Nesih nedir, Nesih ne demek

Nesih; kökeni arapça dilinden gelmektedir.

  • Kaldırma, hükümsüz bırakma.
  • Arap harflerinin, basımda ve yazma kitaplarda en çok kullanılan türü

Bilimsel terim anlamı:

Özellikle Osmanlılar tarafından yazmalarda kullanılan, yumuşak, köşeleri yuvarlaklaşmış, işlek bir yazı türü.

Nesih hakkında bilgiler

Nesih, neshi veya neshî, (Arapça: ‏قلم النسخ‎‎, خط نسخ, nasḵ) özellikle Osmanlılar tarafından yazmalarda kullanılan, yumuşak, köşeleri yuvarlaklaşmış, işlek bir yazı türü ve Arap harflerinin, basımda ve yazma kitaplarda en çok kullanılan çeşidi olarak tanımlanır. Nasaḫ terim kökü "kaldırma, hükümsüz kılma" ve "kopya" anlamına gelen nesih yazı türü, Osmanlı İmparatorluğu'nda da özellikle kitap kopyalamak için kullanılmıştır.

Arapça el yazıları Nebatiler tarafından, bugünkü Suriye'nin Ḥawrān ilçesinden Süryani el yazıları ve Küfi (Ḥīrī de denilen) Mezopotamya şehri Ḥīra'da türetilmiştir. Arapça nesih (nasḵ), Küfi yazı türünden türetilmiş. İslam'ın yayılmasından sonra Arapça nesih özellikle yazışma ve belgeler için ve Küfi ise Kur'an'ın kopyalanması için ve daha sonra da taş ve madeni paraların üzerindeki yazıtlarda kullanılmıştır.

Nesih anlamı, tanımı:

 

Arap : Koyu esmer. Orta Doğu ile Kuzey Afrika'nın büyük bir bölümünde yaşayan halk ve bu halkın soyundan olan kimse. Fellah. Fotoğrafın negatifi.

Harf : Dildeki bir sesi gösteren ve alfabeyi oluşturan işaretlerden her biri, kod.

Basım : Bası işi, tipografi. Basımcılık.

Yazma : Bu bezden yapılmış. Kabakulak. Bohça, yemeni, başörtü, yorgan vb. şeyler yapmakta kullanılan, üstüne boya ve fırça ile veya tahta kalıplarla desen yapılmış bez. Basım tekniğinin gelişmediği dönemlerde elle yazılmış kitap, yazma nüsha. Yazmak işi, tahrir.

Kitap : Herhangi bir konuda yazılmış eser. Ciltli ve ciltsiz olarak bir araya getirilmiş, basılı veya yazılı kâğıt yaprakların bütünü. Kutsal kitap.

Kaldırma : Kaldırmak işi.

Hükümsüz : Yürürlükten çıkarılmış, yürürlükten kaldırılmış, geçersiz, hükmü kalmamış.

Bırakma : Bırakmak işi.

Osmanlı : XIII. yüzyılda Osman Gazi tarafından Anadolu'da kurulan ve Birinci Dünya Savaşı'ndan sonra dağılan büyük Türk imparatorluğunun uyrukları. Düşündüğünü çekinmeden, açıkça söyleyen, bulunduğu toplulukta yetki sahibi olan.

Taraf : Yön, yan, doğrultu. İstekleri, düşünceleri karşıt olan iki kişiden veya iki topluluktan her biri. Bir şeyin belli bölümü, kısmı. Bir kişinin soyundan gelenlerin hepsi. Ön, arka, sağ, sol, üst, alt vb. yanların her biri. Yöre, yer.

Yumuşak : Okşayıcı, tatlı, hoş. Ilıman (iklim), sert karşıtı. Sessiz, hafif. Kolaylıkla işlenebilen. Dokunulduğunda hoş bir duygu uyandıran. Ciğerlerden gelen havanın ses yolundaki sivrilmiş ve gerilmiş kapalı bir engele çarpmasıyla oluşan (ünsüz), titreşimli, sürekli, ötümlü, tonlu, sedalı. Kaba, hırçın, sert olmayan, kolay yola gelen, uysal. Kolay çiğnenen, kolay kesilen. Kolaylıkla bükülen, buruşmayan, sert karşıtı. Dokunulduğunda veya üzerine basıldığında çukurlaşan, eski biçimini kaybeden, katı karşıtı.

 

Yuvarlak : Top veya küre biçiminde toparlak şey. Kesin ve açık olmayan (söz, laf vb.). Homoseksüel erkek. Top veya küre biçiminde olan, müdevver.

Nesihat : Nasihat// nesihat etmek: öğüt vermek

Nesihet : Nasihat