Yerçekimi nedir, Yerçekimi ne demek

Yerçekimi; Astronomi, Kimya alanlarında kullanılan bir terimdir.

Astronomi'deki terim anlamı:

Yer'in çekme kuvveti.

Kimya'da terim anlamı:

Yer kabuğunun kütleye uyguladığı çekim kuvveti.

Yerçekimi ile ilgili Cümleler

  • Yerçekimi insan vücuduna baskı yapıyor.
  • Bize Newton'un yerçekimi kanununu keşfettiği öğretildi.
  • Isaac Newton'un bir ağacın altında otururken kafasına bir elma düştüğünde yerçekimi kanunlarını keşfetmesi muhtemelen tamamen bir efsanedir.
  • Yerçekimi her şeyi dünyaya düşürür.
  • Yerçekimi bir defa daha zafer kazandı!
  • Bu son derece bir yerçekimi sorunudur.
  • Newton yerçekimi yasasını kanıtlamıştır.

Yerçekimi tanımı, anlamı

Yerçekimi ivmesi : Serbest düşen bir cismin kazandığı ivme

Yer kabuğu : Dünya'nın dışını çepeçevre kaplayan, üzerinde karalar ve denizlerin bulunduğu bölüm, yeryüzü.

Kuvvet : Fiziksel güç, takat. Güç. Bir ülkenin silahlı gücü. Dayanıklı olma durumu. Yetke, erk, nüfuz. Bir niceliğin kendisi ile çarpılarak yükseltildiği derecelerden her biri: 2x2x2=23 denkleminde, 3 sayısı 2'nin kuvvetini gösterir. Şiddet, zor, cebir. Durgunluğu harekete veya hareketi durgun bir duruma çeviren etken, direnci kıran veya direnç doğuran özellik.

Çekim : Çekme işi. Alıcının sürekli olarak çalıştırılmasıyla elde edilen film parçası, plan. Fiillerin çeşitli zaman, kişi ve kiplere, adların da ad durumlarına göre uğradığı biçimleri, tasrif. Herhangi bir cismin, başka bir cismi kendine doğru çekme gücü, cazibe, traksiyon.

 

Çekme : Çekmek işi. Yüksekteki ince dalları çekip kesmeye yarar, ay biçiminde, uzun saplı, ağzı tırtıklı bıçak. Çekmece. İş yaparken giyilen bir şalvar türü. Düzgün biçimli. Parmak ya da mızrapla çalınan çalgı. Vücut bölümlerinin bükücü kas gücü ile bir direnci kendisine yaklaştırması. Ağacın yapısındaki nem oranının azalması sonucu boyutlarının küçülmesi. Çekilerek giyilen veya kullanılan.

Kütle : Katı maddelerin büyük parçası, küme, yığın. Bir nesneye uygulanan kuvvetle, oluşan ivme arasındaki orantıyı veren katsayı veya nesne niceliği. Kitle.

Kuvve : Düşünce, niyet. Bir devletin silahlı kuvvetlerinin durumu veya gücü. Yeti.

Yeri : Yürü. Utanmaz: Yêriliğin cezasını çekti.

Uygu : [Bakınız: bağıntı]. Uyum, uygunluk.

Çeki : Tartı. Odun, kireç vb. ağır ve kaba şeyleri tartmakta kullanılan, 225,978 kilogram olan ağırlık ölçü birimi. Kadınların başlarına bağladıkları örtü. Üzüntü, sıkıntı.

Yer : Bir şeyin, bir kimsenin kapladığı veya kaplayabileceği boşluk, mahal, mekân. Yerküre. Gezinilen, ayakla basılan taban. Önem. Ekime elverişli toprak parçası, arazi. Görev, makam. Durum, konum, vaziyet. Ülke. Durum, konum. İz. Üzerine yapı kurulmaya elverişli arazi, arsa. Otel, motel vb.nde kalınacak oda. Bulunulan, yaşanılan, oturulan bölge. Bir olayın geçtiği veya geçeceği bölüm, alan, mahal.

Diğer dillerde Yerçekimi anlamı nedir?

İngilizce'de Yerçekimi ne demek ? : gravity