Buzsullanma nedir, Buzsullanma ne demek

Buzsullanma; Fizik alanında kullanılan bir terimdir.

Fiziksel anlamı:

Bir özdeğin çözeltiden, sıvı ya da uçuk halinden katı hale geçerken üç-boyutlu, düzenli bir biçim alması.

Buzsullanma tanımı, anlamı

Buzsul : Belirli bir uzambilgisel biçim altında katılaşmış özdek. Miniölçekte, katıyı oluşturan özdecikler ve öğecikler çok uyumlu bir düzenlenim içinde sıralanırlar

Yeniden buzsullanma : Bir özdeği çözündürüp sonra suyunu uçurma yöntemiyle yeniden buzsul oluşturma.

Üçboyutlu : Eni ve boyundan başka derinliği de olan.

Katı hal : Özdegin belirli bir oylumu ve belirli bir biçimi olan hali; bir katının öğecikleri, değişmez bir denge konumu çevresinde titreşir, ancak yer değiştiremez, anlamdaş katı, katı durum.

Üçboyut : Bir cismin en, boy ve yüksekliği. İkiboyut karşıtı.

Çözelti : Çözünme sonucu ortaya çıkan madde.

Düzenli : Düzeni olan, yerli yerinde, kararlı, tertipli, muntazam. Sistemli, nizamlı, metodik.

Geçer : Yürürlükte bulunan, geçerliği olan, kullanılan. Geçme özelliği olan. Geçer not. Beğenilen, makbul, mergup.

Düzen : Belli yöntem, ilke veya yasalara göre kurulmuş olan durum, uyum, nizam, sistem. Topluca ve gizlice yürütülen herhangi bir plan, dolap, komplo. Dolap, hile. Soyut ve somut nesnelerin bir sıraya, bir hedefe, bir amaca göre sıralanması, konsept. Bez dokuma tezgâhı. Toplumsal bir yapı içinde ögelerin bütüne, bütünün ögelere ve ögelerin birbirlerine göre ilişkileri. Yerleştirme, tertip. Bir devletin belli başlı ilkeleri bakımından yönetimde tuttuğu yol, yönetim biçimi, rejim. Müzik aletlerinde ses ayarı, akort. Bir kimseye, bir kuruluşa karşı toplu olarak alınan gizli karar, dolap, komplo. Alet edevat takımı.

 

Ya da : Seçeneği, çeşitliliği veya tercihi belirten bir söz.

Biçim : Biçme işi. Yazı ve simgelerin bilgisayarda kullanılmaya elverişli çerçevesi, düzeni, format. Disket vb.nin bilgisayarda kullanılabilir durumu. Yakışık alan şekil, uygun şekil. Herhangi bir şeyin benzeri. Sanat ve edebiyat eserlerinde dış görünüş, form. Şiirlerin kuruluş ve uyak düzenlerine göre olan dış görünüşü, şekil. Bir nesnenin dış çizgileri bakımından niteliği, dıştan görünüşü, şekil, eşkâl. Tarz.

Biçi : Erkek çocuk.

Hali : Boş, ıssız, tenha. Halı. Ahali.

Geçe : Herhangi bir saat başını geçerek, geçerken. Karşılıklı iki yandan her biri, yaka. Taraf, yön. Eski türkçe keç-e: Karşı taraf; öte (Erzincan Merkez). Taraf. Taraf, yan.

Sıvı : Bulunduğu kabın biçimini alabilen ve üstü yatay bir düzlem durumuna gelebilen akışkan cisim, mayi, likit.

Hale : Bazı yıldızların, özellikle ayın çevresinde görülen geniş ve aydınlık teker, ayla, ağıl. Hristiyanlıkta aziz sayılanların resimlerinde başları çevresinde çizilen daire.

Düze : Doz.

Katı : Sert, yumuşak karşıtı. Taşlık. Sıvıların ve gazların tersine, içinde bulunduğu kabın veya üstünde bulunduğu yerin biçimini almayan, sulp. Hoşgörüsüz, acımasız, merhametsiz, zalim. Düşünce ve davranışlarında belli ilkelere sıkı sıkıya bağlı olan. Çok, aşırı derecede.

 

Alma : Almak işi, ahiz, derç, ittihaz, kabız. Bir iş adamının veya profesyonel sporcunun para karşılığı başka bir işe veya kulübe geçmesi, transfer.

Uçuk : Uçmuş, soluk. Hafif, belirsiz. Açık (renk). Ateşli hastalıklar, ruhsal bunalımlar veya korku sonucu genellikle dudakta beliren kabarcık. Deli dolu. Abartılı, çok yüksek, çok fazla.

Diğer dillerde Buzsullanma anlamı nedir?

İngilizce'de Buzsullanma ne demek ? : crystallisation