Dermatitis filariyoza nedir, Dermatitis filariyoza ne demek

Dermatitis filariyoza; Veteriner alanında kullanılan bir sözcüktür.

Veterinerlikte sözlük anlamı:

Yaz yarası olarak da adlandırılan nemli kızartı biçiminde başlayıp taşkın granulasyon dokusu durumunu alan stephanoflaria tarafından meydana getirilen deri yangısı.

Dermatitis filariyoza kısaca anlamı, tanımı

Derma : Temriye, egzama. Deri

Dermatitis : Deri yangısı.

Fila : Terlik.

Filari : İnvolukrumu meydana getiren pulsu yaprakların her biri.

Dermatit : Deride görülen her çeşit iltihaplı hastalık.

Filar : Hafif bir terlik.

Kızartı : Kızarmış yer.

Meydan : Alan, saha. Fırsat, imkân ya da vakit. Bulunulan yer ve çevresi, ortalık. Mevlevi tekkelerinde ayin yapılmış olan yer. Yarışma, eğlence veya karşılaşma yeri.

Taşkın : Taşmış bir durumda olan. Aşırı. Su baskını, seylap, feyezan.

Getiri : Faiz. Yarar. Kazanç.

Nemli : Nemi olan, az ıslak, rutubetli, kuru karşıtı. Yaşlı (göz).

Biçim : Biçme işi. Yazı ve simgelerin bilgisayarda kullanılmaya elverişli çerçevesi, düzeni, format. Disket vb.nin bilgisayarda kullanılabilir durumu. Yakışık alan şekil, uygun şekil. Herhangi bir şeyin benzeri. Sanat ve edebiyat eserlerinde dış görünüş, form. Şiirlerin kuruluş ve uyak düzenlerine göre olan dış görünüşü, şekil. Bir nesnenin dış çizgileri bakımından niteliği, dıştan görünüşü, şekil, eşkâl. Tarz.

 

Dokus : Dokuz.

Yangı : Vücudun mikroplara karşı koymak için herhangi bir yerine fazla kan hücumu ile orada şişkinlik, kırmızılık, ısı ve ağrı ile beliren irin toplaması, iltihap, enflamasyon.

Durum : Bir şeyin içinde bulunduğu koşulların hepsi, vaziyet, hâl, keyfiyet, mevki, pozisyon. Duruş biçimi, konum, tavır. Ad soyundan kelimelerin birbirleriyle edatlarla ve fiillerle ilişkilerini belirleyen biçim, hâl. Bireyin toplum içindeki ilişkileriyle belirlenen yeri.

Başla : Yönetmenin oyunculara bir çevirimin başında verdiği komut; oyuna başlama komutu. Yumruklaşma oyununa başlatmak için orta hakemin verdiği komut.

Taraf : Ön, arka, sağ, sol, üst, alt vb. yanların her biri. Bir şeyin belli bölümü, kısmı. Yöre, yer. Yön, yan, doğrultu. İstekleri, düşünceleri karşıt olan iki kişiden veya iki topluluktan her biri. Bir kişinin soyundan gelenlerin hepsi.

Tara : 1.Bağ budamaya ya da ağaç kesmeye yarayan, eğri bir çeşit bıçak. 2.Ağaç kökü çıkarmaya yarayan bir araç. Süpürge sapı. Odun keskisi, satır.

Olar : Onlar. Onlar (III. çokluk şahıs zamiri).

Biçi : Erkek çocuk.

Diğer dillerde Dermatitis anlamı nedir?

İngilizce'de Dermatitis ne demek ? : dermatitis