Kamu yararına çalışan dernekler nedir, Kamu yararına çalışan dernekler ne demek

Kamu yararına çalışan dernekler; Maliye alanında kullanılan bir sözcüktür.

Teknik terim anlamı:

Tüzel kişiliği bulunmak üzere kurulmuş ve uyguladıkları konular bakımından kamu yararına çalışmalar yapmakta olan dernekler (Kızılay, Dil ve Tarih Kurumları, Yardım Sevenler gibi).

Kamu yararına çalışan dernekler tanımı, anlamı

Çalı : Böğürtlen, ahududu gibi küçük, dalları dibinden çatallanan ve sapları odunsu bitki. Olmamış meyve. Bir an, bir ara. Delikli taş. Bahçe. Keçileri kovalama ünlemi. Toprak üstü gövdelerinde sekonder kalınlaşmanın ve odunlaşmanın olduğu, boyları 1-3 m kadar olan, çok yıllık bitkiler. Kimileri bir ağaççık kadar iri olurlarsa da, genellikle bodur, gövdesiz, ancak odunsu, kimi kez dikenli, iklim ve toprak koşullarına göre bir çok türleri olan bitki takımı, bk. çalılık. Saban demirini ökçeye tutturan ağaç. (Taşpınar Aksaray Niğde). Bursa ili, Çalı nahiyesine bağlı bir bölge

Çalışan : Çalışma işini yapan kimse. Bir iş yerinde ücret karşılığında görev yapan kimse, personel, eleman. Mardin şehrinde, Ömerli belediyesi, merkez nahiyesine bağlı bir yerleşim bölgesi.

Çalış : Çalma işi.

Dernek : Toplantı, düğün. Belirli ve ortak bir amacı gerçekleştirmek için kurulan yasal topluluk, cemiyet. Pazar veya panayır kurulan gün, deri (II).

 

Kamu : Halk hizmeti gören devlet organlarının tümü. Hep, bütün. Bir ülkedeki halkın bütünü, halk, amme.

Kamu yararı : Devletin gereksinimlerine cevap veren ve bu ihtiyaçları karşılayan, topluma yarar sağlayan değerler bütünü, menafiiumumiye.

Yara : Keskin bir şeyle veya bir vuruşla vücutta oluşan derin kesik. Dert, üzüntü, acı. Bir şeyin iç veya dış yüzünde herhangi bir etki ile oluşan ve tehlikeli olabilen oyuk, gedik, yarık. Vücutta işlemekte olan çıban.

Yarar : Bir işten elde edilen iyi sonuç, fayda, avantaj. Çıkar. Yarayan, elverişli, uygun.

Bakımından : Bakış veya görüş açısı yönünden, değerlendirme açısından. -e göre.

Tüzel kişi : Hukuk bakımından bireylerin veya malların topluluğundan doğan ve tek bir kişi sayılan varlık.

Bulunmak : Bulma işine konu olmak. Bir yerde olmak. Herhangi bir durumda olmak.

Bulunma : Bulunmak işi.

Çalışma : Çalışmak işi, emek, say. Bilimsel ve sanatsal amaçlı ürün. Bünyesindeki suyun azalması veya çoğalması sonucu ağacın biçim ve boyutlarının değişmesi. Bir yapı elemanının yük altında biçim değiştirmesi, az veya çok zorlanması.

Yardım : Kendi gücünü ve imkânlarını başka birinin iyiliği için kullanma, muavenet. Etki. Bir ülkeye bağış veya ödünç olarak verilen para ve ihtiyaç maddeleri. İşlerin daha etkin ve verimli olabilmesi için sağlanan katkı, destek. Bağış, iane.

Kişili : Kişisiz fiillere karşı kişi anlatan fiil şekillerine denir.

Yapmak : Ortaya koymak, gerçekleştirmek, oluşturmak, meydana getirmek. Yol almak. Davranmak, hareket etmek. Üretmek. Bir durum yaratmak. Bir dileği, bir isteği yerine getirmek, uygulamak, ifa etmek. Tehdit yoluyla birini herhangi bir duruma düşürmek. Salgılamak, çıkarmak. Edinmek, sahip olmak. Olmasına yol açmak. Bir harekete, işe başlamak veya bir hareketle, işle uğraşmak. Olmak. Gerçekleştirmek. Bir düşünceyi, bir davranışı, bir isteği işe dönüştürmek, gerçekleştirmek. Onarmak, tamir etmek. Evlendirmek. Bir şeyi başka bir şey durumuna getirmek. Bir kimseye bir meslek kazandırmak, yetiştirmek. Düzenli bir duruma getirmek. Dışkı çıkarmak.

 

Tüzel : Hukukla ilgili, hukuki, hukuksal. Hükümle ilgili, hükmi.

Üzere : Amacıyla. Neredeyse. Şartıyla. Gibi.

Diğer dillerde Kamu yararına çalışan dernekler anlamı nedir?

İngilizce'de Kamu yararına çalışan dernekler ne demek ? : non-profit associations