İyot deneyi nedir, İyot deneyi ne demek

İyot deneyi; Kimya alanında kullanılan bir sözcüktür.

Kimya'da terim anlamı:

Nişastanın varlığını saptamak için örnek üzerine potasyum iyodürün damlatılması sonucu, maviye dönen rengi (iyot varlığını) gösteren deney.

İyot deneyi anlamı, tanımı

Dene : Tane: Bahçeye beş dene kuzu girdi. Tahıl. Kabuğu dövülerek soyulmuş buğday, aşlık. Tane. Tane, adet. Buğday ve benzerleri mahsulün tanesi. Defa. Dokuma tezgâhında çalışan kadınlara armağan olarak gönderilen kuruyemiş ve şekerleme. (Yenikent Aksaray Niğde). Tane, habbe

Deney : Bilimsel bir gerçeği göstermek, bir yasayı doğrulamak, bir varsayımı kanıtlamak amacıyla yapılmış olan işlem, tecrübe. Deneyim, tecrübe.

İyot : Atom numarası 53, atom ağırlığı 126,92 olan, tabiatta, deniz suyunda sodyum iyodür durumunda rastlanılan, bazı deniz bitkilerinde de çokça birikmiş olarak bulunan, mavimtırak esmer renkte katı bir element (simgesi I).

Potasyum iyodür : Yapısında % 76, 6 iyot bulunan iyot kaynağı.

Damlatılma : Damlatılmak işi.

Potasyum : Atom numarası 19, atom ağırlığı 39,10, yoğunluğu 0,87 olan, 62,5 °C'de eriyen, 15 °C'de mum gibi yumuşak, soğukta sert ve kırılgan, potasyum hidroksit içinde bulunan bir element (simgesi K).

Saptamak : Bir şeyi belirgin kılmak, tespit etmek. Bir şeyi sağlam bir biçimde yerleştirmek, oynamaz duruma getirmek, tespit etmek.

 

Gösteren : Gösterilenle birleşerek göstergeyi oluşturan ses veya sesler bütünü.

Saptama : Saptamak işi, tespit. Gümüş bromür kalıntılarını eritmek için filmin kimyasal bir eriyikten geçirilmesi.

Nişasta : Tahıl tanelerinden, mercimek, bezelye vb. bakla türleri veya patates gibi birtakım yumrulardan özel yöntemlerle çıkarılan una benzer bir madde.

Üzerine : Üstüne. -den daha üstün. -den dolayı. -den sonra. Hakkında.

Sonucu : Sonunda, sonra. Netice, nihayet, en son, âkıbet, en sonra, sonunda.

İyodür : İyodun bir element veya bir birleşikle verdiği birleşim.

Göster : Gösteriş eyleminin yapılması için kılıçoyunu öğretmenince verilen komut.

Saptam : Bir olay, işlem ya da bileşimin, değişken ve etkenlerinin nicelik ve niteliklerini belirleme.

Örnek : Benzeri yapılacak olan, benzetilmek istenen şey, model. En iyi biçimde olan. Bir şeyin benzeri, tıpkısı, kopyası, misil. Durum ve niteliği benimsenmeye değer kimse veya şey, model, paradigma. İncelemek veya denemek üzere insan ve hayvan vücudunun, bitkinin veya nesnenin herhangi bir yerinden alınan doku parçası, numune. Bir düşünceyi, kuralı, gözlemi veya savı desteklemek ve açıklamak amacıyla ileri sürülen söz, yapılmış olan davranış, misal.

Dönen : Üç yaşını bitirip dört yaşına basan tay, sığır. Evin banyo bölümü. (Akçaşar Yalvaç Isparta).

Üzeri : Bir şeyin yukarı, göğe doğru olan yanı. Bazı tamlamalarda zaman bildiren bir söz. Vücut, beden. Artan, geriye kalan bölüm. Bir şeyin dış yüzü, yüzey.

Varlı : Varlıklı. [Bakınız: varlu]. Kars kenti, Digor ilçesi, merkez bucağına bağlı bir yerleşim bölgesi.

Diğer dillerde İyot deneyi anlamı nedir?

İngilizce'de İyot deneyi ne demek ? : iodine test