Ayrıcalıklı eyaletler nedir, Ayrıcalıklı eyaletler ne demek

Ayrıcalıklı eyaletler; Tarih alanında kullanılan bir kelimedir.

Tarih terimi olarak anlamı:

Yönetim biçimleri ötekilerden ayrı olarak belli koşullara bağlı Osmanlı illeri: Mısır, Eflak-Buğdan gibi.

Ayrıcalıklı eyaletler kısaca anlamı, tanımı

Eyal : Arapça kökenli ıyâl: eş; zevce; kadın; ıyal

Ayrı : Başka, başka türlü. Aynı yerde kalan. Yalnız, tek başına.

Ayrıca : Ayrı olarak, başkaca, antrparantez. Bundan başka. Ayrı bir önem verilerek.

Ayrıcalı : Ayrık.

Ayrıcalık : Başkalarından ayrı ve üstün tutulma durumu, imtiyaz.

Ayrıcalıklı : Ayrıcalığı olan, ayrıcalık tanınan, imtiyazlı.

Eyalet : Çoğunlukla valilerce yönetilen ve yönetim bakımından bir tür bağımsızlığı olan yönetim bölgesi. Osmanlı Devleti'nde en büyük sivil veya askerî yönetim bölgesi.

Koşullar : Şerâit.

Yönetim : Yönetme işi, çekip çevirme, idare. Dümen.

Osmanlı : XIII. yüzyılda Osman Gazi tarafından Anadolu'da kurulan ve Birinci Dünya Savaşı'ndan sonra dağılan büyük Türk imparatorluğunun uyrukları. Düşündüğünü çekinmeden, açıkça söyleyen, bulunduğu toplulukta yetki sahibi olan.

Yöneti : Yönetme işi.

Belli : Beli olan. Bilinmedik bir yanı olmayan, malum. Belirli, muayyen. Gizli olmayan, ortada olan, anlaşılan, bedihi, zahir, aşikâr.

 

Bağlı : Bir bağ ile tutturulmuş olan. Gerçekleşmesi bir şartı gerektiren, vabeste. Kapatılmış olan, kapalı. Halk inanışına göre, büyü etkisiyle cinsel güçten yoksun edilmiş (erkek). Bir kimseye, bir düşünceye, bir hatıraya saygı, aşk vb. duygularla bağlanan, sadık, tutkun. Bir kuruluşun yetkisi altında bulunan. Sınırlanmış, sınırlı.

Yönet : Yön. Uygun, iyi, doğru, yerinde. [Bakınız: yönelge]. Alnaç. Yatkın, becerikli. Düz. Doğru, uygun. Şekil, tarz, usûl, suret, vecih. Uygun, doğru. İyi, güzel. Uysal. Becerikli, yatkın. Biçim, tarz, usul.

Biçim : Biçme işi. Yazı ve simgelerin bilgisayarda kullanılmaya elverişli çerçevesi, düzeni, format. Disket vb.nin bilgisayarda kullanılabilir durumu. Yakışık alan şekil, uygun şekil. Herhangi bir şeyin benzeri. Sanat ve edebiyat eserlerinde dış görünüş, form. Şiirlerin kuruluş ve uyak düzenlerine göre olan dış görünüşü, şekil. Bir nesnenin dış çizgileri bakımından niteliği, dıştan görünüşü, şekil, eşkâl. Tarz.

Osman : Bir tür kuş veya ejderha. Hz. Muhammet'in damadı, üçüncü halife. Osmanlı İmparatorluğu'nun kurucusu ve ilk hükümdarı.

Öteki : Diğeri, öbürü. Öbür, diğer. Sözü edilen veya benzer iki nesneden önem ve konum bakımından uzakta olan. Mevcut kültürün içinde dışlanmış olan.

Eflak : Gökler.

Koşul : Şart. Bir antlaşmada belirlenen hükümlerden her biri.

Mısır : Buğdaygillerden, gövdesi boğumlu ve kalın, yaprakları şerit biçiminde, boyu yaklaşık 2 metre olabilen, erkek çiçekleri tepede salkım durumunda, dişi çiçekleri yaprakla gövde arasında koçan biçiminde olan bir kültür bitkisi (Zea mays). "Duymayan kalmadı" anlamındaki Mısır'daki sağır sultan bile duydu atasözünde geçen bir söz. Bu bitkinin koçan üzerindeki taneli ürünü. Bu ürünün taneleri.

Diğer dillerde Ayrıcalıklı eyaletler anlamı nedir?

Osmanlıca Ayrıcalıklı eyaletler : eyalat-ı mümtaze, eyalat-ı muhtare, eyalat-ı mümtaze ve muhtare