Sütten kesilmek nedir, Sütten kesilmek ne demek

  • hastalık, üzüntü veya bebeğin emmemesi nedeniyle anneye süt gelmemek

Sütten kesilmek kısaca anlamı, tanımı

Kesi : Kesilmiş yer. Ortaklık, yarıcılık : Tarlayı kesiye verdim. Çamaşır. Giysi, elbise. Ucu eğik baston, sırık

Sütten : Yaradılıştan, doğuştan.

Kesilme : Kesilmek işi.

Kesilmek : Kesme işi yapılmak. Tutulmak, kapatılmak. Gibi olmak, benzemek, dönmek. Çok beğenmek, çok hoşlanmak. Durmak. Son ya da aralık verilmek. Süt, ayran vb. bozulmak, ekşimek. Kendini herhangi bir şey gibi göstermek. Akmamak. Akım gelmez olmak. Sona ermek. Dinmek. Sünnet olmak. Yoksun kalmak. Bitkin duruma gelmek, gücü, takati kalmamak, çok yorulmak. Kendinden önceki kelimeyi "olmak" anlamıyla pekiştiren bir fiil. Makaslanmak.

Hastalık : Organizmada birtakım değişikliklerin ortaya çıkmasıyla sağlığın bozulması durumu, rahatsızlık, çor, dert, sayrılık, illet, maraz, maraza, esenlik karşıtı. Aşırı düşkünlük, tutku. Ruh sağlığının bozulması durumu. Bitkilerin yapılarında görülen bozukluk.

Hastalı : Hastalıklı.

Üzüntü : Olması istenilmeyen olaylardan doğan ruh tedirginliği, teessür.

Hasta : Hastalık, kaza veya yaralanma dolayısıyla fizik veya ruh sağlığı bozulmuş ve tedavi edilmesi gereken kimse, rahatsız. Aşırı düşkün, tutkun. Parasız, züğürt. Zihinsel yetenekleri bozulmuş olan.

 

Neden : Bir olayı doğuran başka bir olayı sormak için kullanılan bir söz; niçin. Bir varlığı veya olayı etkileyen, oluşturan, doğuran şey, sebep, illet. Bir olayı ve durumu gerektiren, doğuran başka olay veya durum, sebep.

Gelme : Gelmek işi. Gelmiş olan. Bir ışının, kaynağından çıkarak bir ayna yüzüne veya saydam bir cismin yüzeyine erişmesi. Yetişme.

Nede : Nerede. Nerede?.

Emme : Emmek işi. Petrol ile ilgili işlemlerde bir akışkanın çekilişi. Bir deponun böyle bir çekilme ile doldurulması işlemi. Soğurma. Boruda akan sıvının oluşturduğu çekiş.

Veya : Ayrı olmakla birlikte aynı değerde tutulan iki şeyi anlatan kelimelerden ikincisinin önüne getirilen söz, yahut. Olacağı sanılan, seçime bırakılan şeyler ikiden çok olduğunda kullanılan bir söz.

Anne : Çocuğu olan kadın, ana, valide, kocakarı, mader, nene, aba. Yavrusu olan dişi hayvan.

Bebe : Bebek, küçük çocuk.

Süt : Kadınların ve memeli dişi hayvanların yavrularını beslemek için memelerinden gelen, besin değeri yüksek beyaz sıvı. Bazı bitkilerin türlü organlarında bulunan beyaz renkte öz su. Erkek balığın tohumu. Süte benzeyen her türlü sıvı. Benzin, mazot. Erkek balığın, dişinin bavyarı üstüne akıttığı ak sıvı. İnsanın mayası, aslı. Tam, katıksız (renkler için): Sütbeyaz. Taze, sütlü. Başağın sertleşmemiş durumu. Memeli hayvanlarda yeni doğan yavrunun beslenmesi için süt bezlerinden salgılanan besin maddesi. Bazı bitkilerin süt renginde ve kıvamında özel sıvısı.

Diğer dillerde Sütte ilaç kalıntısı anlamı nedir?

İngilizce'de Sütte ilaç kalıntısı ne demek ? : milk drug residue