Glossa nedir, Glossa ne demek
Glossa; Veteriner alanında kullanılan bir terimdir.
Veterinerlikte sözlük anlamı:
Dil.
Hymenoptera ailesine bağlı sineklerde bulunan dil benzeri yapı. Kimi yazarlar tarafından hipofarenks olarak da adlandırılmaktadır.
Glossa kısaca anlamı, tanımı
Adlandırılmak : Adlandırma işi yapılmak, isimlendirilmek
Adlandırılma : Adlandırılmak işi, isimlendirilme.
Hipofarenks : Böceklerin birçok grubunda, beslenme amacıyla çeşitli biçimlerde değişikliğe uğramış, ağız tabanından çıkan dil benzeri lop.
Hymenoptera : [Bakınız: zar kanatlılar]. Genellikle iyi gelişmiş bir çift zarımsı kanada sahip Apidae (arılar), Formicidae (karıncalar) ve Vespidae (yaban arıları) ailelerini içeren takım. [Bakınız: zarkanatlılar].
Sinekler : Birçok sinek türünü içine alan çift kanatlılar familyası.
Benzeri : Aynı.
Benzer : Nitelik, görünüş ve yapı bakımından bir başkasına benzeyen veya ona eş olan, benzeri, müşabih, mümasil. Benzeşim. Bazı önemsiz veya tehlikeli sahnelerde asıl oyuncunun yerine çıkan, yapı ve yüz bakımından bu oyuncuyu andıran kimse, dublör.
Yazar : Bilim, edebiyat, sanat alanlarında kitap yazan veya kitap hazırlayan, bir eseri ortaya koyan ve eserin sahibi olan kimse, kalem erbabı, müellif. Yazma özelliği olan. Özellikle gazete ve dergilerde herhangi bir konuda yazı yazan kimse, kalem erbabı, muharrir.
Taraf : Ön, arka, sağ, sol, üst, alt vb. yanların her biri. Bir şeyin belli bölümü, kısmı. Yöre, yer. Yön, yan, doğrultu. İstekleri, düşünceleri karşıt olan iki kişiden veya iki topluluktan her biri. Bir kişinin soyundan gelenlerin hepsi.
Sinek : Çift kanatlılardan, birtakım uçucu böceklerin genel adı. İskambil kâğıtlarının siyah renkte yoncayı andıranı, ispati.
Bağlı : Bir bağ ile tutturulmuş olan. Gerçekleşmesi bir şartı gerektiren, vabeste. Kapatılmış olan, kapalı. Halk inanışına göre, büyü etkisiyle cinsel güçten yoksun edilmiş (erkek). Bir kimseye, bir düşünceye, bir hatıraya saygı, aşk vb. duygularla bağlanan, sadık, tutkun. Bir kuruluşun yetkisi altında bulunan. Sınırlanmış, sınırlı.
Aile : Evlilik ve kan bağına dayanan, karı, koca, çocuklar, kardeşler arasındaki ilişkilerin oluşturduğu toplum içindeki en küçük birlik. Eş, karı. Aynı gaye üzerinde anlaşan ve birlikte çalışan kimselerin bütünü. Temel niteliği bir olan dil, hayvan veya bitki topluluğu, familya. Aynı soydan gelen veya aralarında akrabalık ilişkileri bulunan kimselerin tümü. Birlikte oturan hısım ve yakınların tümü.
Olar : Onlar. Onlar (III. çokluk şahıs zamiri).
Hipo : ClO- içeren bileşik. Ağartma işlemlerinde kullanılan Na, K, Ca, Mg hipokloritler. İşlemede saptama aşamasında en çok kullanılan kimyasal özdek (sodyum hiposülfit, tiyosülfit, Na2 S2 O3 . 5H2 O) ya da eriyiği. Alt, altında. Az, noksan.
Sine : Göğüs. Gönül, yürek. Bağır, iç.
Yapı : Barınmak veya başka amaçlarla kullanılmak için yapılmış her türlü mimarlık eseri, bina. Yapma, oluşturma, ortaya konulma, meydana getirme. Bütünün bir araya getirilişinde uyulan dizge, strüktür. Ögeleriyle somut bağımlılığı olan bütün. Parçaları ve ögeleri arasında yasaya uygunluk, durağan bağlar ve karşılıklı ilişkiler bulunan dizge veya bütün, strüktür. Yapılmakta olan konut, yol, köprü vb. inşaat, konstrüksiyon. Canlı bir varlığın ruh veya beden özelliklerinin tümü, bünye, strüktür. Bir hücrede, bir dokuda, karmaşık oluşumlu bir organizmada elemanların düzeni.
Tara : 1.Bağ budamaya ya da ağaç kesmeye yarayan, eğri bir çeşit bıçak. 2.Ağaç kökü çıkarmaya yarayan bir araç. Süpürge sapı. Odun keskisi, satır.
Kimi : Birtakımı, bazısı, kimisi. Bazı.
Dil : Ağız boşluğunda, tatmaya, yutkunmaya, sesleri boğumlamaya yarayan etli, uzun, hareketli organ, tat alma organı. Ayakkabı bağlarının ayağı rahatsız etmemesini sağlayan ve bağ altına rastlayan saya parçası. Sorguya çekilmek için yakalanan tutsak. Gönül, yürek. Büyükbaş hayvanların haşlanıp pişirildikten sonra yenebilen dili. Kıstak. Belli mesleklere özgü dil. Bazı üflemeli çalgılarda titreşerek ses çıkaran ince metal yaprak. Bir çağa, bir gruba, bir yazara özgü söz dağarcığı ve söz dizimi. Düşünce ve duyguları bildirmeye yarayan herhangi bir anlatım aracı. Birçok aletin uzun, yassı ve çoğu hareketli bölümleri. Makaraların ve bastikaların içine yerleştirilmiş olan, üzerinden geçirilen halatı istenilen yöne çevirmeye yarayan, çevresi oluklu, küçük döner tekerlek. Düşmanın durumunu öğrenmek için sorguya çekilmek amacıyla ele geçirilen tutsak. İnsanların düşündüklerini ve duyduklarını bildirmek için kelimelerle veya işaretlerle yaptıkları anlaşma, lisan, zeban. Anahtar.
Da : Doğrulama, uygun bulma, evet. [Bakınız: dahacık, dâhacık]. Daha anlamında kullanılır. Şaşma bildirir ünlem. Değil mi ya anlamında kullanılır. İşte, orada, şurada. Genellikle cümle sonlarında çeşitli anlamlarda kullanılan ünlem. Bağlama ve kuvvetlendirme edatı. Daha, henüz. Da, dahi (bk. de). Dağ. Dahi, da. Henüz. Dağı. Dağa. Daha.
Diğer dillerde Glossa anlamı nedir?
İngilizce'de Glossa ne demek ? : glossa
Bu kısımda Glossa nedir? Glossa ne demek? gibi ya da benzeri soruları üye olmadan pratik bir biçimde hemen sorabilir, daha sonra kısaca Glossa tanımı, açılımı, kelime anlamı hakkında ansiklopedik bilgi verebilir veya dilerseniz Glossa hakkında sözler yazılar ile ingilizce veya almanca sözlük anlamı paylaşabilir, diğer web sitelerinden de birçok kaynaklar sunabilirsiniz. Spam veya çok kısa yazılan mesajlar yayınlanmayacaktır.