Konsolos nedir, Konsolos ne demek

Konsolos; kökeni rumca dilinden gelmektedir.

  • Yabancı ülkelerde, orada bulunan yurttaşlarının haklarını koruyan, bağlı bulunduğu hükûmete siyasal ve ticari bilgileri veren dış işleri görevlisi, şehbender

"Konsolos" ile ilgili cümle örnekleri

  • "Konsolosların her biri bağımsız bir vali gibi davranırdı." - N. Cumalı

Bilimsel terim anlamı:

Yabancı ülkelerde orada bulunan yurttaşlarının haklarını korumak ve hükümetlerine siyasal ve tecimsel işlemlerle ilgili bilgileri vermekle görevli işyar.

Devlete ilişkin tecimsel yararları yabancı ülkelerde korumakla görevli siyasal işyar.

İngilizce'de Konsolos ne demek? Konsolos ingilizcesi nedir?:

consul

Konsolos hakkında bilgiler

Konsolos, eski adıyla şehbender, bir devletin yabancı ülkelerde bulunan yurttaşlarının haklarını koruyan, bağlı bulunduğu hükümete siyasal ve ticari bilgileri veren dış işleri görevlisidir. En üst dereceli konsolosa başkonsolos denir.

Konsolos ile ilgili Cümleler

  • Konsolosluk Mustafa için tıbbi ulaşımı düzenlemeye yardımcı oldu.
  • Yunanistan konsolosluğu nerede?
  • Bu vizeyi Kobe'deki Amerikan Konsolosluğundan aldım.
  • Konsolosluk nerede?
  • Sen konsolosluktan değil misin?

Konsolos anlamı, tanımı:

Yabancı : Belli bir yere veya kimseye özgü olmayan. Tanınmayan, bilinmeyen, yad. Başka bir milletten olan, başka devlet uyruğunda olan (kimse), bigâne, ecnebi. Aynı türden, aynı çeşitten olmayan. Başka bir milletle ilgili olan. Aileden, çevreden olmayan (kimse veya şey), özge. Bir konuda bilgisi, deneyimi olmayan.

 

Ülke : Devlet. Bir devletin egemenliği altında bulunan toprakların tümü, diyar, memleket. Bir özelliği ön plana çıkarılarak düşünülen bölge.

Yurttaş : Yurtları veya yurt duyguları bir olanlardan her biri, vatandaş.

Siyasal : Politika ile ilgili, siyasi, politik.

Ticari : Ticaretle ilgili, ticarete ilişkin.

Bilgi : Kurallardan yararlanarak kişinin veriye yönelttiği anlam. Öğrenme, araştırma veya gözlem yolu ile elde edilen gerçek, malumat, vukuf. Bilim. İnsan zekâsının çalışması sonucu ortaya çıkan düşünce ürünü, malumat, vukuf. İnsan aklının erebileceği olgu, gerçek ve ilkelerin bütünü, bili, malumat. Genel olarak ve ilk sezi durumunda zihnin kavradığı temel düşünceler.

Görevli : Görevi olan, vazifeli. Resmî görevi olan kimse, memur.

Konsoloshane : Konsolosluk.

Başkonsolos : En yüksek derecedeki konsolos.

Fahri konsolos : Dışişleri mensubu olmamasına rağmen büyükelçisi bulunmayan ülkelerde o yabancı memleketin işlerini yapan ve çıkarlarını gözeten tanınmış kimse.

Konsol : Duvar kenarına yerleştirilen, üstüne ayna ve başka süs eşyası konulan, çekmeceli, dolaplı mobilya. Yalnız bir yanındaki dayanak tarafından taşınan, diğer bölümleri boşlukta olan yatay yapı ögesi.

Konsolosluk : Konsolos olma durumu. Konsolosun makamı veya görevi, şehbenderlik. Bu işin görüldüğü daire, konsoloshane.

Şehbender : Konsolos.

 

Devlet : Bu tüzel varlığın yönetim organları. Mutluluk. Büyüklük, mevki. Talih. Toprak bütünlüğüne bağlı olarak siyasal bakımdan örgütlenmiş millet veya milletler topluluğunun oluşturduğu tüzel varlık.

Hüküm : Değer, aynı veya benzer nitelik. Yargı. Egemenlik, hâkimiyet. Karar. Önem, geçerlilik.

Dereceli : Derecesi olan. Derecelere ayrılmış, kademeli.

Deni : Alçak, kötü, kişiliksiz (kimse).

Konsolosluk faturası : Vergi kaçakçılığını önlemek amacıyla malın gideceği ülkenin konsolosluğu tarafından malın kökeni, birim fiyatı ve değerinin onaylandığı fatura.

Konsolosluk satımcası : Yükleme yerlerinde konsolosluklarca onaylanan yurtdışı mallara ilişkin satımca.

Konsolosluk vergisi : Konsolosluklarca yapılan bir iş karşılığı alınan para (köken belgesinin onaylanması karşılığı alınan vergi gibi).

Diğer dillerde Konsolos anlamı nedir?

İngilizce'de Konsolos ne demek? : n. consul

Fransızca'da Konsolos : consul [le]

Almanca'da Konsolos : n. Konsul

adj. konsularisch

Rusça'da Konsolos : n. консул (M)

adj. консульский