Küçükkarakuyu nedir, Küçükkarakuyu ne demek

Küçükkarakuyu; Yerleşim Merkezi olarak kullanılan bir kelimedir.

Gezilecek Görülecek bir yer olarak anlamı:

Gaziantep kenti, Yavuzeli ilçesinde, merkez nahiyesine bağlı bir yer.

Küçükkarakuyu anlamı, tanımı

Küçü : Dokuma tezgâhlarında arış ipliklerini açıp kapayan tarak. Gücü (dokuma aygıtında). Dokumacılıkta arış ipliklerini aralayan iplik tarak

Küçük : Boyutları, benzerlerininkinden daha ufak olan, mikro, büyük karşıtı. Geri aşamada. Değersiz, önemsiz. Niceliği az olan. Makam, rütbe, derece bakımından daha aşağı olan kimse. Yaşı daha az olan. Niteliği aşağı olan, bayağı. Kısık, parlak olmayan (ses). Küçük abdest.

Kuyu : Su katmanına varıncaya kadar derinliğine kazılan, genel olarak silindir biçiminde, çevresine duvar örülen, suyundan yararlanılan çukur. İçinden çıkılamayan durum ya da yer. Toprağa kazılan derince çukur. Yer altındaki iş yerlerine ulaşmak için açılmış ve kesit boyutları derinliğine oranla sınırlı, düşey veya düşeye yakın bağlantı yolu.

Gaziantep : Türkiye'nin Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde yer alan illerinden biri.

Yavuzeli : Gaziantep iline bağlı ilçelerden biri.

Nahiye : Bucak. Bölge.

Merkez : Bir bölgenin veya kuruluşun yönetim yeri. Biçim, tarz. Bir işin öğretildiği yer. Bir kapalı eğrinin veya bazı çokgenlerde köşegenlerin kesişme noktası. Bir dairenin veya bir küre yüzeyinin her noktasından aynı uzaklıkta bulunan iç nokta, özek. Belirli bir yerin ortası. Polis karakolu. Bir işin yoğun olarak yapıldığı yer.

 

Bağlı : Bir bağ ile tutturulmuş olan. Gerçekleşmesi bir şartı gerektiren, vabeste. Kapatılmış olan, kapalı. Halk inanışına göre, büyü etkisiyle cinsel güçten yoksun edilmiş (erkek). Bir kimseye, bir düşünceye, bir hatıraya saygı, aşk vb. duygularla bağlanan, sadık, tutkun. Bir kuruluşun yetkisi altında bulunan. Sınırlanmış, sınırlı.

Yavuz : Güçlü, çetin. İyi, gürbüz, güzel. Kötü, fena.

Yavu : Yitik. Akılsız, sersem. Yabanıl, insana sokulmayan (insan, hayvan). Tembel, ağır davranışh. [Bakınız: yavı]. Çirkin. Yersiz, biçimsiz söz. Anlamsız konuşan, geveze. Yahu. [Bakınız: yava]. Antalya şehrinde, Kale belediyesi, merkez nahiyesine bağlı bir yerleşim bölgesi. Çorum şehrinde, İskilip ilçesi, merkez bucağına bağlı bir yer. Kütahya şehri, Simav ilçesinde, merkez bucağına bağlı bir bölge. Sivas kenti, Karayün bucağına bağlı bir bölge. Sivas şehrinde, Yavu nahiyesine bağlı bir yer.

Kent : Şehir. Site.

İlçe : Yönetim bakımından yurt bölümlemesinde ilden sonra gelen bölüm, kaymakamlık, kaza.

Gazi : Müslümanlıkta düşmanla savaşan veya savaş yapmış kimse. Olağanüstü yararlıklar göstererek düşmanı yenen komutanlara devlet tarafından verilen onur unvanı. Savaştan sağ olarak dönen kimse.

Merk : Evlek. Yara ya da çıban yangısı. Bir kabın, borunun içindeki tortu, pas. Tarla içindeki her bir bölüm (Erzincan Merkez).

 

Bir : Sayıların ilki. Tek. Ortaklaşa olan, birleşik, müşterek. Eş, aynı, bir boyda. Bu sayıyı gösteren 1 ve I rakamlarının adı. Bir kez. Değer, önem bakımlarından birbirinden farksız, birbirine eşit, birbirine benzer. Herhangi bir varlığı belirsiz olarak gösteren (sayı). Beraber. Aynı, benzer. Bu sayı kadar olan. Ancak, yalnız. Sadece.

Yer : Bir şeyin, bir kimsenin kapladığı veya kaplayabileceği boşluk, mahal, mekân. Yerküre. Gezinilen, ayakla basılan taban. Önem. Ekime elverişli toprak parçası, arazi. Görev, makam. Durum, konum, vaziyet. Ülke. Durum, konum. İz. Üzerine yapı kurulmaya elverişli arazi, arsa. Otel, motel vb.nde kalınacak oda. Bulunulan, yaşanılan, oturulan bölge. Bir olayın geçtiği veya geçeceği bölüm, alan, mahal.

Diğer dillerde Küçükçe yüzey anlamı nedir?

İngilizce'de Küçükçe yüzey ne demek ? : minimal surface