Erken gelişme nedir, Erken gelişme ne demek

Erken gelişme; Veteriner alanında kullanılan bir terimdir.

Veterinerlikte sözlük anlamı:

Aynı ırk içerisindeki bazı hayvanların ırka özgü ergin yaşa veya ergin canlı ağırlığa, diğer hayvanlara göre daha kısa sürede ulaşması.

Erken gelişme tanımı, anlamı

Geli : Gel. Ardıç ağacının meyvesi. Düğün çağırıcısı

Erke : Enerji. Pozitif bilimlerde iş başarma gücü, bir direnmeyi yenme gücü.

Erken : Vaktinden önce, alışılan zamandan önce, er, geç karşıtı. Sabahın ilk saatlerinde.

Geliş : Gelme işi.

Gelişme : Gelişmek işi, inkişaf, neşvünema, tekâmül, evolüsyon. Olan biten şey. Yazılarda giriş bölümlerinden sonra konunun türlü yönlerden açılıp genişlediği, zenginleştiği, olgunlaştığı bölüm.

Hayvanlar : (Animalia), Canlı varlıklardan bitkiden farklı olarak yer değiştirebilen, uyartılara cevap veren, besinlerini vücudu içinde sindirebilenleri içine alan bir âlemdir. Birgozeliier (Protozoa) ve çokgözeliler (Metazoa) olmak üzere 2 altâlemi vardır.

Hayvan : Duygu ve hareket yeteneği olan, içgüdüleriyle hareket eden canlı yaratık. At, eşek, katır gibi türlü hizmetlerde kullanılan yaratık. Kızılan bir kimseye söylenen bir söz. Akılsız, duygusuz, kaba, hoyrat (kimse).

Ulaşma : Ulaşmak işi.

 

Hayva : Ayva. Tenekeyi lehimlemek için kullanılan bakır ya da demir araç. [Bakınız: hayva demiri].

Ergin : Olmuş, yetişmiş, kemale ermiş. Kişisel haklarını kendi kullanabilmesi için yasanın gösterdiği on sekiz yaşına gelmiş olan (kimse), reşit.

İçeri : İç yan, iç bölüm, dışarı karşıtı. İç yüzeyde, iç bölümde olan. Hapishane. İç, iç yüzey. Gönül, yürek. İç yana, iç yana doğru.

Canlı : Canı olan, diri, yaşayan. Hareketli, hayat dolu, dinamik. Güçlü, etkili. Yaşayıp yer değiştirebilen yaratık, hayvan. Dikkat çekici, göz alıcı, parlak (renk), ateş parçası. Canlı yayın. Hareketli, hayat dolu, dinamik bir biçimde.

Diğer : Başka, özge, öteki, öbür.

Bazı : Birtakım, kimi. Bazen.

Veya : Ayrı olmakla birlikte aynı değerde tutulan iki şeyi anlatan kelimelerden ikincisinin önüne getirilen söz, yahut. Olacağı sanılan, seçime bırakılan şeyler ikiden çok olduğunda kullanılan bir söz.

Aynı : Benzer. Eski durumunda kalmış, değişmemiş. Aralarında ayrım olmayan. Başkası değil, yine o.

İçer : Oda, oturma odası.

Yaşa : Hoşnutluk, sevinç ve benzerleri duyguları anlatmak için söylenen bir söz, yaşasın, ole. Ak koyunların üstüne süs ya da im olarak sürülen kırmızı boya. Kırmızı toprak. “Sağlıklı ol, varlığını sürdür, rahat bir yaşamın olsun” anlamında kullanılan bir isim”.

Süre : Bir olayın başı ile sonu arasında geçen zaman parçası, zaman aralığı, zaman bölümü, müddet. Gelin giysisi yapılan bir çeşit kumaş : Sürenin arşınını iki kaymeye aldım. 1.Yüreklilik, yiğitlik. 2.Dayanıklılık : Şu adamın süresi yok. Arapça kökenli sûre: sure. Bir sesin çıkarılmasına verilen zaman. müddet. Tecimsel belgitlerin sayışımlarındaki paraların ödenmeleri için saptanan gün. Bir işin yapılması ya da bir borcun ödenmesi için gösterilen süre. [Bakınız: gösterim süresi]. [Bakınız: yayın süresi].

Irka : Basmadan yapılan kadın ceketi.

Diğer dillerde Erken gelişme anlamı nedir?

İngilizce'de Erken gelişme ne demek ? : early developing