Dul kadın nedir, Dul kadın ne demek

Teknik terim anlamı:

Kocasını ölüm yoluyla yitiren, bundan dolayı toplumun bu durumda koymuş olduğu kuralları, kaçınmaları uygulamak zorunda olan kadın.

Dul kadın kısaca anlamı, tanımı

Dul : Eşi ölmüş veya eşinden boşanmış kadın veya erkek

Kadı : Tanzimata kadar her türlü davaya, Tanzimat ile Medeni Kanun arasındaki dönemde ise yalnız evlenme, boşanma, nafaka, miras davalarına bakan mahkemelerin başkanları.

Kadın : Erişkin dişi insan, hatun, hatun kişi, zen. Analık veya ev yönetimi bakımından gereken erdemleri, becerileri olan. Bayan. Hizmetçi bayan.

Uygulamak : Kuramsal bir bilgiyi, ilkeyi, düşünceyi herhangi bir alanda hayata geçirmek, tatbik etmek. Üst üste getirmek, üstüne koymak, tatbik etmek.

Uygulama : Uygulamak işi, tatbikat, tatbik, pratik. Yürütüm. Bir sanat ve bilim dalının ilkelerini düşünce alanından uygulama alanına geçirip gerçekleştirme işi, kılgı, tatbik, ameliye, pratik. Kuramsal bir bilgiyi, ilkeyi, düşünceyi herhangi bir alanda hayata tatbik etme, tatbik.

Kaçınma : Kaçınmak işi.

Yoluyla : Aracılığıyla. Yöntemiyle, usulüne uygun olarak. bir şeye göre, bir şeye uygun olarak.

Toplum : Aynı toprak parçası üzerinde bir arada yaşayan ve temel çıkarlarını sağlamak için iş birliği yapan insanların tümü, cemiyet. Topluluk.

 

Dolayı : Çevrede, etrafta bulunan. Ötürü.

Bunda : Burada. Bu kez, bu defa. Buraya.

Zorun : Mecburiyet.

Toplu : Topu olan. Topunu, tamamını, bütününü içine alan. Düzenlenmiş, dağınık olmayan. Hepsi bir arada bulunan, toplanmış. Bir arada, bütün, kombine. Vücutça dolgun.

Kural : Bir sanata, bir bilime, bir düşünce ve davranış sistemine temel olan, yön veren ilke, nizam. Davranışlarımıza yön veren, uyulması gereken ilke.

Durum : Bir şeyin içinde bulunduğu koşulların hepsi, vaziyet, hâl, keyfiyet, mevki, pozisyon. Duruş biçimi, konum, tavır. Ad soyundan kelimelerin birbirleriyle edatlarla ve fiillerle ilişkilerini belirleyen biçim, hâl. Bireyin toplum içindeki ilişkileriyle belirlenen yeri.

Dolay : Bir yeri saran başka yerlerin bütünü, civar.

Duru : Bulanıklığı olmayan, temiz, berrak. Pürüzsüz (ten). Arınmış, karışık olmayan (dil, üslup vb.).

Uygu : [Bakınız: bağıntı]. Uyum, uygunluk.

Yiti : Çok acı ya da ekşi. Tatlı. Tadı sertleşmiş, keskinleşmiş: Bu sirke çok yiti. Koyu: Sarının yitisini aldım. İyi, güzel, yaman. Keskin. [Bakınız: iti].

Olan : Oğlan. Oğlan, erkek çocuk. Vakia, olan. Oğul, evlat.

Diğer dillerde Dul kadın anlamı nedir?

İngilizce'de Dul kadın ne demek ? : widow