Kaptanıderya nedir, Kaptanıderya ne demek

Kaptanıderya; bir tarih terimidir. kökeni farsça, italyanca dillerine dayanır.

"Kaptanıderya" ile ilgili cümleler

  • "Ertesi sabah tam demir alırken kaptanıderyanın bir namesini aldı." - N. Hikmet

Kaptanıderya hakkında bilgiler

Kaptan-ı derya (Osmanlıca: کاپیتان دریا, Kapitan-i Derya), Osmanlı İmparatorluğu'nda donanma komutanlarına verilen addır.

16. yüzyılın ortalarına kadar beylerbeyi rütbesi, o tarihlerden sonra vezir kaptan-ı deryaların (kaptanpaşa da denir) önemi, Osmanlı İmparatorluğu'nun denizaşırı topraklarının genişlemesiyle ve Akdeniz kıyılarındaki fetihler çoğaldıkça arttı.

Divan-ı Hümayun'a üye olarak katılır, Osmanlı İmparatorluğu'nun "deniz eyaletleri" diye adlandırılan eyaletlerini (Cezayir, Tunus, Trablusgarp, Akdeniz adaları) doğrudan ya da denizci paşalar aracılığıyla denetimleri altında tutarlardı. Başlangıçta Gelibolu'da daha sonraları İstanbul'da Kasımpaşa'da oturan ve semt ile tersanenin güvenliğinden sorumlu olan kaptanıderyaların unvanı Tanzimat döneminde kaldırıldı.

İlk Osmanlı deryabeyleri, sancak yöneticiliği de yapıyorlardı. Osmanlı deniz üssü İzmit'ten Gelibolu'ya taşındıktan sonra deryabeyine kaptan-ı derya da denmeye başladı. II. Mehmed döneminde donanma güçlü bir yapıya ve örgüte kavuşurken, kaptan-ı deryanın yetkileride artırıldı. 1533-34'te, Cezair-i Bahr-i Sefid ile Cezayir-i Garp bir yönetimde birleştirilerek Kaptanpaşa eyaleti oluşturulunca, kaptan-ı deryanın aynı zamanda bu eyaletin yöneticisi olması, eyalet işlerini de atayacağı bir vekille yürütmesi kabul edildi.Ama kaptan-ı deryalığın önem kazanması Barbaros Hayrettin Paşa'nın bu görevi yürütmesi sırasında oldu.16. yy'ın sonunda kaptan-ı deryalığa atananların vezirlik rütbesiyle Divan-ı Hümayun'a üye olarak katılmaları uygulaması başlatıldı.

 

Kaptanıderya kısaca anlamı, tanımı:

Osmanlı : XIII. yüzyılda Osman Gazi tarafından Anadolu'da kurulan ve Birinci Dünya Savaşı'ndan sonra dağılan büyük Türk imparatorluğunun uyrukları. Düşündüğünü çekinmeden, açıkça söyleyen, bulunduğu toplulukta yetki sahibi olan.

Deniz : Yer kabuğunun çukur bölümlerini kaplayan, birbiriyle bağlantılı, tuzlu su kütlesi. Bu su kütlesinin belirli bir parçası. Aydaki düzlükler. Geniş alan. Çokluk, yoğunluk.

Kaptan : Balkanlarda çete savaşı yapan milis gücünde çarpışan kimse, efe. Kaptan pilot. Gemi yönetimiyle ilgili en yüksek görevli. Takım oyunlarında takımı temsil eden kimse. Yolcu otobüsü sürücüsü.

Paşa : Uslu, ağırbaşlı. Cumhuriyet döneminde general. Osmanlı Devleti zamanında yüksek sivil memurlara ve albaydan üstün rütbede bulunan askerlere verilen unvan.

Devlet : Talih. Büyüklük, mevki. Bu tüzel varlığın yönetim organları. Mutluluk. Toprak bütünlüğüne bağlı olarak siyasal bakımdan örgütlenmiş millet veya milletler topluluğunun oluşturduğu tüzel varlık.

 

Kuvvet : Yetke, erk, nüfuz. Güç. Bir niceliğin kendisi ile çarpılarak yükseltildiği derecelerden her biri: 2x2x2=23 denkleminde, 3 sayısı 2'nin kuvvetini gösterir. Şiddet, zor, cebir. Dayanıklı olma durumu. Bir ülkenin silahlı gücü. Durgunluğu harekete veya hareketi durgun bir duruma çeviren etken, direnci kıran veya direnç doğuran özellik. Fiziksel güç, takat.

Büyük : Büyük abdest. Yetişkin, belli bir yaşa gelmiş. Boyutları, benzerlerinden daha fazla olan (somut nesne), makro, küçük karşıtı. Üstün niteliği olan. Çok, ortalamayı aşan (soyut kavram). Niceliği çok olan. Makam, rütbe, derece bakımından daha üst olan kimse. Önemli.

Asker : Askerlik görevi veya ödevi. Er. Orduda görev yapan erden generale kadar herkes. Yurdunu iyi koruyan, kahraman özelliği taşıyan. Topluluk düzenine saygısı olan, disiplinli.

İdari : Yönetimsel.

Amir : Buyuran, buyurucu. Bir işte emir verme yetkisi bulunan kimse, mir. Satıcı veya ihracatçının gönderdiği malların bedelini almak üzere gerekli belgeleri göstererek bankaya başvuran kimse.

Derya : Bir şeyin bol olduğu yer. Deniz. Bilgili kimse.