Elektriksel çöküm nedir, Elektriksel çöküm ne demek

Elektriksel çöküm; Fizik alanında kullanılan bir sözcüktür.

Fiziksel anlamı:

Yalıtkan bir özdekten akım geçirebilmek için uygulanan gerilim, belirli düzeyi bulunca yalıtkanlığın yok olması.

Elektriksel çöküm anlamı, kısaca tanımı

Çökü : Kadınların başlarına bağladıkları başörtüsü

Çöküm : Çökme biçimi, inhitat.

Elek : Taneli veya un gibi toz durumunda olan şeyleri yabancı maddelerden ayıklamak veya incesini kabasından ayırmak için kullanılan, tahta bir kasnak ve tek tarafa gerilmiş, gözenekli tel, kıl, bez vb.nden oluşan araç.

Elektrik : Maddenin elektron, pozitron, proton vb. parçacıklarının hareketleriyle ortaya çıkan enerji türü. Fiziğin, bu enerji ile oluşan olaylarını inceleyen kolu. Bu enerjiden elde edilen aydınlanma. Çarpıcılık, cazibe, canlılık. Bu enerjinin gündelik hayatta kullanılan biçimi.

Geçirebilmek : Geçirme imkânı veya olasılığı bulunmak.

Geçirebilme : Geçirebilmek işi.

Yalıtkan : Elektrik iletkenliği sıfır veya çok zayıf olan (cisim veya madde), izolatör, iletken karşıtı. Herhangi bir teması, sürtünmeyi önlemek için elektrik iletkenlerini saran, koruyan porselen, kauçuk vb. madde.

Gerilim : Gerginlik, tansiyon. Konuşmada bir sesin ortaya çıkması için ses kirişlerinin gerginleşmesi. Bir iletkenin uçları arasındaki gizil güç farkı, potansiyel farkı, voltaj. Çeşitli yollara başvurularak filmde yaratılan sıkıntılı, gergin hava, tansiyon. İhtiyaçların karşılanamadığı veya bir hedefe yönelmiş davranışlar engellendiğinde ortaya çıkan coşkulu durum. İki ucundan ters yanlara çekilen bir telin her noktasında, o iki güce karşı koyan güç, tevettür.

 

Belirli : Açık ve kesin olarak sınırlanmış veya kararlaştırılmış olan, muayyen.

Gerili : Gerilmiş olan.

Düzey : Bir yüzeyin veya bir noktanın yüksekliğindeki yatay sınır, seviye. Bir kursun basamaklarından her biri, kur. Bir nesnenin, bir kimsenin başka nesnelere veya kimselere göre olan değer ve yücelik derecesi, seviye.

Özdek : İş yerlerinde eşya ve malzeme işleriyle ilgilenen bölüm, ayniyat. Kullanılmaya, harcamaya uygun, taşınması kolay eşya, ayniyat. Duyularla algılanabilen, bölünebilen, ağırlığı olan nesne, madde. İnsanın çalışmasıyla bir amaç uğruna biçim verdiği veya yararlandığı doğal cisimler, nesneler.

Yalı : Sahil. Su kıyısında yapılmış büyük, görkemli ev.

Uygu : [Bakınız: bağıntı]. Uyum, uygunluk.

Geçi : Keçi. Makas. Oynatılan orta kadını. Kız. Avam, halk. Haddeleme işleminde, haddelenen parçaların haddelerden bir kez geçişi.

İçin : Amacıyla, maksadıyla. Düşüncesince, kendince, göre. Özgü, ayrılmış. Ant deyimleri yapan bir söz. Karşılığında, karşılık olarak. Oranla, göz önünde tutulursa. Uğruna, yoluna. -den dolayı, -den ötürü. Neden ve sonuç belirten bir söz. Hakkında. Süre belirten bir söz.

Düze : Doz.

Beli : Evet.

Olma : Olmak işi.

Geri : Arka, bir şeyin sonra gelen bölümü, art, alt taraf, ileri karşıtı. "Geri dön, geri git!" anlamında bir söz. Araba üzerine gerilerek kenarları arabanın korkuluğuna tutturulan ve içine saman veya tahıl doldurulan büyük kıl çuval. Aptal, anlayışsız. Eksik gösteren (saat). Hayvanda boşaltım organının dışı. Bir şeyin sona kalan bölümü. Son, sonuç. Benzerlerine ayak uydurup ilerleyememiş, gelişememiş. Geriye doğru. Geçmiş, mazi.

 

Diğer dillerde Elektriksel çöküm anlamı nedir?

İngilizce'de Elektriksel çöküm ne demek ? : electric breakdown