Kumlubucak nedir, Kumlubucak ne demek

Kumlubucak; Yerleşim Merkezi olarak kullanılan bir sözcüktür.

Gezilecek Görülecek bir yer olarak anlamı:

Ağrı şehrinde, Taşlıçay ilçesinde, merkez nahiyesine bağlı bir bölge.

Kumlubucak hakkında bilgiler

Kumlubucak, Ağrı ilinin Taşlıçay ilçesine bağlı bir köydür. Köy halkı, Karapapak/Terekeme Türklerinden oluşmaktadır. Osmanlı Arşiv kaynaklarına göre 1901 yılında Karakilise ( Ağrı ) ve Diyadin ilçesinde ki boş arazilere yerleştirilen Karapapak Türklerinden olan bazı ailelerin yerleşkesiyle kurulmuştur. Geleneklerini yaşatan bir köydür. Türklerin yerleşkesinden önce bir Ermeni köyü olduğu mevcut bulunan Ermeni mezarlığı ve daha önce yıkılmış olan kiliseyle sabittir. KARAPAPAK/TEREKEME TÜRKLERİ Aşireti kültür gelenek ve görenekleri yaşanmaktadır.

Kumlubucak anlamı, tanımı

Kumlu : İçinde kum bulunan, kumsal. Çok ufak ve sık benekli. Hatay iline bağlı ilçelerden biri

Kaynaklar : Ortaklığın anamalı dışında kalan ve anamal gibi işlem gören varlıklarının (yedek akçe ve yabancı kaynaklar gibi) tümü. İzmir kenti, Buca ilçesi, merkez bucağına bağlı bir yerleşim yeri.

Yaşanmak : Yaşama işi yapılmak.

Yerleşke : Bir üniversitenin genellikle kent dışında derslik, öğrenci yurdu gibi her türlü yapı ve etkinlik alanlarıyla toplu bir biçimde bulunduğu yer, kampüs.

 

Taşlıçay : Ağrı iline bağlı ilçelerden biri.

Oluşmak : Belli bir varlık kazanmak, ortaya çıkmak, meydana gelmek, teşekkül etmek, tekevvün etmek.

Gelenek : Bir toplumda, bir toplulukta eskiden kalmış olmaları dolayısıyla saygın tutulup kuşaktan kuşağa iletilen, yaptırım gücü olan kültürel kalıntılar, alışkanlıklar, bilgi, töre ve davranışlar, anane, tradisyon.

Görenek : Bir şeyi eskiden beri görüldüğü gibi yapma alışkanlığı, âdet.

Türkler : Antalya ili, Alanya belediyesi, merkez nahiyesine bağlı bir yerleşim birimi. Çorum kenti, merkez belediyesi, merkez nahiyesine bağlı bir bölge.

Yaşanma : Yaşanmak işi.

Diyadin : Ağrı iline bağlı ilçelerden biri.

Osmanlı : XIII. yüzyılda Osman Gazi tarafından Anadolu'da kurulan ve Birinci Dünya Savaşı'ndan sonra dağılan büyük Türk imparatorluğunun uyrukları. Düşündüğünü çekinmeden, açıkça söyleyen, bulunduğu toplulukta yetki sahibi olan.

Oluşma : Oluşmak işi, teşekkül.

Kaynak : Bir suyun çıktığı yer, kaynarca, pınar, memba, göz. Araştırma ve incelemede yararlanılan belge, referans. Sırayı beklemeden başkalarının hakkını alarak mevcut sıranın ön taraflarına girme işi. İki metal veya yapay parçayı ısıl yolla birleştirme yöntemi, kaynaştırıp yapıştırma işi. Gelir, kazanç, sağlık vb.ni sağlayıcı öge. Herhangi bir enerjinin oluşup çevreye yayıldığı yer. Herhangi bir bilim dalında yazılmış olan yazı veya eserlerin bütünü, literatür. Bir şeyin çıktığı yer, menşe.

Kültür : Tarihsel, toplumsal gelişme süreci içinde yaratılan bütün maddi ve manevi değerler ile bunları yaratmada, sonraki nesillere iletmede kullanılan, insanın doğal ve toplumsal çevresine egemenliğinin ölçüsünü gösteren araçların bütünü, hars, ekin. Tarım. Bireyin kazandığı bilgi. Bir topluma veya halk topluluğuna özgü düşünce ve sanat eserlerinin bütünü. Muhakeme, zevk ve eleştirme yeteneklerinin öğrenim ve yaşantılar yoluyla geliştirilmiş olan biçimi. Uygun biyolojik şartlarda bir mikrop türünü üretme.

 

Mevcut : Var olan, bulunan. Bir topluluğu oluşturan bireylerin tümü.

Ermeni : Ermenistan'da ve dünyanın çeşitli yerlerinde yaşayan halk veya bu halktan olan kimse.

Aşiret : Dil ve kültür yönünden büyük bir türdeşlik gösteren, birçok boydan oluşan, yapısındaki aileler arasında toplum, ekonomi, din, kan veya evlilik bağları bulunan göçebe veya yerleşik nitelikteki topluluk, oymak.

Merkez : Bir bölgenin veya kuruluşun yönetim yeri. Biçim, tarz. Bir işin öğretildiği yer. Bir kapalı eğrinin veya bazı çokgenlerde köşegenlerin kesişme noktası. Bir dairenin veya bir küre yüzeyinin her noktasından aynı uzaklıkta bulunan iç nokta, özek. Belirli bir yerin ortası. Polis karakolu. Bir işin yoğun olarak yapıldığı yer.

Kilise : Hristiyanların ibadet etmek için toplandıkları yer. Hristiyanlıkla ilgili dinî kuruluş. Hristiyanlığın öğretilmesi, dinî işlerin yönetimi vb. ile ilgilenen papa ve piskoposlar topluluğu.

Diğer dillerde Kumlu kil anlamı nedir?

İngilizce'de Kumlu kil ne demek ? : loam