Yükün verişimi nedir, Yükün verişimi ne demek

Yükün verişimi; Fiziksel, Fizik, Kimya alanlarında kullanılan bir kelimedir.

Fiziksel anlamı:

Yükün değiştirici dikeçten geçen özdeğin yükünleri yerine başkalarının konulması.

Bu olaya dayanan denel yöntem.

Yükün verişimi anlamı, tanımı

Verişim : Eksiciklerin tek tek belirlenememesi yüzünden, eksicikler karşılıklı yer değiştirince gözlenebilir niceliklerin değişmez kalması olayı

Veri : Bir araştırmanın, bir tartışmanın, bir muhakemenin temeli olan ana öge, muta, done. Bilgi, data. Olgu, kavram veya komutların, iletişim, yorum ve işlem için elverişli biçimli gösterimi. Bir problemde bilinen, belirtilmiş anlatımlardan bilinmeyeni bulmaya yarayan şey. Gözlem ve deneye dayalı araştırmanın sonuçları. Bir sanat eserine veya bir edebî esere temel olan ana ilkeler.

Veriş : Verme işi.

Yükün : İyon.

Yükün değiştirici dikeç : İçinde bir çeşit reçine, çoğuz özdek bulunup, geçen sıvıdaki kimi yükünleri başkalarıyla değiştiren dikine aygıt.

Yükün değiştirici : Yapısındaki kimi yükünleri, bulunduğu ortamdaki kimi yükünlerle seçerek değiş-tokuş eden doğal ya da yapay özdek.

Değiştiri : Bir öbek nesnenin ya da bir dizi niceliğin oluşturdukları düzenlenimdeki öğelerinin birbirlerinin yerlerini alarak yeni düzenlenimler oluşturması, örneğin 1, 2, 3, sayılarının altı değiştirisi vardır.

 

Konulma : Konulmak işi.

Yerine : Bir şeyin veya bir kimsenin yerini almak üzere. Başkasının adına. Alegori.

Dayana : Yenge.

Yöntem : Bir amaca erişmek için izlenen, tutulan yol, usul, sistem, prosedür, politika. Bilimde belli bir sonuca erişmek için bir plana göre izlenen yol, metot.

Dikeç : Bağ çubuğu dikmek için delik açmaya yarayan demir. Kazık, sırık, ağaç çubuk.

Değiş : Değme işi. Değişim.

Geçen : Bir önceki (hafta, ay, yaz, kış vb.).

Başka : Bilinenden ayrı, değişik, farklı, özge. Nitelik yönünden alışılmışın dışında bir üstünlüğü olan. "Ayrıca, üstelik, bir yana" anlamlarında -den başka biçiminde kullanılan bir söz.

Yeri : Yürü. Utanmaz: Yêriliğin cezasını çekti.

Konu : Konuşmada, yazıda, eserde ele alınan düşünce, olay veya durum, mevzu, süje. Üzerinde konuşulan şey, bahis.

Geçe : Herhangi bir saat başını geçerek, geçerken. Karşılıklı iki yandan her biri, yaka. Taraf, yön. Eski türkçe keç-e: Karşı taraf; öte (Erzincan Merkez). Taraf. Taraf, yan.

Dene : Tane: Bahçeye beş dene kuzu girdi. Tahıl. Kabuğu dövülerek soyulmuş buğday, aşlık. Tane. Tane, adet. Buğday ve benzerleri mahsulün tanesi. Defa. Dokuma tezgâhında çalışan kadınlara armağan olarak gönderilen kuruyemiş ve şekerleme. (Yenikent Aksaray Niğde). Tane, habbe.

Diğer dillerde Yükün verişimi anlamı nedir?

İngilizce'de Yükün verişimi ne demek ? : ion exchange