Katışkı nedir, Katışkı ne demek

Katışkı; Fiziksel, Fizik, Kimya, Metalürji alanlarında kullanılan bir kelimedir.

Fiziksel anlamı:

Belirli kimyasal özdeğin arılığını bozan az nicelikteki özdek.

Fiziksel anlamı:

Özdeğin arılığını bozan az nicelikte başka bir özdek.

Kimya'da terim anlamı:

Bir özdeğin içinde, olağan nicel çözümleme yöntemleriyle belirlenemeyecek ölçüde az bulunan başka bir özdek.

Metalürji'deki terim anlamı:

Katılaşma sırasında, metal ya da alaşımlar içinde istenmeden kalan element, bileşik.

Katışkı tanımı, anlamı

Katı : Sert, yumuşak karşıtı. Taşlık. Sıvıların ve gazların tersine, içinde bulunduğu kabın veya üstünde bulunduğu yerin biçimini almayan, sulp. Hoşgörüsüz, acımasız, merhametsiz, zalim. Düşünce ve davranışlarında belli ilkelere sıkı sıkıya bağlı olan. Çok, aşırı derecede

Katışkı elementi : Katışıklık yaratan element. artık element de denir.

Nicel çözümleme : Bir birleşikteki öğelerin yüzde oranların ya da tutarlarını belirleme işlemi. Bir özdeğin kimyasal yapısını oluşturan bileşenlerin niceliklerini belirleme yöntemi. Bir bileşim bileşenlerinin niceliğini, sayısal olarak saptamak için yapılan çözümleme işlemi.

Çözümleme : Çözümlemek işi. Bir cümledeki kelimelerin hangi kelime türünden olduklarını veya özne, tümleç, yüklem görevlerinden hangisinde bulunduklarını belirtme, tahlil. Kelimenin kökünü bulup eklerini gösterme. Bir metni belirli yöntemlere bağlı kalarak gözden geçirme, tahlil. Herhangi bir konunun, bir nesnenin düşüncede veya gerçeklikte kurucu parçalarına ayrılmak yoluyla yapısının, işleyişinin ve gelişim yasalarının ortaya konması işlemi. Bir maddenin birleşimindeki yalın cisimlerin niteliğini veya niceliğini anlamak için yapılan işlem, tahlil, analiz. 7. mat. Bir sayıyı onluk ve birliklerine ayırıp yazma. Bir dizgeyi, onu oluşturan altdizgelere ayırıp bunlar arasındaki işlevsel ilişkileri araştırarak inceleme, bu yolla dizgeyi tanımaya çalışma yöntemi, bk. dizge çözümleme. Bir söylemi meydana getiren kelimelerin çeşidini ve cümledeki rollerini belirtme işi. Çözümleme ya gramerin verdiği değerlere göre (GRAMATİKAL ÇÖZÜMLEME, An. grammatical), ya kelimelerin karşılıklı ilgi ve durumlarına göre (SÖZDİZIMCE ÇÖZÜMLEME, An. syntaxique) veya mantıkça çıkarılan hükümlere göre (MANTIKÇA ÇÖZÜMLEME, An. logique) olur. Bir bütünü oluşturan parçaları bilimsel bir amaçla birbirinden ayırma işi. Öğretimde bir konunun ya da birimin (ünite) bölümleri üzerinde ayrı ayrı durarak çalışma. Bir sorunu bir dizi daha ilkel soruna indirgeme. Bir özdeğin kimyasal bileşimini bulma. Karmaşık bir bütünü, yapısını anlamak amacıyla parçalarına, öğelerine, birleşenlerine ayırma. inceleme, irdeleme. Bir özdeğin kimyasal bileşimini nitel ve nicel olarak belirleme. Erey ve yakınsama olgularını dört işleme katarak işlev, türev, tümlev, dizi ve derneyleri inceleyen uzbilim dalı. Anlamdaş. uzbilimsel çözümleme. Bir yapının, bir dizge bileşenlerinin, niteliğini ya da niceliğini anlamak için yapılan işlem. (Yapısal ruhbilim) Anlık süreçlerini oluşturan temel öğeleri içebakış yolu ile ana öğelerine ayırma. Tahlil etime, inceleme. Herhangi bir konunun, bir nesnenin düşüncede ya da gerçeklikte kurucu parçalarına ayrılması yoluyla yapısının, işleyişinin ve gelişim yasalarının ortaya konması işlemi. Gözlem sonuçları ya da verileri uygun bir biçimde düzenleyerek yine uygun işlemler aracılığıyla anlamlandırma ve onlardan sonuçlar çıkarma. 2 Bireşik bir öğenin bileşenlerine ayrılması, bk. bireşim. Öykü, roman ve öbür türlerde, insan duygularını inceden inceye belirtme. Bir tümceyi, bir dizeyi, anlaşılması güç bir sözü birimlerine ayırarak açıklama.

 

Sırasında : Gerekince, yerinde ve zamanında.

 

Katılaşma : Katılaşmak işi. Bir maddenin sıvı durumundan katı duruma geçmesi, tasallüp.

Kimyasal : Kimyaya ait, kimya ile ilgili, kimyevi.

Element : Kimyasal yöntemlerle ayrıştırılamayan veya bileşim yoluyla elde edilemeyen madde.

İstenme : İstenmek işi.

Belirli : Açık ve kesin olarak sınırlanmış veya kararlaştırılmış olan, muayyen.

Nicelik : Bir şeyin sayılabilen, ölçülebilen veya azalıp çoğalabilen durumu, kemiyet, miktar, kantite. Bir şeyin eşit parçalara bölünebilen ve ölçülebilir olan yanları. Genellikle sayılabilen, toplamı doğrudan sayı olarak belirtilebilen genel özellik.

Bileşik : Birleşerek oluşmuş, basit olmayan, mürekkep. Kimyasal tepkimeler sonucu iki veya daha çok elementten oluşan ve bunlardan bağımsız fiziksel, kimyasal nitelikler gösteren (madde). Ses ve görüntünün birlikte yer aldığı film parçası.

İçinde : Süresince, zarfında. ile dolu bir biçimde. Ortamında.

Olağan : Sık sık olan, olagelen, doğal, tabii, olmadık karşıtı. Alışılmış olan, normal.

Yöntem : Bir amaca erişmek için izlenen, tutulan yol, usul, sistem, prosedür, politika. Bilimde belli bir sonuca erişmek için bir plana göre izlenen yol, metot.

Elemen : Elek. Elek. (Emirdağ Afyonkarahisar). Değirmen eleği. (Kandilli Bilecik; Yüreğil Kütahya). Bolu kenti, Gökçesu nahiyesine bağlı bir yerleşim birimi.

Alaşım : Bir metalin belli oranlarda bir veya birkaç metalle ergimesiyle oluşan yeni metal, halita.

Kimya : Maddelerin temel yapılarını, birleşimlerini, dönüşümlerini, çözümleme, birleşim ve üretim yöntemlerini inceleyen bilim. Uyum. Üstün özellikler taşıyan çok değerli şey.

Nicel : Nicelik bakımından, nicelikle ilgili, kantitatif.

Özdek : İş yerlerinde eşya ve malzeme işleriyle ilgilenen bölüm, ayniyat. Kullanılmaya, harcamaya uygun, taşınması kolay eşya, ayniyat. Duyularla algılanabilen, bölünebilen, ağırlığı olan nesne, madde. İnsanın çalışmasıyla bir amaç uğruna biçim verdiği veya yararlandığı doğal cisimler, nesneler.

Diğer dillerde Katışkı anlamı nedir?

İngilizce'de Katışkı ne demek ? : impurity