Sürgü düzeni nedir, Sürgü düzeni ne demek

Sürgü düzeni; Futbol alanında kullanılan bir kelimedir.

Futbol'daki anlamı:

Katları oluşturan oyuncuların bir sürgü gibi kapanıp açılmalarına dayanan oyun biçimi.

Sürgü düzeni tanımı, anlamı

Düzeni : İki tepe arasındaki düz yerler, vadi

Düze : Doz.

Düzen : Belli yöntem, ilke veya yasalara göre kurulmuş olan durum, uyum, nizam, sistem. Topluca ve gizlice yürütülen herhangi bir plan, dolap, komplo. Dolap, hile. Soyut ve somut nesnelerin bir sıraya, bir hedefe, bir amaca göre sıralanması, konsept. Bez dokuma tezgâhı. Toplumsal bir yapı içinde ögelerin bütüne, bütünün ögelere ve ögelerin birbirlerine göre ilişkileri. Yerleştirme, tertip. Bir devletin belli başlı ilkeleri bakımından yönetimde tuttuğu yol, yönetim biçimi, rejim. Müzik aletlerinde ses ayarı, akort. Bir kimseye, bir kuruluşa karşı toplu olarak alınan gizli karar, dolap, komplo. Alet edevat takımı.

Sürgü : Kapının kapanması için arkasına yatay olarak yerleştirilen demir veya ağaç kol, tırkaz, sürme. Sürülmüş tarlayı bastırmak ve düzeltmek için kullanılan, taştan veya ağaç kütüğünden tarım aracı, tapan. Sıvayı bastırıp düzeltmek için kullanılan büyük mala. Çoğu kez bölümlere ayrılmış bir çubuk üzerinde veya bir cetvelin, bir kumpasın ortasına açılmış bir oluk içinde kayabilen sivri uç veya küçük lama. Hastanın büyük ve küçük abdestini yapabilmesi için altına sürülen kap.

 

Oyun biçimi : Bir futbol oyununda takımlardan herhangi birinin oyun süresince uygulayacağı oyun yöntemi.

Dayana : Yenge.

Açılma : Açılmak işi. Bir grupta, sıraların jimnastik alıştırmaları için dağınık düzene girmesi. Bir film çekiminde karanlıkta başlayıp gittikçe aydınlanarak görüntülerin belirmesine dayanan noktalama. Çatlama.

Oyuncu : Herhangi bir oyunda oynayan kimse. Sinema, perde veya bir gösteride rol alan sanatçı, aktör, aktris. Çok oyun yapan, oyundan oyuna geçen (kimse). Düzenci, hileci. Oyunu seven.

Kapan : Bazı hayvanları yakalamak için kullanılan, hayvanın ayağının değmesiyle işleyen tuzak. Düzen, hile. Pazara satılmak üzere gelen yiyecek maddelerinin tartıldığı resmî büyük kantar ve bu kantarın bulunduğu yer.

Katla : Kat, defa, kerre.

Biçim : Biçme işi. Yazı ve simgelerin bilgisayarda kullanılmaya elverişli çerçevesi, düzeni, format. Disket vb.nin bilgisayarda kullanılabilir durumu. Yakışık alan şekil, uygun şekil. Herhangi bir şeyin benzeri. Sanat ve edebiyat eserlerinde dış görünüş, form. Şiirlerin kuruluş ve uyak düzenlerine göre olan dış görünüşü, şekil. Bir nesnenin dış çizgileri bakımından niteliği, dıştan görünüşü, şekil, eşkâl. Tarz.

Biçi : Erkek çocuk.

Daya : Çocuğa bakan dadı, sütnine, taya.

Açıl : Açılmanın yapılması için verilen komut. Büyü, serpil, geliş” anlamında bir söz.

Oyun : Yetenek ve zekâ geliştirici, belli kuralları olan, iyi vakit geçirmeye yarayan eğlence. Kumar. Güreşte rakibini yenmek için yapılmış olan türlü biçimlerde şaşırtıcı hareket. Müzik eşliğinde yapılmış olan hareketlerin bütünü. Seslendirilmek veya sahnede oynanmak için hazırlanmış eser, temsil, piyes. Hile, düzen, desise, entrika. Tiyatro veya sinemada sanatçının rolünü yorumlama biçimi. Şaşkınlık uyandırıcı hüner. Bedence ve kafaca yetenekleri geliştirmek amacıyla yapılan, çevikliğe dayanan her türlü yarışma. Teniste, tavlada taraflardan birinin belirli sayı kazanmasıyla elde edilen sonuç.

 

Gibi : -e benzer. İmişçesine, benzer biçimde. O anda, tam o sırada, hemen arkasından. -e yakışır biçimde.

Oluş : Olma işi, vuku. Oluşma, teşekkül, tekevvün. Bir durumdan öteki duruma geçiş.

Bir : Sayıların ilki. Tek. Ortaklaşa olan, birleşik, müşterek. Eş, aynı, bir boyda. Bu sayıyı gösteren 1 ve I rakamlarının adı. Bir kez. Değer, önem bakımlarından birbirinden farksız, birbirine eşit, birbirine benzer. Herhangi bir varlığı belirsiz olarak gösteren (sayı). Beraber. Aynı, benzer. Bu sayı kadar olan. Ancak, yalnız. Sadece.

Diğer dillerde Sürgü düzeni anlamı nedir?

İngilizce'de Sürgü düzeni ne demek ? : bolt