Bağıllık kuramı nedir, Bağıllık kuramı ne demek

Bağıllık kuramı; Fiziksel, Fizik, Kimya alanlarında kullanılan bir terimdir.

Fiziksel anlamı:

Işık hızının sonsuz olmaması, nesnelerin zaman ve yerlerinin ışıkla ölçülmesi dolayısıyla, ışık hızını sonsuz sayan olağan düzenek yasalarının ışık hızına yakın hızda giden nesnelere uymadığını gösteren daha genel düzenek kuramı.

Bağıllık kuramı anlamı, kısaca tanımı

Bağı : Büyü. Hayvanların ayağının altında, zorlamadan ileri gelen şiş, ur

Bağıllı : Isparta ili, Eğirdir ilçesinde, merkez nahiyesine bağlı bir yer. Isparta şehrinde, Gelendost ilçesinde, merkez bucağına bağlı bir bölge.

Bağıl : Görece. Kendine özgü bir kımıldanışı olduğu hâlde başka bir cisme uyarak sürüklenen cismin görünürdeki kımıldanışının niteliği.

Bağıllık : Görece olma durumu, izafiyet, rölativite.

Kura : İki veya daha çok aday arasında bir sıralama, bir ayırma yapılacağı zaman her birinde bir tek ad yazılı kâğıtları bir araya getirip karıştırdıktan sonra birini çekerek veya özel bir bilgisayar yazılımıyla adları belirleme, ad çekme. Kime veya neye isabet edeceği önceden belli olmayan bir çekimle sonucu belirleme.

Kuram : Uygulamalardan bağımsız olarak ele alınan soyut bilgi. Sistemli bir biçimde düzenlenmiş birçok olayı açıklayan ve bir bilime temel olan kurallar, yasalar bütünü, nazariye, teori. Belirli bir konudaki düşüncelerin, görüşlerin bütünü.

 

Dolayısıyla : Dolaylı olarak, doğrudan ilgili olmayarak. Nedeniyle.

Işık hızı : Işığın bir saniyede aldığı yol.

Gösteren : Gösterilenle birleşerek göstergeyi oluşturan ses veya sesler bütünü.

Nesneler : Eşyâ. -töresi: eşyâ hukuku.

Düzenek : Mekanizma.

Ölçülme : Ölçülmek işi.

Dolayı : Çevrede, etrafta bulunan. Ötürü.

Nesnel : Nesne ile ilgili, nesneye ilişkin, öznel karşıtı. Gerçeğe varmak amacıyla, taraf tutmadan inceleme yapan, hüküm veren, objektif. Bireyin kişisel görüşünden bağımsız olan, objektif.

Sonsuz : Sonu olmayan, bitmeyen, ebedî. Ölçülemeyecek kadar çok veya büyük olan. Çok. Sonu ve sınırı olmayan şey. Birçok. Sonu olmayan, her niceliği aşabilen değişken (nicelik).

Olağan : Sık sık olan, olagelen, doğal, tabii, olmadık karşıtı. Alışılmış olan, normal.

Göster : Gösteriş eyleminin yapılması için kılıçoyunu öğretmenince verilen komut.

Zaman : Bir işin, bir oluşun içinde geçtiği, geçeceği veya geçmekte olduğu süre, vakit. Bir işe ayrılmış veya bir iş için alışılmış saatler, vakit. Çağ, mevsim. Dönem, devir. Bu sürenin belirli bir parçası, vakit. Yer kabuğunun geçirdiği gelişimde belirlenen ve fosillere göre dörde ayrılan geniş evrelerden her biri. Olayların oluş ve akış sırasını belirleyen, düzenli ve dönemli gök olaylarını birim olarak kullanan sanal bir kavram. Belirlenmiş olan an. Fiillerin belirttikleri geçmiş zaman, şimdiki zaman, gelecek zaman, geniş zaman kavramı.

Yasal : Yasanın, dinin ve kamu vicdanının doğru bulduğu, yasalara uygun, kanuni, meşru, legal.

Giden : Çevre, etraf, taraf: Şu gidenlere kurt inmiş. Geçen: Giden ay. İçel ilinde, Çamlıyayla ilçesi, merkez bucağına bağlı bir bölge.

Diğer dillerde Bağıllık kuramı anlamı nedir?

İngilizce'de Bağıllık kuramı ne demek ? : relativity theory