Yaymaca nedir, Yaymaca ne demek

Yaymaca; Sosyoloji alanında kullanılan bir kelimedir. Dil bilgisi yönünden Türkçe'de isim olarak kullanılır.

  • Propaganda

Sosyoloji'deki terim anlamı:

Bir düşünceyi, bir kanıyı, savunanların çıkar ya da görüşlerine uygun düşecek biçimde ve yandaşlarını çoğaltmak amacıyla söz ya da başka araçlarla kamuya sunma.

Yaymaca anlamı, kısaca tanımı

Yayma : Yaymak işi. Yaymacının sattığı şeylerden oluşan sergi

Kamuya sunma : Bir yapıtın çeşitli yollarla açıklanması, herkese duyurma.

Propaganda : Bir öğreti, düşünce veya inancı başkalarına tanıtmak, benimsetmek ve yaymak amacıyla söz, yazı vb. yollarla gerçekleştirilen çalışma, yaymaca.

Çoğaltmak : Miktarını, sayısını, ölçüsünü artırmak, fazlalaştırmak, ziyadeleştirmek. Çoğaltma makinesi kullanılarak sayısını artırmak, teksir etmek.

Çoğaltma : Çoğaltmak işi, teksir, fazlalaştırma, ziyadeleştirme. Bir sanat eserinin aslına uygun olarak yapılmış olan taklidi, reprodüksiyon.

Düşecek : Kütahya ilinde, Örencik nahiyesine bağlı bir yer.

Düşünce : Uzay ve zamanın ötesinde, öznenin dışında, kendiliğinden var olan, duyularla değil, yalnızca ruhen algılanabilen asıl gerçeklik, mütalaa, fikir, ide, idea. İlke, yönetici sav. Tasa, kaygı, sıkıntı. Niyet, tasarı. Dış dünyanın insan zihnine yansıması.

 

Yandaş : Birinden yana olan veya bir düşünceye, bir isteğe katılan, onu destekleyen kimse, yanlı, taraflı, taraftar.

Ya da : Seçeneği, çeşitliliği veya tercihi belirten bir söz.

Uygun : Yakışır, yaraşır, mutabık, mütenasip. Orantılı, oranlı. Elverişli, yarar, müsait, muvafık.

Çoğal : Çoğanın özellikleri ya da çoğabilim çözümlemelerine ilişkin olan.

Savun : “. “Karşı koy, kendini koru, müdafaa et” anlamında kullanılan bir isim. Şölen, ziyafet.”.

Yanda : Yanından.

Sunma : Sunmak işi.

Düşün : Duyularla değil, zihinsel olarak tasarlanan, biçim verilen, canlandırılan nesne veya olay.

Biçim : Biçme işi. Yazı ve simgelerin bilgisayarda kullanılmaya elverişli çerçevesi, düzeni, format. Disket vb.nin bilgisayarda kullanılabilir durumu. Yakışık alan şekil, uygun şekil. Herhangi bir şeyin benzeri. Sanat ve edebiyat eserlerinde dış görünüş, form. Şiirlerin kuruluş ve uyak düzenlerine göre olan dış görünüşü, şekil. Bir nesnenin dış çizgileri bakımından niteliği, dıştan görünüşü, şekil, eşkâl. Tarz.

Görüş : Görme işi. Cezaevi veya hastanedeki birine yapılmış olan ziyaret. Gözle bir şeyi algılama yetisi. Benzerlerinden ayıran özellik, konsept. Bir olay, varlık veya düşünce üzerinde varılan yargı, fikir.

Başka : Bilinenden ayrı, değişik, farklı, özge. Nitelik yönünden alışılmışın dışında bir üstünlüğü olan. "Ayrıca, üstelik, bir yana" anlamlarında -den başka biçiminde kullanılan bir söz.

Çıkar : Dolaylı bir biçimde elde edilen kazanç, menfaat, yarar.

Çoğa : Bebek, çocuk. Kadınların iş yaparken giydikleri daha çok siyah renkli giysi. Belli bir ülke, alan ya da yerleşme biriminde yaşayan insanların sayısal toplamı. Çok, çok a, çok bulunur, çok vardır. Çocuk. Yavru.

Diğer dillerde Yaymaca anlamı nedir?

İngilizce'de Yaymaca ne demek ? : propaganda