Harcanabilir gelir nedir, Harcanabilir gelir ne demek

Harcanabilir gelir; İktisat alanında kullanılan bir kelimedir.

İktisat terim anlamı:

Hanehalkının bir yıl içinde tüketim ve tasarruf biçiminde kullanabileceği toplam gelir.

Bir ülkede genellikle bir yıl olmak üzere belli bir dönemde kişisel gelirden gelir vergilerinin çıkarılmasıyla bulunan gelir.

Harcanabilir gelir anlamı, kısaca tanımı

Geli : Gel. Ardıç ağacının meyvesi. Düğün çağırıcısı

Harca : Sık ve ufak salkımlı bir çeşit kırmızı üzüm.

Gelir : Bir kimseye veya topluluğa belli zamanlarda, belli yerlerden gelen para, varidat. Bir ekonomik birimin belli bir süre içinde kazandırdığı aylık, kira vb. getiri, varidat, irat.

Kişisel gelir : Milli gelirden sosyal güvenlik katkıları (sosyal güvenlik prim kesintileri), kurumlar vergisi, dağıtılmayan kurum kârları düşülüp transferlerin eklenmesiyle bulunan ve bir ülkede o ülke vatandaşlarının genellikle bir yıl olmak üzere belli bir dönemde gelir vergisi öncesi ellerine geçen toplam gelir. karşılığı harcanabilir gelir.

Çıkarılma : Çıkarılmak işi.

Tasarruf : Bir şeyi istediği gibi kullanma yetkisi, kullanım. Tutum. Para biriktirme, artırım.

Kişisel : Kişi ile ilgili, kişiye ilişkin, kişinin kendi malı olan, şahsi, zatî.

Tüketim : Tüketme işi. Üretilen veya yapılmış olan şeylerin kullanılıp harcanması, yoğaltım, istihlak, üretim karşıtı.

 

Toplam : Toplama işleminin sonucu, mecmu, yekûn.

İçinde : Süresince, zarfında. ile dolu bir biçimde. Ortamında.

Olmak : Meydana gelmek, varlık kazanmak, vuku bulmak. Hazırlanmak, hazır duruma gelmek. Bir şeyi elde etmek, edinmek. Bir yerde doğmuş, yaşamış olmak. Yitirmek, elinden kaçırmak. Sıfat-fiil eki almış kelimelerle birlikte başlama, bitirme vb. bildiren fiilleri oluşturur. Gerçekleşmek ya da yapılmak. Yol açmak. Sarhoş olmak. Bir şey, birinin mülkiyetine geçmek. Hastalığa yakalanmak, tutulmak. Yetişmek, olgunlaşmak. Bulunmak. Bir görev, makam, san veya nitelik kazanmak. Ek fiilin geniş zamanı olan -dır (-dir) anlamında kullanılan bir söz. Sürdürmek, yürütmek. Herhangi bir durumda bulunmak. Bir ad veya sıfatın belirttiği durumu almak. Yaklaşmak, gelip çatmak. Bir olayla karşılaşmak, başına kötü bir şey gelmek. Bir durumdan başka bir duruma geçmek. Bir kuruluşla, örgütle ilgili bulunmak, mensup olmak. Geçmek, tamamlanmak. Uygun düşmek, yerinde görülmek. Uymak, tam gelmek.

Belli : Beli olan. Bilinmedik bir yanı olmayan, malum. Belirli, muayyen. Gizli olmayan, ortada olan, anlaşılan, bedihi, zahir, aşikâr.

Tasar : Bir iş, bir düşünce sırasını, düzeyini gösteren resim, yazı, plan.

Dönem : Belli özellikleri olan zaman parçası, periyot. Bir çağ içinde belli özellikleri olan sınırlı süre. Yarıyıl. Yasama meclisinin iki seçilişi arasındaki süre, devre.

Topla : Üç parmaklı dirgen.

Genel : Bir şeye veya bir kimseye özgü olmayıp onun bütün benzerlerini içine alan, umumi. Bir genelleme sonucunda elde edilen. Herkesin yararlanabileceği (yer, nesne). Yetkisi ve sorumluluğu çok olan. Ayrıntıları göz önüne alınmayarak bütünü bakımından ele alınan.

 

Vergi : Kamu hizmetlerine harcanmak için hükûmetin, yerel yönetimlerin yasalara göre doğrudan doğruya veya bazı malların fiyatlarının üstüne koyarak dolaylı yoldan herkesten topladığı para. Bir kimsenin doğuştan sahip olduğu iyi nitelik.

Biçim : Biçme işi. Yazı ve simgelerin bilgisayarda kullanılmaya elverişli çerçevesi, düzeni, format. Disket vb.nin bilgisayarda kullanılabilir durumu. Yakışık alan şekil, uygun şekil. Herhangi bir şeyin benzeri. Sanat ve edebiyat eserlerinde dış görünüş, form. Şiirlerin kuruluş ve uyak düzenlerine göre olan dış görünüşü, şekil. Bir nesnenin dış çizgileri bakımından niteliği, dıştan görünüşü, şekil, eşkâl. Tarz.

Üzere : Amacıyla. Neredeyse. Şartıyla. Gibi.

Diğer dillerde Harcanabilir gelir anlamı nedir?

İngilizce'de Harcanabilir gelir ne demek ? : disposable income