Yaşama düzeyi nedir, Yaşama düzeyi ne demek

Yaşama düzeyi; İktisat, Sosyoloji alanlarında kullanılan bir kelimedir.

İktisat terim anlamı:

[Bakınız: hayat ölçünü].

Sosyoloji'deki terim anlamı:

Belli bir toplumda ya da toplumsal kümede ulaşılmış bulunan tüketim düzeyi.

Yaşama düzeyi kısaca anlamı, tanımı

Yaşa : Hoşnutluk, sevinç ve benzerleri duyguları anlatmak için söylenen bir söz, yaşasın, ole. Ak koyunların üstüne süs ya da im olarak sürülen kırmızı boya. Kırmızı toprak. “Sağlıklı ol, varlığını sürdür, rahat bir yaşamın olsun” anlamında kullanılan bir isim”

Yaşama : Yaşamak işi.

Düze : Doz.

Düzey : Bir yüzeyin veya bir noktanın yüksekliğindeki yatay sınır, seviye. Bir kursun basamaklarından her biri, kur. Bir nesnenin, bir kimsenin başka nesnelere veya kimselere göre olan değer ve yücelik derecesi, seviye.

Yaşam : Doğumla ölüm arasında yaşanan süre, ömür, hayat.

Toplumsal küme : Türlü etkileşimlerle bir arada bulunan,birden çok sayıda bireyden oluşan toplumsal birim.

Hayat ölçünü : Toplumun ya da toplumu oluşturan grup ve kişilerin, mal ve hizmet tüketimleriyle belirlenen iktisadi gönenç düzeyi.

Toplumsal : Toplumla ilgili, topluma ilişkin, içtimai, maşerî, sosyal.

Tüketim : Tüketme işi. Üretilen veya yapılmış olan şeylerin kullanılıp harcanması, yoğaltım, istihlak, üretim karşıtı.

 

Toplum : Aynı toprak parçası üzerinde bir arada yaşayan ve temel çıkarlarını sağlamak için iş birliği yapan insanların tümü, cemiyet. Topluluk.

Ya da : Seçeneği, çeşitliliği veya tercihi belirten bir söz.

Belli : Beli olan. Bilinmedik bir yanı olmayan, malum. Belirli, muayyen. Gizli olmayan, ortada olan, anlaşılan, bedihi, zahir, aşikâr.

Ulaşı : Bir aracın, dolu depo ile, yeniden yakıt almadan gidebileceği uzaklık.

Toplu : Topu olan. Topunu, tamamını, bütününü içine alan. Düzenlenmiş, dağınık olmayan. Hepsi bir arada bulunan, toplanmış. Bir arada, bütün, kombine. Vücutça dolgun.

Hayat : Canlı, sağ olma durumu. Canlılığı gösteren hareket, kaynaşma. Yaşam. Avlu. Bir kimsenin tarihsel biyografisi, hayat öyküsü, hayat hikâyesi. Geçim şartlarının bütünü. Genellikle köy ve kasaba evlerinde, üstü kapalı, bir veya birkaç yanı açık sofa. Meslek. Sundurma. Hayat biçimi, içinde yaşanılan şartların bütünü, yaşantı. Balkon. Yazgı. Yaşamayı sağlayan şartların bütünü.

Ölçün : Standart.

Haya : Er bezi.

Ulaş : Sivas iline bağlı ilçelerden biri.

Ölçü : Bir niceliği, o nicelik için kabul edilmiş birimlerden birine göre oranlayarak değerlendirme, mizan. Belirlenmiş boyut. Değer, itibar. Ölçme sonucu bulunan rakam. Aşırı olmama, ılımlı, uygun olma durumu. Bir şiirdeki dizelerin hece ve durak bakımından denk oluşu, vezin. Bu değerlendirmede kullanılan birim, ölçme birimi. Bir ezginin eşit bölümlere ayrılışı. Ölçüt.

Diğer dillerde Yaşama düzeyi anlamı nedir?

İngilizce'de Yaşama düzeyi ne demek ? : level of living