Elbirliği nedir, Elbirliği ne demek

Elbirliği; Eğitim, İktisat, Sosyoloji alanlarında kullanılan bir kelimedir.

Eğitim alanındaki anlamı:

Bir işi, bir öğretim çalışmasını ya da tasarlanan bir eğitim etkinliğini gerçekleştirmek için birlikte çaba gösterilmesi.

İktisat terim anlamı:

[Bakınız: ortaklaşa emek].

Sosyoloji'deki terim anlamı:

Bireylerin ortak bir amaca ulaşmak için.az çok örgütlü biçimde ortaklaşa eylemde bulunmaları.

Elbirliği anlamı, kısaca tanımı

Elbir : Dargın olan iki kişinin arasını bulan. Casus. İki sevgilinin arasını bulan. Bir işi birlikte yapanlar için kullanılır: Bu işte onlar elbirdiler

Gerçekleştirmek : Gerçek duruma getirmek, yapmak, ortaya koymak.

Ortaklaşa emek : Marksist kuramda, çok sayıda emekçinin aynı zamanda, aynı yerde, tek bir kapitalistin emrinde aynı türden meta üretmek üzere bir arada çalışmaları.

Gerçekleştirme : Gerçekleştirmek işi, realizasyon.

Gösterilme : Gösterilmek işi.

Ortaklaşa : Ortak olarak, el birliğiyle, müştereken, kolektif. Ortak iş.

Birlikte : Bir arada, beraberce, hep beraber. Yanında, beraberinde. Beraber.

Öğretim : Belli bir amaca göre gereken bilgileri verme işi, tedris, tedrisat, talim. Öğrenmeyi kolaylaştıracak etkinlikleri düzenleme, gereçleri sağlama ve kılavuzluk etme işi.

Gösteri : İlgi, dikkat çekmek için bir topluluk önünde gösterilen beceri veya oyun. Bir şeyi tanıtmak amacıyla yapılmış olan sunum, demonstrasyon, demo. Birinin, bir topluluğun kendi duygusunu gösteren sözü veya davranışı, tezahürat. Sinema veya tiyatroda film, oyun gösterme işi. Genellikle şarkı, dans vb. eğlence türlerin yer aldığı eğlence, şov. Bir istek veya karşı görüşün, halkın ilgisini çekecek biçimde topluca ve açıkça yapılması, nümayiş.

 

Ulaşmak : Varmak, gelmek. Birbirine katılmak, dökülmek. Elde etmek, erişmek. Yetişmek.

Çalışma : Çalışmak işi, emek, say. Bilimsel ve sanatsal amaçlı ürün. Bünyesindeki suyun azalması veya çoğalması sonucu ağacın biçim ve boyutlarının değişmesi. Bir yapı elemanının yük altında biçim değiştirmesi, az veya çok zorlanması.

Bulunma : Bulunmak işi.

Örgütlü : Örgütlenmiş olan, teşkilatlı.

Ulaşma : Ulaşmak işi.

Öğreti : Bilimde, felsefede bir görüşü bir sistem içinde belli bir anlayışa, düşünceye dayalı olarak oluşturan ilke ve dogmalar bütünü, doktrin. Belli bir görüşe dayalı çalışma anlayışının bütünü. Birbirine bağlı bilimsel veya felsefi düşünceler birliği, meslek. Toplumda herhangi bir alanda çığır açan bir düşünce adamının ortaya koyduğu görüşler, ilkeler bütünü, doktrin.

Gerçek : Yalan olmayan, doğru olan şey, hakikat. Aslına uygun nitelikler taşıyan, sahici. Yalan olmayan. Doğruluk. Doğadaki gibi olan, doğayı olduğu gibi yansıtan. Düşünülen, tasarımlanan, imgelenen şeylere karşıt olarak var olan. Bir durum, bir nesne veya bir nitelik olarak var olan, varlığı inkâr edilemeyen, olgu durumunda olan, özbeöz, hakiki, reel. Yapay olmayan. Temel, başlıca, asıl. Gerçeklik.

 

Birlik : Tek, bir olma durumu, vahdaniyet. Bir taneden oluşmuş, bir tane alabilen. Konunun bir ana düşünce çevresinde toplanması. Bölük, tabur, alay vb. bir bütün sayılan topluluk. Bağlılık, benzerlik, bağlantı, vahdet. Bir arada olma durumu, vahdet. Bölünmezliği içeren yalın bütün. En büyük değerdeki nota, dört dörtlük. Belli bir topluluğun yararlarını korumak için kurulmuş dernek.

Göster : Gösteriş eyleminin yapılması için kılıçoyunu öğretmenince verilen komut.

Eğitim : Çocukların ve gençlerin toplum yaşayışında yerlerini almaları için gerekli bilgi, beceri ve anlayışları elde etmelerine, kişiliklerini geliştirmelerine okul içinde veya dışında, doğrudan veya dolaylı yardım etme, terbiye. Eğitim bilimi.

Örgüt : Ortak bir amacı veya işi gerçekleştirmek için bir araya gelmiş kurumların veya kişilerin oluşturduğu birlik, teşekkül, teşkilat. Bir kuruluşa bağlı alt bölümlerin bütünü.

Diğer dillerde Elbirliği anlamı nedir?

İngilizce'de Elbirliği ne demek ? : collaboration, cooperation