Gevük nedir, Gevük ne demek

Yerel Türkçe'deki anlamı:

Duvara çakılmış ağaç ya da demir çengel.

Meyve toplamaya yarayan ucu eğri sırık.

Yapraksız mısır sapı.

Kurumuş dal.

[Bakınız: gevuk].

Baston.

[Bakınız: gegek].

Mısır sapının artığı.

Gevük anlamı, kısaca tanımı

Gevük ağızlı : Dişsiz ya da yamuk, çarpık (ağız için)

Yapraksız : Yaprağı olmayan.

Yapraksı : Yaprak görünüşünde olan.

Toplama : Toplamak işi. Kalın bazlamaya benzer bir çeşit tandır ekmeği. Değişik parçaların bir araya getirilmesiyle oluşmuş. Sayıları veya nicelikleri birbirine ekleyip toplamını bulma işlemi, cem. Toplanarak bir araya getirilmiş.

Yaprak : Bitkilerde solunum, karbon özümlenmesi, terleme vb. olayların oluştuğu, çoğu klorofilli, yeşil ve türlü biçimdeki bölümler. Börek, baklava vb. şeylerde yufka. Eni 50, boyu 75 santimetre olan bayrak ölçüsü. Kat kat ayrılabilen şeylerde kat. Birkaç parça eklenerek yapılmış olan şeylerde her parça. Sarma yapılmış olan asma yaprağı. Kitap, defter vb. şeylerde ön ve arka yüzü oluşturan kâğıtlardan her biri, varak.

Toplam : Toplama işleminin sonucu, mecmu, yekûn.

Baston : Yürürken dayanmaya yarayan, ağaç veya metalden yapılmış olan araç. Geminin baş tarafındaki yatık direğin dışarıya doğru uzanan parçası.

Çakıl : Çakıl taşı.

 

Topla : Üç parmaklı dirgen.

Gegek : Gaga. Askılık. Sakaların su omuzluğu. Duvara çakılmış ağaç ya da demir çengel. Ucu çengelli ağaç. [Bakınız: gege].

Sapın : [Bakınız: sarpın]. Un ve tahıl ambarı. Ekmek ve benzerleri konulmaya yarayan dört gözlü sandık.

Gevuk : Meyve toplamaya yarayan ucu eğri sırık. Deste bağlamaya yarayan çatallı çubuk.

Sırık : Değnekten uzun ve kalınca ağaç.

Ya da : Seçeneği, çeşitliliği veya tercihi belirten bir söz.

Duvar : Bir yapının yanlarını dışa karşı koruyan, iç bölümlerini birbirinden ayıran, taş, tuğla vb. gereçlerden yapılmış olan veya örülen dikey düzlem. Sonuç alınamayan yer. Bir toprak parçasını sınırlayan taş, tuğla, kerpiçten yapılmış olan engel. Voleybolda ağ üzerinde karşı takım oyuncusunun vuruşuna karşı koyma. Engel.

Mısır : Buğdaygillerden, gövdesi boğumlu ve kalın, yaprakları şerit biçiminde, boyu yaklaşık 2 metre olabilen, erkek çiçekleri tepede salkım durumunda, dişi çiçekleri yaprakla gövde arasında koçan biçiminde olan bir kültür bitkisi (Zea mays). "Duymayan kalmadı" anlamındaki Mısır'daki sağır sultan bile duydu atasözünde geçen bir söz. Bu bitkinin koçan üzerindeki taneli ürünü. Bu ürünün taneleri.

Kurum : Ocak bacalarında biriken veya çevrede savrulan kalın is. Kendini büyük ve önemli gösterme davranışı, büyüklenme, gösteriş, azamet, tekebbür. Evlilik, aile, ortaklık, mülkiyet gibi köklü bir yapıyı içeren, genellikle devletle ilişkisi olan yapı veya birlik, müessese.

Meyve : Bitkilerde çiçeğin döllenmesinden sonra yumurtalığın gelişmesiyle oluşan tohumları taşıyan, genellikle yenebilen organ, yemiş. Ürün, sonuç, kâr.

 

Demir : Atom numarası 26, atom ağırlığı 55,847, yoğunluğu 7,8 olan, 1510 °C'de eriyen, mavimtırak esmer renkte, özellikle çelik, döküm ve alaşımlar durumunda sanayide kullanılmaya en elverişli element (simgesi Fe). Bu elementten yapılmış parça. Bu elementten yapılmış. Ayakkabı topuğuna veya ayakkabı burnuna aşınmayı önlemek için çakılan, özel olarak yapılmış madenden parça. Çıpa. Güçlü, kuvvetli, sert.

Duva : Dua.

Diğer dillerde Gevşeme süresi anlamı nedir?

İngilizce'de Gevşeme süresi ne demek ? : relaxation time