Tutu bankası nedir, Tutu bankası ne demek

Tutu bankası; Şehir, Maliye alanlarında kullanılan bir kelimedir.

Teknik terim anlamı:

Konutsuz aileleri konutlandırmak amacıyla, edinilecek konut üzerine önceden tutu koyarak ödünç para veren banka.

Durağan değerleri tutulamak suretiyle karşılığında ödünç para veren bankalar (Emniyet Sandığı gibi).

Tutu bankası tanımı, anlamı

Bank : Çoğunlukla parklarda ve bahçelerde oturulacak sıra

Banka : Faizle para alıp veren, kredi, iskonto, kambiyo işlemleri yapan, kasalarında para, değerli belge, eşya saklayan ve ticaret, sanayi, ekonomi alanlarında çeşitli etkinliklerde bulunan kuruluş. Bankacılık işleminin yapıldığı yapı.

Tutu : Borcun ödeneceğine ilişkin borçlunun alacaklıya bir taşınmazı güvence olarak göstermesi, ipotek.

Durağan değerler : Durağan kuruluşlar, mal ve hizmetlerin yapımında kullanılan mallar.

Emniyet sandığı : Halka tasarruf alışkanlığını aşılamak, küçük ve dağınık tasarrufları bir araya getirerek gereksinim duyanlara sunmak amacıyla 1868 yılında Mithat Paşa tarafından sermayesiz olarak kurulan ve 1907 yılında Türkiye Cumhuriyeti Ziraat Bankasına devredilen kuruluş.

Durağan değer : Bina, ev, toprak parçası, yer gibi taşınmaz mallar. İyelik konusuna girebilen gerçek eşya ile hakların tümü.

 

Suretiyle : Yoluyla, biçimiyle.

Tutulamak : Terhin etmek.

Önceden : Başlarken, başlangıçta, daha önce, evvelce.

Emniyet : Güvenlik. Güvenlik işlerinin yürütüldüğü yer. Bir araçta güven sağlayıcı parça. Polis işleri. Güven, inanma, itimat.

Üzerine : Üstüne. -den daha üstün. -den dolayı. -den sonra. Hakkında.

Durağan : Yerini değiştirmeyen, yerli, hareketsiz, sabit. Etkin olmayan, gelişmemiş. Sinop iline bağlı ilçelerden biri. Akışmaz.

Suret : Görünüş, biçim. Yüz, çehre. Resim, fotoğraf. Yazı ya da resim kopyası, nüsha. İslam felsefesinde, varlığın görünen yanı, beş duyu ile algılanan yönü. Biçim, yol, tarz.

Üzeri : Bir şeyin yukarı, göğe doğru olan yanı. Bazı tamlamalarda zaman bildiren bir söz. Vücut, beden. Artan, geriye kalan bölüm. Bir şeyin dış yüzü, yüzey.

Koyar : İki akarsuyun birleştiği yer.

Değer : Bir şeyin önemini belirlemeye yarayan soyut ölçü, bir şeyin değdiği karşılık, kıymet. Bir değişkenin veya bilinmeyenin sayı ile anlatımı. Üstün nitelik, meziyet, kıymet. Kişinin isteyen, gereksinim duyan bir varlık olarak nesne ile bağlantısında beliren şey. Üstün, yararlı nitelikleri olan kimse. Bir şeyin para ile ölçülebilen karşılığı, bedel, kıymet, paha, valör. Bir ulusun sahip olduğu sosyal, kültürel, ekonomik ve bilimsel değerlerini kapsayan maddi ve manevi ögelerin bütünü.

Veren : Yokuş. Çürük, yıkılmış, çökmüş yapı ve benzerleri için.

Ödünç : İleride geri verilmek veya alınmak şartıyla alınan veya verilen (şey).

Karşı : Bir şeyin, bir yerin, bir kimsenin, esas tutulan yüzünün ilerisi. İçin, hakkında. Bulunan yere göre önde, ileride olan. Karşılık olarak, mukabil. -e doğru. Karşıt, zıt, muhalif. Yol, deniz, ırmak vb.nin öbür kıyısı veya yanı. Ön, kat, huzur. Yüzünü bir şeye doğru çevirerek.

Diğer dillerde Tutu bankası anlamı nedir?

İngilizce'de Tutu bankası ne demek ? : mortgage bank