Uğur nedir, Uğur ne demek
- Bazı olaylarda görülen ve insana iyilik getirdiğine inanılan belirti ya da bazı nesnelerde var olduğuna inanılan iyilik kaynağı.
- Hedef, amaç, erek, gaye, yol.
- İyi nitelik, meymenet, kadem.
- Talih, şans.
- Ön veya yan
- Bu nitelikte olduğuna inanılan şey.
"Uğur" ile ilgili cümle
- "Evlerinin uğru bakla / Al beni koynunda sakla" - Halk türküsü
- "Onlar da uğurlar dilediler, aralarında konuşmaya başladılar." - M. Ş. Esendal
- "Bu uğurda rahatlarını, servetlerini feda ederler, canlarını tehlikeye koyarlar." - H. C. Yalçın
Yerel Türkçe anlamı:
Ön.
Yelden, yağmurdan korunulacak yer.
Zaman.
Yön.
Kıyı.
Çizgi, hiza: Fidanları bir uğura dik.
Ön.
Ceviz ağacı.
Bölge: Hepimiz bir uğurda oturuyoruz.
Yakın.
Yol: senin uğurunu behliyecem
Diğer sözlük anlamları:
Ön, yön.
Yol.
Uğur isminin anlamı, Uğur ne demek:
Kız ismi olarak; Bazı olaylarda görülen ve insana iyilik getirdiğine inanılan belirti veya bazı nesnelerde var olduğuna inanılan iyilik kaynağı. Bu nitelikte olduğuna inanılan şey. İyilik, şans, talih, baht. Fırsat, tesadüf. Erkek ismi olarak; Bazı olaylarda görülen ve insana iyilik getirdiğine inanılan belirti veya bazı nesnelerde var olduğuna inanılan iyilik kaynağı. Bu nitelikte olduğuna inanılan şey. İyilik, şans, talih, baht. Fırsat, tesadüf.
Gezilecek görülecek bir yer, şehir olarak tanımı:
Şırnak ilinde, Dicle bucağına bağlı bir bölge.
Uğur hakkında bilgiler
Uğur, rastlantıları düzenlediğine, şerden koruduğuna veya insanlara iyi durumlar hazırladığına inanılan doğaüstü güç. Bu güce sahip olduğuna inanılan nesnelere uğurlu nesne veya sadece uğur denir. Çok çeşitli kültürlerde uğurlu olduğuna inanılan nesneler arasında dört yapraklı yonca, at nalı ve tavşan ayağı sayılabilir.
Bazı nesneler çeşitli kültürlerde toplumun bir kısmı veya bazen çoğunluğu tarafından uğurlu sayılırken, bazı nesneler herhangi bir özelliği nedeniyle (miras, hatıra vs.) sadece bir kimse tarafından uğurlu kabul edilebilirler. Fiziksel varlıkların yanı sıra kimi soyut kavramlar da uğurlu kabul edilirler. Örneğin uğurlu bir rakama sahip olmak oldukça yaygındır.
Uğurlu olduğuna inanılan nesneler genellikle şans getirmesi veya işlerin yolunda gitmesi için cepte veya giyim eşyası ya da takı formunda vücutta taşınırlar. Bazı kimseler sonucu kendileri için önemli olan olaylar esnasında (sınav, şans oyunları vs.) uğurlarını masa üzerinde, ellerinde veya yakınlarında bulundururlar. Uğurlu nesneler bu yönleriyle muska, cevşen, nazarlık, okunmuş buğday vs. gibi dini ya da batıl anlamları olan nesnelerle benzerlik gösterirler.
Soyut uğurlara (rakamlar, uğurlu günler vs.) sahip kimseler eğer kendileri için önemli olan bir olay ya da durum bu uğurlara denk gelen zamanlarda, yerlerde, seçeneklerde vs. gerçekleşirse sonucun kendileri için daha iyi olma ihtimalinin yüksek olduğuna inanırlar. Örneğin loto ya da rulet gibi şans oyunlarında uğurlu olduğuna inanılan rakamların seçilmesi oldukça yaygındır.
Uğur ile ilgili Cümleler
- Kyoto İstasyonu'na babamı uğurlamak için gittim.
- O beni istasyonda uğurlama zahmetine girdi.
- Bazı hainler diğerlerinden daha uğursuzdurlar.
- "4" Japonya'da uğursuz bir sayıdır.
- Uğursuz bir sessizlik vardı.
- Babamı uğurlamak için Kyoto Garı'na gittim.
- Sadece amcamı uğurlamak için istasyondaydım.
- Babamı uğurlamak için Kyoto İstasyonu'na gittim.
Uğur kısaca anlamı, tanımı:
Olay : Önemli tarihsel olgu, fenomen. Ortaya çıkan, oluşan durum, ilgi çeken veya çekebilecek nitelikte olan her türlü iş, hadise, vaka.
İnsan : Huy ve ahlak yönünden üstün nitelikli (kimse). Âdemoğlu, âdem evladı. Toplum hâlinde bir kültür çevresinde yaşayan, düşünme ve konuşma yeteneği olan, evreni bütün olarak kavrayabilen, bulguları sonucunda değiştirebilen ve biçimlendirebilen canlı.
Nesnel : Bireyin kişisel görüşünden bağımsız olan, objektif. Gerçeğe varmak amacıyla, taraf tutmadan inceleme yapan, hüküm veren, objektif. Nesne ile ilgili, nesneye ilişkin, öznel karşıtı.
Şans : Bir olayın olabilirliği. Mantıkla açıklanamayan birtakım rastlantısal olayların nedeni olan güç, baht, talih, felek. Bir kimsenin bilgi ve emeğinden çok rastlantı sonucu elde ettiği elverişli durum.
Uğur getirmek : İyilik, şans, talih, bereket getirmek.
Uğur ola : Yolun açık olsun! anlamında söylenen bir iyi dilek sözü.
Uğur boncuğu : Nazar boncuğu.
Uğur böceği : Vücudu yarım küre biçiminde, turuncu, kırmızı renkli, üzerinde yedi tane kara nokta bulunan kın kanatlı böcek, gelin böceği, hanım böceği, uçuç böceği (Coccinella septempunctata).
Uğur parası : Zenginlik ve iyilik getireceğine inanılarak birisinden alınan para.
Uğuru açık : Talihli, şanslı (kimse).
Uğur böcekleri : Örneği uğur böceği olan, etçil ve otçul türleri içine alan kın kanatlılar familyası.
Uğurlamak : Gideni esenlik ve sevgi dilekleriyle geçirmek, yolcu etmek, teşyi etmek.
Uğurlanma : Uğurlanmak işi.
Uğurlanmak : Uğurlama işi yapılmak.
Uğurlayış : Uğurlama işi.
Uğurlu : Uğuru olan, iyilik getirdiğine inanılan, kutlu, tekin, kademli, meymenetli, mübarek.
Uğurlu kademli olsun : Mutlu bir olay dolayısıyla söylenen bir iyi dilek sözü.
Uğurludağ : Çorum iline bağlı ilçelerden biri.
Uğurluk : Uğur sayılan kimse, hayvan veya nesne, maskot.
Uğursamak : Herhangi bir olguyu veya nesneyi uğur saymak.
Uğursuz : Kendinde uğursuzluk bulunan, yomsuz, kadersiz, meymenetsiz, menhus, musibet, meşum, şom.
Uğursuzluk : Bazı olaylarda görülen ve insana kötülük getirdiğine inanılan belirti veya bazı nesnelerde var olduğuna inanılan güç, kademsizlik, meymenetsizlik, nuhuset, şeamet, şomluk.
Uğuru açıklık : Uğuru açık olma durumu.
Atta avratta uğur vardır : "insana atı ve evlendiği kadın uğur getirir" anlamında kullanılan bir söz.
Ayağı uğurlu : Geldiği yere uğur getirdiğine inanılan (kimse).
Son yolculuğa uğurlamak : Birinin cenaze törenine katılmak.
Yıl uğursuzun : Arsız, yüzsüz kimselerin el üstünde tutulduğu zamanı anlatan bir söz.
İyilik : İyi olma durumu, salah. Sağlığı yerinde olma durumu, esenlik. Karşılık beklenilmeden yapılmış olan yardım, kayra, lütuf, kerem, ihsan, inayet. Yarar veya elverişlilik, nimet.
Belirti : Vücuttaki işlevsel bir bozukluğun veya hastalığın belirlenmesine yarayan işaret, araz, semptom. Bir olayın veya durumun anlaşılmasına yardım eden şey, alamet, nişan, nişane.
Nitelik : Bir şeyin nasıl olduğunu belirten, onu başka şeylerden ayıran özellik, vasıf, keyfiyet. Bir şeyin iyi veya kötü olma özelliği, kalite. Bireyi, nesne veya yaşantının bir yönünü ötekilerden ayırt etmeye yarayan ve ölçülebilen özellik, keyfiyet.
Meymenet : Uğur.
Kadem : Ayak. Uğur.
Talih : Şans.
Hedef : Yapılması tasarlanan iş, amaç. Nişan alınacak yer, nişangâh. Varılacak yer, ulaşılacak son nokta.
Rastlantı : Bilgiye, isteğe, kurala veya belli bir sebebe dayanmaksızın oluveren karşılaşma, tesadüf.
Bu : En yakında bulunan bir varlığı veya biraz önce anılan bir şeyi işaret yolu ile belirtmek için kullanılan bir söz. Yerde, zamanda veya söz zincirinde en yakın olanı gösteren bir söz.
Şey : Madde, eşya, söz, olay, iş, durum vb.nin yerine kullanılan, belirsiz anlamda bir söz. Nesne, madde.
İyi : Yerinde, uygun. Bol, çok, aşırı. İstenilen, beğenilen nitelikleri taşıyan, beğenilecek biçimde olan, kötü karşıtı. Uğurlu, hayırlı, iyilik getiren. Öğrencinin değerlendirilmesinde kullanılan orta ile pekiyi arasındaki not. Yeterli, yetecek miktarda olan. Doğru olan. Esen, sağlıklı. İstenilen, beğenilen, yerinde, yararlı, uygun bir biçimde.
Amaç : Gaye. Hedef. Bir kimseye veya bir kurula verilen özel amaçlı görev, misyon. Ulaşmak istenilen sonuç, maksat.
Erek : Gerçekleştirmek için tasarlanan ve erişmek istenilen şey, amaç, gaye, maksat, hedef.
Gaye : Elde edilmesi gereken, ulaşılmak istenen şey, amaç.
Yol : Hile, tuzak. Karada insanların ve hayvanların geçmesi için açılan veya kendi kendine oluşmuş, yürümeye uygun yer. Gidiş çabukluğu, hız. Uyulan ilke, sistem, usul, tarz, tarik. İçinden veya üstünden bir sıvının geçtiği, aktığı yer. Bir amaca ulaşmak için başvurulması gereken çare, yöntem. Davranış, tutum, gidiş veya davranış biçimi. Genellikle yerleşim alanlarını birbirine bağlamak için düzeltilerek açılmış ulaşım şeridi. Gaye, uğur, maksat. Kumaşta bulunan çizgi. Kez, defa. Düğünde, oğlanevinin kızevine verdiği para, mal veya armağan. Yolculuk. Karada, havada, suda bir yerden bir yere gitmek için aşılan uzaklık, tarik.
Ön : Dokuzdan bir artık. Bu sayıyı gösteren 10 ve X rakamlarının adı. Dokuzdan sonra gelen sayının adı.
Veya : Ayrı olmakla birlikte aynı değerde tutulan iki şeyi anlatan kelimelerden ikincisinin önüne getirilen söz, yahut. Olacağı sanılan, seçime bırakılan şeyler ikiden çok olduğunda kullanılan bir söz.
Yan : Üstte, altta, arkada veya önde olmayan. Bir denklemde "=" işaretiyle ayrılmış olan iki anlatımdan her biri. Savaş düzenindeki ordunun iki kanadından her biri. Yer. Sağ ve solun ortak adı, yön, taraf, cihet. İstekleri karşıt olan iki kişiden veya topluluktan biri. Birlikte, beraberinde olma. Üst. Bir tarafa yönelerek. Bir şeyin ön, arka, alt ve üst dışında kalan bölümü, profil. İkinci derece olan. Futbol veya hentbolda, topun, alanın yan çizgileri dışına çıkması, taç. Tali.
Uğur eri : İyi bir maksat için yola çıkan yolcu.
Uğur heykeli : (Heykel) İlkel toplumlarda uğur getirdiğine inanılan insan biçimli heykeller. a. bk. putheykel.
Uğur kesme : Yol kesme, önüne geçme (kadın, erkeğin; tavşan avcının vb.). Düğünde, çağırılı gelen atlılar ile, düğün yapılan köyün atlıları birbirinin önünü kesme. Gelin getirirken güvey, kurban kesme.
Uğur kesmek : Yolda giden kimsenin önünü kapatmak ya da önünden geçmek bk. uğrunu kesmek. Güveyle gelinin yolunu kesmek.
Uğur ola : esenlikle git, yolun açık olsun! anlamında söylenen bir iyi dilek sözü.
Uğur olsun : Ne olursa olsun, umurumda değil! Uğurlar olsun.
Uğur suyu : Yolcunun ardından, ev halkınca kapı önüne dökülen su.
Uğura : Yufka açılırken, hamurun tahtaya yapışmaması için kullanılan kalın un
Uğura gelmek : Çiftleşmek istemek (inek için).
Uğuraçan : Hakkâri kenti, Şemdinli belediyesi, merkez nahiyesine bağlı bir yerleşim yeri.
Diğer dillerde Uğur anlamı nedir?
İngilizce'de Uğur ne demek? : n. fortune, Good luck!, auspiciousness, mascot
Fransızca'da Uğur : bonheur [le]
Almanca'da Uğur : gutes Anzeichen, gute Vorbedeutung
Rusça'da Uğur : n. счастье (N)
prep. ради
Bu kısımda Uğur nedir? Uğur ne demek? gibi ya da benzeri soruları üye olmadan pratik bir biçimde hemen sorabilir, daha sonra kısaca Uğur tanımı, açılımı, kelime anlamı hakkında ansiklopedik bilgi verebilir veya dilerseniz Uğur hakkında sözler yazılar ile ingilizce veya almanca sözlük anlamı paylaşabilir, diğer web sitelerinden de birçok kaynaklar sunabilirsiniz. Spam veya çok kısa yazılan mesajlar yayınlanmayacaktır.