan görüntü. Bir zaman dizisinde, dizinin öngörü değeri. Olasılık kuramında, bir değişkenin koşullu beklentisi. [Bakınız: özeksel izdüşüm, koşut izdüşüm, dikey izdüşüm, toparsal izdüşüm, altuzaya izdüşüm, izdüşüreç]. Kristal cisimlerinin, kristal fiziksel özelliklerini (yüzeyler, kenarlar, kuşak bağıntıları, optik özelliklerle biçim ilişkileri), bir düzlem üzerine yansıtma

Teğet düzlemi : Bir yüzeyin bir P noktası için, kendi içinde kalarak P den geçen her doğruyu yüzeye teğet doğrusu olurlayan düzlem.

Göstermek : Birini veya bir şeyi işaretle belirtmek. Bir şeyin etkisi altında tutulmak. Görünmek, benzemek. Belirtmek, anlatmak. Öğretmek, açıklamak. Görülmesini sağlamak, görmesine yol açmak. Kanıtla inandırmak. Güzelliğini ortaya çıkarmak, temsil etmek. Yapmasını söylemek, görevlendirmek. Etmek. Herhangi bir biçimde değerlendirmeye yol açmak. Sert bir biçimde karşılık vermek.

 

Gösterme : Göstermek işi. Teşhir, sergileme.

Üzerinde : Üstünde. ile ilgili, üzerine.

Çemberi : Kadın başörtüsü, yemeni, yazma.

Merkezi : Merkezde olan, merkezi oluşturan.

Üzerine : Üstüne. -den daha üstün. -den dolayı. -den sonra. Hakkında.

Göster : Gösteriş eyleminin yapılması için kılıçoyunu öğretmenince verilen komut.

Düzlem : Üzerinde girinti ve çıkıntı olmayan, düz, yassı. Ortam. Üzerine, kesişen iki doğrunun her noktasının dokunması gereken yüzey, müstevi.

Çember : Merkez denilen sabit bir noktadan aynı uzaklık ve düzlemdeki noktalar kümesinin oluşturduğu kapalı eğri. Yazma, yemeni, başörtüsü. Basketbolda içinden topun geçmesiyle sayı kazanılan ağlı demir halka. Aşılması, çözümü güç durum. Çocukların çevirip arkasından koştukları tekerlek biçiminde oyuncak. Bu biçime getirilmiş katı cisimlerin çevresi. Sandık, denk, fıçı vb.nin dağılmaması için üzerlerine geçirilen dayanıklı bir cisimden kuşak.

Merkez : Bir bölgenin veya kuruluşun yönetim yeri. Biçim, tarz. Bir işin öğretildiği yer. Bir kapalı eğrinin veya bazı çokgenlerde köşegenlerin kesişme noktası. Bir dairenin veya bir küre yüzeyinin her noktasından aynı uzaklıkta bulunan iç nokta, özek. Belirli bir yerin ortası. Polis karakolu. Bir işin yoğun olarak yapıldığı yer.

Küren : Düzgün odun yığını. Kızılcık. Hayvan sürüsü. Doru at. Alnında beyaz lekesi olan sarı renkli at. Üst üste yığılmış an kovanı. [Bakınız: küre]. Odun yığını. Pekmez kaynatma kazanı. (Yakaköy Gelendost Isparta).

 

Teğet : Bir eğrinin yanından geçen ve ona ancak bir noktada değen doğru, mümas.

Üzeri : Bir şeyin yukarı, göğe doğru olan yanı. Bazı tamlamalarda zaman bildiren bir söz. Vücut, beden. Artan, geriye kalan bölüm. Bir şeyin dış yüzü, yüzey.

Şekil : Biçim. Davranış biçimi, tutum, yol, tarz. Bir kavramın, düşüncenin, olayın veya işin değişik oluş biçimi. Toplumsal bir bütünün kuruluş biçimi. Bazı matematiksel varlıkların gösterilmesine yarayan resim. Bir konuyu açıklamaya yarayan resim veya çizim. Anlatım biçimi.

Teğe : Bitki dalları. bitki dalı. Paralel, başabaş.

Üzer : Kaymak, süt, yoğurt yüzü. Ürem, faiz. Değiş tokuş sırasında üste alınan para. Can sıkıcı. Üst. Kaymak. Faiz. Can sıkıcı, üzücü.

Yapı : Barınmak veya başka amaçlarla kullanılmak için yapılmış her türlü mimarlık eseri, bina. Yapma, oluşturma, ortaya konulma, meydana getirme. Bütünün bir araya getirilişinde uyulan dizge, strüktür. Ögeleriyle somut bağımlılığı olan bütün. Parçaları ve ögeleri arasında yasaya uygunluk, durağan bağlar ve karşılıklı ilişkiler bulunan dizge veya bütün, strüktür. Yapılmakta olan konut, yol, köprü vb. inşaat, konstrüksiyon. Canlı bir varlığın ruh veya beden özelliklerinin tümü, bünye, strüktür. Bir hücrede, bir dokuda, karmaşık oluşumlu bir organizmada elemanların düzeni.

Diğer dillerde Gnomonik izdüşüm anlamı nedir?

İngilizce'de Gnomonik izdüşüm ne demek ? : gnomonic projection