Birgi nedir, Birgi ne demek

Birgi; İsim, Yerleşim Merkezi alanlarında kullanılan bir sözcüktür.

Yerel Türkçe'deki anlamı:

Ufak taneli siyah üzüm.

Birgi isminin anlamı, Birgi ne demek:

Kamçı. Birlikte, beraber. Birgi ismi; Türkçe kökenli olup bir Erkek ismidir.

Gezilecek Görülecek bir yer olarak anlamı:

İzmir şehri, Birgi bucağına bağlı bir yerleşim bölgesi.

İzmir ilinde, Uzunkuyu bucağına bağlı bir yerleşim bölgesi.

Birgi hakkında bilgiler

Birgi, İzmir'in Ödemiş ilçesine bağlı bir mahalle. İlçe merkezine 10 km uzaklıktadır. Ulu Cami ve Çakırağa Konağı gibi tarihî yapılara ev sahipliği yapmaktadır. 2012'de UNESCO tarafından Dünya Mirası Geçici Listesi'ne eklendi. Birgi, sırasıyla Frigler, Lidyalılar, Persler, Pergamonlular ve Romalıların egemenliği altına girdi. 13. ve 14. yüzyıllarda Aydınoğulları Beyliği'ne başkentlik yaptı. 1426'da ise Osmanlı İmparatorluğu'nun sınırlarına dahil oldu.

Birgi anlamı, tanımı

Birgit : Birleşik, birleşmiş, birlik olmuş

Ev sahipliği : Ev sahibi olma durumu. Konukları ağırlama durumu.

Başkentlik : Başkent olma durumu.

Başkentli : Başkentte oturan (kimse), başşehirli. Başkentte doğan (kimse), başşehirli.

İmparator : Bir imparatorluğu yöneten kimse, ilhan.

Çakırağa : Sivas ilinde, Sincan nahiyesine bağlı bir yerleşim bölgesi.

 

Uzunkuyu : Adana şehri, Aladağ ilçesinde, merkez nahiyesine bağlı bir yerleşim yeri. Adıyaman şehri, Suvarlı bucağına bağlı bir yerleşim yeri. İzmir şehrinde, Uzunkuyu nahiyesine bağlı bir yer. Konya şehri, Çumra ilçesi, merkez nahiyesine bağlı bir yer.

Yerleşim : Yerleşme, iskân.

Birlikte : Bir arada, beraberce, hep beraber. Yanında, beraberinde. Beraber.

Sahipli : Bir kimsenin malı olan. Koruyucusu, gözeteni bulunan.

Osmanlı : XIII. yüzyılda Osman Gazi tarafından Anadolu'da kurulan ve Birinci Dünya Savaşı'ndan sonra dağılan büyük Türk imparatorluğunun uyrukları. Düşündüğünü çekinmeden, açıkça söyleyen, bulunduğu toplulukta yetki sahibi olan.

Merkezi : Merkezde olan, merkezi oluşturan.

Mahalle : Bir şehrin bir kasabanın, büyükçe bir köyün bölündüğü parçalardan her biri. Bu parçalarda oturan insanlarn tamamı.

Başkent : Bir devletin yönetim merkezi olan şehir, hükûmet merkezi, başşehir.

Uzaklık : Uzak olma durumu, ıraklık. İki nokta arasındaki uzay ölçümü, mesafe.

Beraber : Birlikte, bir arada. -e rağmen, -e karşın. Aynı düzeyde.

Egemen : Yönetimini hiçbir kısıtlama veya denetime bağlı olmaksızın sürdüren, bağımlı olmayan, hükümran, hâkim. Sözünü geçiren, üstünlük kazanan.

Geçici : Çok sürmeyen. Yaya, yoldan veya karşıdan karşıya geçen kimse, yolcu. Bulaşan, bulaşıcı. Kısa ve belli bir süre için olan, muvakkat, palyatif, kalıcı karşıtı.

Yapmak : Ortaya koymak, gerçekleştirmek, oluşturmak, meydana getirmek. Yol almak. Davranmak, hareket etmek. Üretmek. Bir durum yaratmak. Bir dileği, bir isteği yerine getirmek, uygulamak, ifa etmek. Tehdit yoluyla birini herhangi bir duruma düşürmek. Salgılamak, çıkarmak. Edinmek, sahip olmak. Olmasına yol açmak. Bir harekete, işe başlamak veya bir hareketle, işle uğraşmak. Olmak. Gerçekleştirmek. Bir düşünceyi, bir davranışı, bir isteği işe dönüştürmek, gerçekleştirmek. Onarmak, tamir etmek. Evlendirmek. Bir şeyi başka bir şey durumuna getirmek. Bir kimseye bir meslek kazandırmak, yetiştirmek. Düzenli bir duruma getirmek. Dışkı çıkarmak.

 

Tarihi : Tarihsel. Tarihe geçmiş. Unutulmayan, anılma değeri olan.

Diğer dillerde Bireyselleştirilmiş öğretim anlamı nedir?

İngilizce'de Bireyselleştirilmiş öğretim ne demek ? : individualized instruction