Gendu gelen nedir, Gendu gelen ne demek

Yerel Türkçe'deki anlamı:

Sökülen patateslerin geriye kalan sürgünlerinden elde edilen patates: Baksana ben burıya tohum eyhmedim gendü gelen oldu, işte tam gegert.

Gendu gelen anlamı, tanımı

Gele : Tavla oyununda elinde kırık taşı bulunan oyuncunun attığı, uygun olmayan zar

Gelen : Gelme işini yapan (kimse ya da nesne). Bir ışık kaynağından çıkıp bir aynanın yüzüne veya saydam bir cismin yüzeyine düşen (ışın).

Patates : Patlıcangillerden, yaprakları ve sürgünleri acı bir bitki (Solanum tuberosum). Bu bitkinin toprak altında oluşan, nişastası çok, yenebilen yumruları.

Sürgün : Ceza olarak belli bir yerin dışında veya belli bir yerde oturtulan kimse. Filiz. İshal. Bir kimsenin sürüldüğü yer. Sürülme işi, nefiy.

Tohum : Bitkilerde döllenme sonunda yumurtacıktan oluşan ve yeni bir bitki oluşmasını sağlayan tane. Ortaya bir sonuç çıkaran, bir sonucun oluşmasına sebep olan şey. Soy sop, döl, nesil, sülale. Spermatozoit.

Gendü : Kendi.

Patat : Peltek konuşan, kekeme, dilsiz. Tezgâhta gücüleri oynatmaya yarayan tahta araç. Çok eskimiş giysi, kumaş parçası. Kumaş parçalarından yapılmış tutacak. Yünden, pamuk ipliğinden örülmüş terlik, patik. Fırın silmek için kullanılan, sopanın ucuna bağlanmış paçavra. Tandıra ekmek yapıştırmak için kullanılan araç. Eski kumaş parçası, paçavra.

 

Sökül : At, eşek ve sığırların ayaklarındaki ak leke.

Kalan : Kalma işini yapan. Artan, mütebaki. Bir çıkarmanın sonucu. Bölme işleminde bölünenden artan sayı.

Sürgü : Kapının kapanması için arkasına yatay olarak yerleştirilen demir veya ağaç kol, tırkaz, sürme. Sürülmüş tarlayı bastırmak ve düzeltmek için kullanılan, taştan veya ağaç kütüğünden tarım aracı, tapan. Sıvayı bastırıp düzeltmek için kullanılan büyük mala. Çoğu kez bölümlere ayrılmış bir çubuk üzerinde veya bir cetvelin, bir kumpasın ortasına açılmış bir oluk içinde kayabilen sivri uç veya küçük lama. Hastanın büyük ve küçük abdestini yapabilmesi için altına sürülen kap.

Gege : Gaga. Taş, toprak, kum taşımaya yarayan sedye şeklinde bir çeşit araç, teskere. Çelimsiz, zayıf, cüce (kimse). Meyve dallarını eğmek ya da davarları yakalamak için kullanılan ucu çengelli uzun sırık. Baston: Gegeyi ver dedem camiye gidecek. [Bakınız: gede]. [Bakınız: gevgene]. Beceriksiz, eli işe yatkın olmayan. Peltek konuşan kişi. Çörek. Eğri çizgi. Geveze. Meyve dallarını eymek ya da davarları yakalamakta kullanılan ucu çengelli sırık. Saplı, sapsız ağaç ya da demir çengel.

Edil : Roma tiyatrosunda oyunları parasal ve yönetsel açıdan koruyanlara verilen ad. Oyunları denetleyip gösteri günlerini ve daha başka kayıtları saptayanlara verilen ad. Roma tiyatrosunda maddi manevi oyunları destekleyip koruyanlar. Oyunları denetleyip temsil tarihlerini ve daha başka kayıtları saptayanlar (bk. diadaskalia). Sinop ili, Boyabat ilçesi, merkez nahiyesine bağlı bir yerleşim birimi.

 

Geri : Arka, bir şeyin sonra gelen bölümü, art, alt taraf, ileri karşıtı. "Geri dön, geri git!" anlamında bir söz. Araba üzerine gerilerek kenarları arabanın korkuluğuna tutturulan ve içine saman veya tahıl doldurulan büyük kıl çuval. Aptal, anlayışsız. Eksik gösteren (saat). Hayvanda boşaltım organının dışı. Bir şeyin sona kalan bölümü. Son, sonuç. Benzerlerine ayak uydurup ilerleyememiş, gelişememiş. Geriye doğru. Geçmiş, mazi.

Baks : Gemiye hayvan yüklerken kullanılan sandık.

Sökü : Alçak ayaklı, arkalıksız iskemle. 1.Ormandan ya da meradan açılan tarla. 2.Orman. Hastane. Ceket. Kastamonu ili, Çatalzeytin ilçesinde, merkez nahiyesine bağlı bir yer. Kastamonu şehri, İnebolu belediyesi, merkez bucağına bağlı bir yerleşim bölgesi.

İşte : Bir şey gösterilirken veya bir şeye işaret edilirken söylenen bir söz, aha, ahacık. Anlatılan şeye dikkat çekmek için kullanılan bir söz. Anlatılan bir sözün sonucuna gelindiğini gösterir.

Pata : Oyunda yenen ve yenilen olmaması, berabere kalma.

Elde : Çarpma ve toplama işlemlerinde bir sonraki sıranın rakamlarına katılacak olan sayı.

Diğer dillerde Gençlik tiyatrosu anlamı nedir?

İngilizce'de Gençlik tiyatrosu ne demek ? : juvenile theatre youth theatre, youth theatre