Öndelemeli nedir, Öndelemeli ne demek

Öndelemeli; Fiziksel, Fizik, Kimya alanlarında kullanılan bir kelimedir.

Fiziksel anlamı:

İki işler çarpıldığında, hangisinin önde olduğuna göre çarpım sonucunun değişik olması özelliği.

Öndelemeli anlamı, tanımı

Önde : Orada : Kalem önde

Öndel : Önce gelen, birinci, başta giden. [Bakınız: öncül]. Ekin biçenlerin sağında giden ve biçmeyi önde götüren adam.

Öndeleme : İki işlerin çarpımındaki çarpan sırasını değiştirme. Motorda ateşleme, püskürtme ve kapaç açılmalarının erken olması.

Hangisi : "Kim, hangi şey" anlamlarında kullanılan bir söz.

Değişik : Değiştirilmiş, muaddel. Alışılmışın dışında bir özelliği bulunan. Çok hastalık geçirerek gelişmemiş çocuk. Farklı. Yedek iç çamaşırı, giyecek.

Çarpım : Çarpma işleminin sonucu olan sayı.

Değişi : Halkbilim olaylarıyla ürünlerinin hiçbir dış etken olmadan özbiçimleriyle olgularının büyük ölçüde değişmesi, bk. değişi kuramı.

Sonucu : Sonunda, sonra. Netice, nihayet, en son, âkıbet, en sonra, sonunda.

Çarpı : Kaba sıva, çarpma sıva. Birbiriyle çarpılan iki sayı arasına konulan işaret: "a x b" veya "a . b", "a çarpı b" diye okunur.

İşler : Nicem düzeneğinde, bir yöneye uygulanınca başka bir yöney veren matematiksel nesne.

Hangi : İki veya daha çok şeyden bir tanesini belirtecek bir cevap istemek için kullanılan soru sıfatı.

 

Değiş : Değme işi. Değişim.

İşle : Nakış: İşle ipliğini aldım.

Sonu : Boyunduruğun iki yanına konulan çubuklar.

Oldu : Evet. Başüstüne.

Göre : Bir şeye uygun olarak, bir şey uyarınca, gereğince. Bakılırsa, hesaba katılırsa, göz önünde tutulunca, bakarak, nazaran.

Çarp : Gelişi güzel çizilmiş, eğri.

Olma : Olmak işi.

Özel : Yalnız bir kişiye, bir şeye ait veya ilişkin olan, spesiyal. Bir kişiyi ilgilendiren, hususi, zatî. Her zaman görülenden, olağandan farklı. Devlete değil, kişiye ait olan, hususi, resmî karşıtı. Dikkate değer. Ayırt edici bir niteliği olan. Benzerlerinden ayrılmasını sağlayan bir özelliği olan, spesiyal.

Diğer dillerde Öndelemeli anlamı nedir?

İngilizce'de Öndelemeli ne demek ? : commuting