Retikülosit nedir, Retikülosit ne demek

Retikülosit; Biyoloji, Veteriner alanlarında kullanılan bir terimdir.

Biyoloji'deki anlamı:

Olgun kırmızı kan hücrelerinin geliştiği öncü hücreler.

Veterinerlikte sözlük anlamı:

Eritroblastlarla olgun alyuvarlar arsındaki geçiş döneminde olan ve sitoplazmalarında bazofilik RNA kalıntıları içeren, toplam alyuvarların yaklaşık % 1’ini oluşturan olgunlaşmamış alyuvar çeşidi, polikromatofil alyuvar.

Retikülosit anlamı, tanımı

Retikül : Polenin ekzin tabakasında muri ve luminanın oluşturduğu ağsı yapı

Retikülositoz : Dolaşım kanında retikülositelerin artması.

Polikromatofil alyuvar : Retikülosit.

Geçiş dönemi : [Bakınız: Türkiye-AET Geçiş Dönemi]. Gebeliğin son 3 haftasında başlanan, hayvanlara verilen konsantre yem miktarının her gün arttırılarak canlı ağırlığın % 1 düzeyine çıkarıldığı ve laktasyonu izleyen ilk 3 haftayı da içine alan süreç.

Eritroblast : Alyuvar olgunlaşma aşamalarından hemositoblasttan sonra gelen en genç olgunlaşmamış alyuvar tipi, normoblast, ortokromatofil eritroblast. Kemik iliğinde eritrositi verecek olan çekirdekli hücre.

Kalıntılar : Öneli gelmiş ve bitmiş olduğu halde ödenmemiş olan borç artıkları.

Olgunlaşma : Olgunlaşmak işi.

Sitoplazma : Çekirdek dışta kalmak üzere protoplazma yığını.

Bazofilik : Bazik boyalarla kolaylıkla boyanan hücre veya histolojik yapı. Kandaki bazı akyuvarlarla ön hipofiz bezindeki bazı hücreler.

 

Bazofili : Kanda bazofil sayısının artması.

Yaklaşık : Gerçek değeri ve miktarı değil, ondan az fazla veya eksik bir niceliği gösteren, aşağı yukarı bir değerlendirme yapılarak bulunan, takribî.

Bazofil : Baz veya bazik alkali özelliği üstün olan bitki. Baz veya bazik boyalara karşı eğilimi olan.

Alyuvar : Kana al rengini veren, çekirdeksiz, yuvarlak, küçük hücre, eritrosit.

Kırmızı : Al, kızıl renk. Bu renkte olan.

Kalıntı : Artıp kalan şey, bakiye. İz, işaret. Bir toplum, kültür, uygarlık vb.nden artakalan şey. Eski çağlardan kalmış şehir veya yapı, ören, harabe.

Toplam : Toplama işleminin sonucu, mecmu, yekûn.

Kırmız : Kırmız böceğinden çıkarılan parlak al boya, çiçek boyası.

Kalın : Cisimlerde uzunluk ve genişlik dışında üçüncü boyutu çok olan (cisim), ince karşıtı. Yoğun, akıcılığı az olan. Gelin olacak kıza erkek tarafından verilen para veya armağan, ağırlık. Enli ve gür (kaş). Pes (ses). Mayalı hamurun parçalara ayrılıp tandırda pişirilmesiyle elde edilen ekmek türü. Etli, dolgun.

Kırmı : Kene.

Hücre : İnce bir zar içindeki protoplazma ve çekirdekten oluşmuş, bir organizmanın yapı ve görev bakımlarından en küçük birimi, göze. Tutukluların veya hükümlülerin yalnız olarak kapatıldıkları küçük oda. Küçük oda. Siyasi bir inançla gizli olarak çalışan bir örgütün genellikle aynı yerde çalışanlarının oluşturduğu topluluk.

Diğer dillerde Retikülosit anlamı nedir?

İngilizce'de Retikülosit ne demek ? : reticulocyte