Yükünleşme potansiyeli nedir, Yükünleşme potansiyeli ne demek

Yükünleşme potansiyeli; Kimya alanında kullanılan bir terimdir.

Kimya'da terim anlamı:

Bir atomun herhangi bir yörüngesindeki bir elektronu koparıp sonsuz uzaklığa götürebilmek için yapılması gereken işin elektron-volt biriminden değeri.

Yükünleşme potansiyeli kısaca anlamı, tanımı

Yükünleşme : Özdeciklerin parçalanması, öğecik, özdecik topaklarına eksicik katılması ya da çıkarılmasıyla yükün oluşturulması. Moleküllerin ayrışması, atom ve molekül kümelerine elektron katılması ya da çıkarılmasıyla yükün oluşturulması

Pota : İçinde maden eritilen kap. Basketbolda düşey bir levhaya monte edilmiş yatay çember ile ağdan meydana gelen düzenek.

Potansiyel : Gizli kalmış, henüz varlığı ortaya çıkmamış olan, gizil. Gizil güç. Gelecekte oluşması, gelişmesi mümkün olan. Kullanılmaya hazır (güç, yetenek).

Yükün : İyon.

Götürebilmek : Götürme imkânı veya olasılığı bulunmak.

Elektronvolt : Boşlukta, 1 voltluk potansiyel değişiminden geçen elemanter yüklü bir parçacığın enerji değerine eşdeğer olan enerji birimi (eV). 1eV = 1,60219x10¯19 J.

Götürebilme : Götürebilmek işi.

Elektron : Bütün atomlarda bulunan negatif yüke sahip temel parçacık, pozitron karşıtı.

Yapılma : Yapılmak işi. Yapılmış.

 

Elektro : Elektrokardiyografi. Elektrikle ilgili.

Yörünge : Bir gök cisminin hareketi süresince izlediği yol, mahrek. Hareketli bir noktanın izlediği veya çizdiği yol, mahrek.

Sonsuz : Sonu olmayan, bitmeyen, ebedî. Ölçülemeyecek kadar çok veya büyük olan. Çok. Sonu ve sınırı olmayan şey. Birçok. Sonu olmayan, her niceliği aşabilen değişken (nicelik).

Değeri : Kıymet, paha.

Götür : Gider.

Gerek : İcap. Gerçekleşmesi zorunlu olarak beklenen, lazım.

Değer : Bir şeyin önemini belirlemeye yarayan soyut ölçü, bir şeyin değdiği karşılık, kıymet. Bir değişkenin veya bilinmeyenin sayı ile anlatımı. Üstün nitelik, meziyet, kıymet. Kişinin isteyen, gereksinim duyan bir varlık olarak nesne ile bağlantısında beliren şey. Üstün, yararlı nitelikleri olan kimse. Bir şeyin para ile ölçülebilen karşılığı, bedel, kıymet, paha, valör. Bir ulusun sahip olduğu sosyal, kültürel, ekonomik ve bilimsel değerlerini kapsayan maddi ve manevi ögelerin bütünü.

Birim : Bir kümenin her elemanı. Dilin, oluşturduğu yapı içinde, belli bir düzlemde yer alan öbür ögelerle kurduğu bağıntılarla tanımlanan ayrı nitelikli öge, ünite. Herhangi bir kuruluştaki alt bölümlerden her biri. Bir çokluğu oluşturan varlıkların her biri, ünite. Bir niceliği ölçmek için kendi cinsinden örnek seçilen değişmez parça, vahit.

Yörü : Tekerlek çevresi, ispit. Yürü.

Kopa : Ot ya da saman yığını, küme. Küpes.

Gere : Meyve dallarını eğmek ya da davarları yakalamak için kullanılan ucu çengelli uzun sırık. Geniş. Ağız kavgası, çekişme.

Diğer dillerde Yükünleşme potansiyeli anlamı nedir?

İngilizce'de Yükünleşme potansiyeli ne demek ? : ionization potential