Akantor nedir, Akantor ne demek

Akantor; Veteriner alanında kullanılan bir terimdir.

Veterinerlikte sözlük anlamı:

Başları dikenli solucanların yumurtası içerisinde gelişen ilk larval dönem.

Teknik terim anlamı:

Yumurtadan yeni çıkmış Akantosefal larvasına verilen ad.

Akantor tanımı, anlamı

Akan : [Bakınız: akar]. Ekin yığınlarını yağmurdan korumak için yığının üst tarafına yapılan hilâl şeklindeki cetvel. Bakayım, göreyim anlamında: Mehmet gel akan!. Irmak, dere, çay, küçük akarsu. Çeşme, pınar, kaynak, su oluğu. Bir yerden bir yere doğru akan, giden. Çeşme, pınar

Akant : Dikensi çıkıntı. Dürüst, güvenilir yemin.

Akanto : İğneli, dikensi.

Başları dikenli solucanlar : Son konakları omurgalılar, ara konakları eklem bacaklılar olan, son konakların sindirim sisteminde yaşayan, sindirim sistemleri bulunmayan, vücut yüzeyinden emilim yoluyla beslenen, heteroseksüel, vücutları praezoma ve metazomadan oluşan ve vücudunun ön kısmında dikenli bir hortumu bulunan canlılar, Akantosefalan, Acanthocephala.

Akantosefal : Dikensi başlı kurtlar.

Solucanlar : Halkalılardan, yer solucanı, tenya, askarit gibi vücutları uzun, yumuşak ve ayaksız hayvanları içine alan takım.

Solucan : Yuvarlak veya yassı, uzun kurtlara verilen genel ad.

Gelişen : Hakkâri şehrinde, Şemdinli ilçesinde, merkez bucağına bağlı bir yerleşim bölgesi.

 

Yumurta : Bir dişinin vücudunda oluşan, yumurtlama ve döllenmeden sonra aynı türden bir canlı oluşturan hücre. Er bezi. Çorap onarmakta kullanılan, yumurta biçiminde, genellikle tahta veya mermerden kalıp. Tavuk yumurtası. Kanatlı hayvanların çoğalmasını sağlayan kabuklu bir besin maddesi.

Dikenli : Dikenli olan. Dikeni olan bitkilerin bulunduğu (yer). Zor, çetin, sıkıntı veya üzüntü veren.

Çıkmış : Kirli çamaşır. Kirli, yıkanacak giysi ve benzerleri nesnelerin tümü.

Başlar : Meşru olmayan çocuk, piç. Antalya kenti, İbradı ilçesi, merkez nahiyesine bağlı bir yerleşim bölgesi.

İçeri : İç yan, iç bölüm, dışarı karşıtı. İç yüzeyde, iç bölümde olan. Hapishane. İç, iç yüzey. Gönül, yürek. İç yana, iç yana doğru.

Geliş : Gelme işi.

Larva : Kurtçuk.

Diken : Bazı bitkilerin dal, yaprak, meyve kabuğu vb. bölümlerinde ve bazı hayvanların derisinde bulunan sert, ucu sivri ve batıcı çıkıntılardan her biri. Bu çıkıntıları çok olan bitki.

Yumur : Verimsiz toprağı kiraya verenin, karşılığında aldığı tohum kadar ürün. Hayvanlarda, midenin bir parçası.

Dönem : Belli özellikleri olan zaman parçası, periyot. Bir çağ içinde belli özellikleri olan sınırlı süre. Yarıyıl. Yasama meclisinin iki seçilişi arasındaki süre, devre.

Başla : Yönetmenin oyunculara bir çevirimin başında verdiği komut; oyuna başlama komutu. Yumruklaşma oyununa başlatmak için orta hakemin verdiği komut.

Diğer dillerde Akantor anlamı nedir?

İngilizce'de Akantor ne demek ? : acanthor