Keloid nedir, Keloid ne demek

Keloid; Veteriner alanında kullanılan bir kelimedir.

Veterinerlikte sözlük anlamı:

Özellikle ikincil yara iyileşmesinde fibröz dokunun aşırı üremesi ve kollajen üretimi sonucu oluşan sert, düzensiz ve beyaz hiperplastik kabartılarla belirgin sert doku kitlesi.

Keloid tanımı, anlamı

Keloidozis : Yara veya kesit bölgesinde çok sayıda keloid oluşması

İkincil yara iyileşmesi : İkinci derece iyileşme.

Hiperplastik : Hiperplazi durumuyla belirgin.

Sert doku : Gergin görünümlü esnek doku.

İyileşme : İyileşmek işi.

Düzensiz : Düzeni olmayan veya düzeni bozuk, karışık, tertipsiz, intizamsız, gayrimuntazam, aritmik. Sistemsiz.

Kollajen : Deri, kıkırdak, kemik, tendon ve ligament gibi bağ ve destek dokunun esas yapısını oluşturan ve üçlü heliks biçiminde fibröz yapıdaki protein. Hücreler arası maddede bulunan, prolin, hidroksiprolin ve glisin amino asitlerinden oluşan, üç polipeptit zincirinin üçlü sarmal biçiminde önce tropokollajen birimlerini bunlarında özel bir dizilişle polarize mikroskopla görülebilen çizgili bir yapı oluşturduğu, deride çeşitli yönlerde, tendonlarda aynı yönde uzanan fibriller biçiminde, bazal laminada tabaka biçiminde bulunabilen, tip I-V gibi gruplandırılan bir cins protein. Yara iyileşmesinde veya dikiş materyali olarak kullanılan, tendolardan elde edilen doğal materyal.

 

Belirgin : Belirmiş durumda olan, göze çarpan, besbelli, açık, bariz, sarih. Açık bir biçimde.

İkincil : Sırada önem bakımından ikinci derecede olan, tali, sekunder.

Özellik : Bir şeyin benzerlerinden veya başka şeylerden ayrılmasını sağlayan nitelik, hususiyet, hasiyet, hassa, mahsusluk, spesiyalite.

Kabartı : Tümsek, çıkıntı, kabarmış yer.

Fibröz : Bağ dokusu liflerinden oluşan, lifli. Liflerden oluşmuş, liflerden yapılı, bağ doku liflerinden meydana gelmiş.

Üretim : Belirli faaliyet ve işlemler sonucu yeni bir mal veya hizmet meydana getirme, istihsal, tüketim karşıtı.

Kabart : Suç.

İkinci : İki sayısının sıra sıfatı. Sırada önem bakımından birinciden sonra gelen. Birinciden sonra gelen kimse veya nesne. Yeni, bir başka. Değer ve kalitece birinciden sonra gelen.

Sonucu : Sonunda, sonra. Netice, nihayet, en son, âkıbet, en sonra, sonunda.

Beyaz : Ak, kara, siyah karşıtı. Baskıda normal karalıkta görünen harf türü. Bu renkte olan. Beyaz ırktan olan kimse. Beyaz zehir.

Hiper : Hiperoksitde olduğu gibi “aşırı”yı belirten Latince bir ön ek.

Üreme : Üremek işi. Canlıların cinsel hücrelerinin birleşmesinden ortaya çıkan tohumla veya doğrudan doğruya oluşturdukları sporlarla çoğalmaları, tenasül.

Düzen : Belli yöntem, ilke veya yasalara göre kurulmuş olan durum, uyum, nizam, sistem. Topluca ve gizlice yürütülen herhangi bir plan, dolap, komplo. Dolap, hile. Soyut ve somut nesnelerin bir sıraya, bir hedefe, bir amaca göre sıralanması, konsept. Bez dokuma tezgâhı. Toplumsal bir yapı içinde ögelerin bütüne, bütünün ögelere ve ögelerin birbirlerine göre ilişkileri. Yerleştirme, tertip. Bir devletin belli başlı ilkeleri bakımından yönetimde tuttuğu yol, yönetim biçimi, rejim. Müzik aletlerinde ses ayarı, akort. Bir kimseye, bir kuruluşa karşı toplu olarak alınan gizli karar, dolap, komplo. Alet edevat takımı.

 

Diğer dillerde Keloid anlamı nedir?

İngilizce'de Keloid ne demek ? : keloid